
Esas No: 2018/8771
Karar No: 2021/3064
Karar Tarihi: 04.03.2021
Danıştay 6. Daire 2018/8771 Esas 2021/3064 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/8771
Karar No : 2021/3064
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN ÖZETİ : ... İdare Mahkemesince verilen ... tarihli, E: ..., K: ... sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul İli, Avcılar İlçesi, ... Mahallesi, ... pafta, ... sayılı parseldeki yapının denetimini üstlenen mimar olan davacının denetim faaliyetlerini 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanuna uygun olarak denetlemediğinden bahisle, denetim faaliyetinin aynı Kanunun 8. maddesi uyarınca 1 yıl süreyle geçici olarak durdurulmasına ilişkin 06.09.2011 tarihli, 28046 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 19.08.2011 tarihli, 6043 sayılı davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 09/07/2014 tarihli, E:2013/1641, K:2014/5226 sayılı bozma kararına uyularak dava konusu denetim faaliyetinin 1 yıl süre ile yasaklanması işleminin 4708 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca tesis edildiği, söz konusu maddede 23.04.2015 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde yapılan değişiklik ile yapı denetim şirketlerinde görev yapan denetçi mimar ve mühendislerin denetim faaliyetinin yasaklanabileceği yönelik bir hükme yer verilmediği, başka bir deyişle davacının iddia edildiği gibi 4708 sayılı Kanunun 2. maddesinin 4.fıkrasının (a), (c) ve (g) fıkralarının ihlal edilmesi halinde dahi 23.04.2015 tarihinden itibaren 4708 sayılı Yasa kapsamında bir yaptırım uygulanamayacağı anlaşıldığından, yasal dayanağı kalmayan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Temyize konu kararın davanın reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava; İstanbul İli, Avcılar İlçesi, ... Mahallesi, ... pafta, ... sayılı parseldeki inşaatı 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanuna uygun olarak denetlemediğinden bahisle, mimar olan davacının denetim faaliyetinin aynı Kanunun 8. maddesi uyarınca 1 yıl süreyle geçici olarak durdurulmasına ilişkin olan ve 06.09.2011 tarihli, 28046 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 19.08.2011 tarihli, 6043 sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, dava konusu işleminin davalı idarece iptal edildiği ve iptale ilişkin bu kararın 18.08.2012 tarihli, 28388 sayılı Resmi Gazetede yayımlandığı gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş, bu kararın davalı idare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay Altıncı Dairesinin 09/07/2014 tarihli, E:2013/1641, K:2014/5226 sayılı kararıyla; temyiz dilekçesine ekli bilgi ve belgelerden, dava konusu işlem hakkında yeniden inceleme yapılacağı gerekçesiyle davalı idarece iptal edildikten sonra, idarece yapılan inceleme üzerine ... tarihli, ... sayılı işlemle, dava konusu işlemin tekrar yürürlüğe konulmasına ve Resmi Gazetede yayımlanmasına karar verildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle bozulmuştur.
İdare Mahkemesince, bozma kararına uyularak dava konusu işlemin esası incelenerek dava konusu denetim faaliyetinin 1 yıl süre ile yasaklanması işleminin 4708 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca tesis edildiği, söz konusu maddede 23.04.2015 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde yapılan değişiklik ile yapı denetim şirketlerinde görev yapan denetçi mimar ve mühendislerin denetim faaliyetinin yasaklanabileceği yönelik bir hükme yer verilmediği, başka bir deyişle davacının iddia edildiği gibi 4708 sayılı Kanunun 2. maddesinin 4.fıkrasının (a), (c) ve (g) fıkralarının ihlal edilmesi halinde dahi 23.04.2015 tarihinden itibaren 4708 sayılı Yasa kapsamında bir yaptırım uygulanamayacağı anlaşıldığından, yasal dayanağı kalmayan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun "Denetim faaliyetinin durdurulması ve izin belgesinin iptali" başlıklı 8. maddesinde; "Yapı denetim kuruluşlarından, bu Kanunda öngörülen esaslara göre denetim görevini yerine getirmedikleri anlaşılanların veya son üç yıl içerisinde üç defa olumsuz sicil alanların veyahut 3 üncü maddenin son fıkrası ile 6 ncı maddenin birinci fıkrası hükümlerine aykırı hareket ettiği belirlenenlerin denetim faaliyeti, yapı denetim komisyonunun teklifi üzerine Bakanlıkça bir yıla kadar durdurulur ve belgesi geçici olarak geri alınır. Durdurma kararı, Resmî Gazetede ilan edilir ve sicillerine işlenir. Denetim faaliyetinin geçici olarak durdurulmasına neden olan yapı denetim kuruluşunun mimar ve mühendisleri, bu süre içerisinde başka ad altında dahi olsa hiçbir denetim faaliyetinde bulunamaz. Geçici durdurmaya neden olan mimar ve mühendisler Bakanlıkça ilgili meslek odasına bildirilir. Meslek odaları, bu kişiler hakkında kendi mevzuatına göre işlem yapar.
