3. Ceza Dairesi 2018/6334 E. , 2019/2446 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebi bulunmadığından tebliğnamenin (2) numaralı düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1) Sanık ... hakkında müşteki..."e, sanık ... hakkında müşteki ..."e yönelik eylemler nedeniyle kurulan ek karara ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Sanıklar hakkında tayin olunan adli para cezasının, karar tarihindeki miktar ve türü itibariyle, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 2. madde uyarınca kesin nitelikte olup temyizinin mümkün olmadığı, bu nedenle temyiz isteminin reddine ilişkin 09.06.2016 tarihli ek kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından sanıklar müdafiinin bu karara yönelik itirazının reddine ve redde ilişkin ek kararın ONANMASINA,
2) Sanık ... hakkında müşteki ..."ye karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de; bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
3) Sanık ... hakkında müşteki ..."e karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Müştekinin mevcut yaralanmasına ilişkin ... Devlet Hastanesi tarafından 22.12.2014 tarihinde düzenlenen rapor içeriğine göre; müştekinin yaralanmasının hem
"duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına" neden olduğunun belirtildiği hem de aynı bulgularla "duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesi" şeklinde olduğu belirtilerek çelişki oluşturması nedeniyle hükme esas alınamayacağı, bu nedenle mağdura ait tüm tedavi evrakları ve raporların en yakın Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğüne sevk edilerek 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerindeki tüm unsurları kapsayacak şekilde, özellikle yaralanmanın duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına veya yitimine neden olup olmadığına ilişkin raporun alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
b) Sanık hakkında TCK"nin 86/1 ve 86/3-e maddeleri uyarınca hükmolunan "3 yıl 9 ay" hapis cezası üzerinden, TCK"nin 87/1-a maddesi gereğince bir kat artırım yapılarak "6 yıl 18 ay " hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken, uygulamada yeri bulunmayan gerekçe ile TCK"nin 87/1-a-son ve 87/3. maddeleri gereğince takdiren yarı oranında artırım yapılarak uygulama hatası yapılması,
c) Sanık hakkında hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK"nin 86/1 ve 86/3-e maddeleri uyarınca hükmolunan "3 yıl 9 ay" hapis cezası üzerinden, TCK"nin 87/1-a maddesi gereğince bir kat artırım yapıldığında cezanın "6 yıl 18 ay" yerine "4 yıl 19 ay 15 gün" hapis cezası olarak belirlenmesi, yine bu ceza miktarı üzerinden TCK"nin 29. maddesi gereğince (1/4) oranında indirim yapıldığında cezanın "5 yıl 7 ay 15 gün" yerine "3 yıl 14 ay 18 gün" olarak belirlenmesi ve yine bu ceza miktarı üzerinden TCK"nin 62. maddesi gereğince (1/6) oranında indirim yapıldığında sonuç cezanın "4 yıl 8 ay 7 gün" yerine "2 yıl 18 ay 15 gün" olarak hatalı hesaplanması suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini,
d) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 07.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.