
Esas No: 2013/2535
Karar No: 2013/4146
Karar Tarihi: 19.03.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/2535 Esas 2013/4146 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 28/10/2010 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkının kaldırılması olmaz ise su kullanım hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20/11/2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 253 ada 23 parsel sayılı taşınmazın hissedarı olduğunu, 17.09.2006 tarihli sözleşme gereğince taşınmazında bulunan kuyu suyunun 1/2 oranında kullanma hakkının davalıya verildiğini, davalının anlaşmaya aykırı olarak kendisine su kullandırmadığını belirterek davalı lehine tesis edilmiş olan irtifak hakkının kaldırılmasını, kabul edilmediği takdirde 1/2 oranında su kullanma hakkının tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, 253 ada 23 parsel sayılı taşınmaz üzerinde lehlerine daimi irtifak hakkı kurulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı lehine irtifak hakkı bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dosya içerisindeki tapu kayıtlarının incelenmesinden, 253 ada 23 parsel sayılı taşınmaz aleyhine, davalı sitenin bulunduğu 263 ifraz ile 964, 965, 966, 967, 968 parsel sayılı taşınmazlar lehine su kullanma kaydı ile irtifak hakkı tesis edildiği, 964, 966, 867, 968 parsel sayılı taşınmazlarda kat mülkiyetinin kurulduğu, bağımsız bölümlerin oluştuğu anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen kooperatifin 24.10.2004 tarihinde feshedilerek ticaret sicilinden terkininin yapıldığı, ferdi mülkiyete geçildiği, dava dilekçesinin kat mülkiyeti kurulmuş olan site yönetimine tebliğ edildiği ve bu yönetimin vekalet verdiği avukat tarafından temsil edildiği anlaşılmıştır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 35. maddesi hükmüne göre esas olarak yönetim planında belirtilen görevleri yapacak yönetici, yönetim planında aksine hüküm bulunmamak koşuluyla bu maddede sıralanan görevleri de yerine getirmek zorundadır. Yöneticinin görevlerini düzenleyen ve genel yönetim işlerinin görülmesine dair Yasanın 35. maddesinde, bağımsız bölüm malikleri tarafından yetki verilmiş olsa dahi yöneticinin taşınmazın aynını ilgilendiren irtifak hakkının kaldırılması istemli davada kat maliklerini temsil edebileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Gerçekten; öne sürülen istek mülkiyet hakkı ile sıkı sıkıya bağlı bulunan haklar arasındadır. Kat mülkiyetine geçilen taşınmazda malik, kat maliklerinin her biri olduğundan dava ancak kat malikleri aleylerine açılabilir.
Mahkemece, site yöneticisinin bağımsız bölüm maliklerini mülkiyet hakkı ile sıkı sıkıya bağlı bir hususta açılan davada temsil etme yetkisi ve görevi olmadığı gözetilerek davanın pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi gerekirken, çekişmenin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 19.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.