Faaliyeti üç defa durdurulan yapı denetim kuruluşunun denetim faaliyetine son verilir ve izin belgesi Bakanlıkça iptal edilir.
İzin belgesi iptal edilen yapı denetim kuruluşunun, kusurları mahkeme kararı ile kesinleşen mimar ve mühendisleri başka bir yapı denetim kuruluşunda görev almaları halinde, görev aldıkları bu kuruluşa izin belgesi verilmez, verilmişse iptal edilir.
Denetim faaliyeti geçici olarak durdurulan veya izin belgesi iptal edilen yapı denetim kuruluşu hakkındaki bu karar ilgili idareye bildirilir ve denetimini üstlendiği yapıların devamına izin verilmez. Bu durumda, yapım faaliyetine devam edilebilmesi için yapı sahibince başka bir yapı denetim kuruluşunun görevlendirilmesi zorunludur." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Kural olarak idari işlemlerin yargısal denetimi, tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılmaktadır. Bu anlamda idari işlem niteliğindeki idari yaptırımların da tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı hakkında tesis edilen söz konusu yaptırımın uygulanmasına neden olan eylemlerin gerçekleştiği, diğer bir ifade ile davacının denetim sorumluluğunu Kanunda öngörülen esaslara uygun olarak yerine getirmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, söz konusu Kanun değişikliklerinden sonra, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 2. maddesinin dördüncü fıkrasına aykırılık hallerinde denetçi açısından lehe sonuçlar doğurduğu görülmekle birlikte burada lehe hükümlerin uygulanabilmesi için değişiklikten önceki kanun hükmü uyarınca faaliyetin durdurulması yaptırımının uygulanmamış olması gerekmektedir.
Dava konusu 06.09.2011 tarihli, 28046 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 19.08.2011 tarihli, 6043 sayılı işleme karşı itiraz edilmesi üzerine, anılan işlemin 10.08.2012 tarihli, 5992 sayılı işlemle iptal edildiği ve iptaline ilişkin işlemin 18.08.2012 tarihli, 23388 sayılı Resmi Gazetede yayımlanana kadar uygulandığı, dava konusu işleme yapılan itirazın değerlendirilmesi neticesinde idarece itirazın yerinde olmadığı, sorumlu olduğu kanaatine ulaşıldığından, 21.07.2014 tarihli, 6086 sayılı işlemle bir yıllık ceza süresinden çekilen 347 günlük ceza süresinin düşülerek kalan on dokuz günlük sürenin tamamlanması uygun görülerek 03.08.2014 tarihli Resmi Gazetede ilan edilmiştir.
Uyuşmazlıkta, davacının denetim faaliyetinin geçici olarak durdurulmasına ilişkin yaptırımın 347 günlük ceza süresinin 21.07.2014 tarihli, 6086 sayılı işlemle bir yıllık ceza süresinden çekilen kısım düşülerek kalan on dokuz günlük sürenin tamamlanmasına karar verildiği tarihe kadar uygulanmış olduğu ve kalan on dokuz günlük denetim faaliyetinin durdurulması cezasının bakılmakta olan davanın konusunu oluşturmadığı sonucuna ulaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2.Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin iptaline ilişkin ... İdare Mahkemesince verilen ... tarihli, E: ..., K: ... sayılı kararın BOZULMASINA,
3. Dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 04/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.