8. Hukuk Dairesi 2011/648 E. , 2011/4618 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı
... ile ... arasındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...1.Aile Mahkemesinden verilen 17.03.2009 gün ve 298/217 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, tarafların 1989 yılında evlendiklerini 2721 ada 1 parsel üzerindeki 16 nolu bağımsız bölümün evlilik birliği içerisinde banka kredisi ile satın alındığını, kredi ödemelerinin vekil edeninin kişisel gelirleriyle ödenmesi suretiyle taşınmazın edinilmesine katkıda bulunduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 5000 TL katkı payı alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne davacının taşınmazın iyileştirilmesi ve korunmasına katkıda bulunduğu taşınmazın boşanma kararının kesinleştiği tarihteki değeri üzerinden % 2.2 oranındaki katkısı dikkate alınarak belirlenen 660 TL katkı payı alacağının dava tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 1989 yılında evlenmiş, 14.09.2004 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 02.06.2005 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar eşler arasında mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava konusu taşınmaz, 14.12.1993 tarihinde tahsis yoluyla alınarak davalı koca ... adına tescil edilmiştir. Taşınmaz, mal ayrılığı döneminde edinildiğinden uyuşmazlığın Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Dava; 743 sayılı MK. nun 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde evlilik birliği içerisinde edinilen mala yapılan katkıya ilişkin katkı payı alacağı isteğine ilişkindir. Davacı vekili, taşınmazın alınmasına kredi taksitlerinin ödenmesi suretiyle katkıda bulunduğunu ileri sürerek istekte bulunmuş, mahkemece 2001 yılında taşınmaz üzerindeki binanın iyileştirilmesi ve korunmasına yapılan katkı dikkate alınarak davacının katkı oranı ve katkı payı alacağı belirlenmiştir. Mahkemece davacının taşınmazın edinilmesine kişisel gelirleriyle yaptığı katkı usulüne uygun olarak araştırılmamıştır.
Mahkemece, tarafların çalıştığı dönemlere ait çalışma ve elde ettiği gelire ilişkin kayıt ve belgelerin ilgili yerlerden eksiksiz olarak istenilmesi, taşınmazın tahsis yoluyla davalı koca adına tescil edilmiş olması göz önünde tutularak, tahsis ve kredi taksitlerinin ödenmesine ilişkin kayıt ve belgelerin getirtilmesi, davacının katkısının belirlenmesi bakımından tarafların tanık listesinde gösterdiği tanıkların usulüne uygun olarak davet edilmek suretiyle dinlenilmesi, davacı ve davalının ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kişisel harcamaları ve 743 sayılı TKM’nin 152. maddesine göre davalı kocanın aileyi geçindirme yükümlülüğü göz önünde tutularak taşınmazın edinme tarihi itibarıyla tarafların gelirlerinin ayrı ayrı hesaplanması, her eşin sosyal statüleri ile mesleki kariyerleri gözetilerek yapabilecekleri kişisel giderlerinin ve davalı koca bakımından ayrıca 743 sayılı TKM"nin 152. maddesi uyarınca yapacağı harcamanın tespiti, bu giderlerin, eşlerin gelirlerinden düşürülmesi ve böylece her birinin ayrı ayrı yapacakları tasarruf miktarının bulunması, toplam tasarruf miktarı karşısında davacının katkı oranının belirlenmesi ve saptanan bu katkı taşınmazın dava tarihindeki değeri ile çarpılarak davacının katkı payı alacağının saptanması, bu hususta hukukçu, mali müşavir ve bankacıdan oluşan bilirkişi kurulundan taraflar, mahkeme ve Yargıtay’ın denetimine açık rapor alınması, ondan sonra esas hakkında karar verilmesi gerekirken yetersiz araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 26.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.