
Esas No: 2019/422
Karar No: 2021/1873
Karar Tarihi: 12.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/422 Esas 2021/1873 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/422
KARAR NO: 2021/1873
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2018
NUMARASI: 2017/291 Esas, 2018/1246 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 12/10/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl ve birleşen davalar, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takiplerine itirazların iptali istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davaların kabulüne dair verilen karara karşı, taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur. Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında akdedilen 03/06/2014 tarihli sözleşme ile ... Hastanesi projesi çerçevesinde cephe doğal taş kaplama işlerinin müvekkili tarafından yapımı hususunda anlaşma sağlandığını, müvekkilinin edimini yerine getirerek işi tamamladığını, ancak davalının 15/04/2015 tarihli hak ediş bedelini ödemediğini, 17/09/2015 tarihli ihtarname ile alacağın ödenmesi talep edilmişse de olumlu sonuç alınamadığını, alacağın tahsili için İstanbul ...İcra Müdürlüğü’nün ... E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin ise davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/110 E. sayılı davasında davacı vekili, davalının karşılıklı olarak mutabık kalınan ve müvekkilinin cari hesap alacağı olan 201.179,13 USD’yi ödemediğini, alacağın tahsili için İstanbul ...İcra Müdürlüğü’nün ... E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin ise davalının haksız itirazı ile durduğunu, davalının ödeme emri tebliğinden sonra 101.222,12 USD ödeme yaptığını ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/111 E. sayılı davasında davacı vekili, sözleşme kapsamı dışında kalan işlerle ilgili müvekkiline ödeme yapılmadığını, davalı tarafından tutanak ile yapılan ve karşılığında kesilen fatura bedeli ödenmediğinden alacağın tahsili için İstanbul ...İcra Müdürlüğü’nün ... E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin ise davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili, davacıya hakediş usulü esasınca işlem ve ödeme yapıldığını, davacının müvekkilince onaylanmış ve kabul edilmiş bir hak ve alacağının bulunmadığını, davacı tarafça hakediş olarak nitelendirilen belgenin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, işin zamanında ve sözleşme şartlarına uygun yapılmadığını, sözleşme dışında kalan işlerle ilgili bir borcunun da bulunmadığını savunarak, davaların reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece, tarafların kabulünde olan eser sözleşmesi gereği yüklenici davacı tarafça sözleşme gereği işin yapıldığı, ancak eserde eksik ve kusurlu imalatların bulunduğu, bu durumda davacı hakedişinden kesinti yapılması gerektiği, buna göre asıl davada 142.880,98 USD talebinde haklı olduğu, birleşen 2016/110 Esas sayılı dosyada takipten sonra yapılan ödemenin düşüldüğü, davacı tarafça bu davaya yönelik başlatılan takip dosyasında taleple bağlı kalınarak 99.957,01 USD alacak miktarına yönelik davalının vaki itirazının haksız olduğu, 2016/111 Esas sayılı dosyada eser sözleşmesi kapsamında sözleşme dışı ilave işlere ve iş bedelllerine yönelik düzenlenen 31/07/2015 tarihli protokol gereği, davacının ilave işler yönünden 38.797,22 TL cari hesap alacağının bulunduğu gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile, davalının icra takibinde 142.880,98 USD asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz yürütülmek sureti ile takibin devamına, fazlaya ilişkin isteminin reddine, her iki tarafın tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine, birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, vekalet ücretinin USD cinsinden belirlenmesi gerektiğini, mahkemece dava tarihindeki döviz kuru esas alınarak TL cinsinden hükmedildiğini, oysa ya USD cinsinden ya da karar tarihindeki döviz kurunun TL karşılığından hesaplanması gerektiğini, ayrıca takdir edilen tutarın hakkaniyetli de olmadığını, Avukatlık Kanunun 169.m. ve AAÜT 3/1 m. uyarınca avukatlık ücretinin ekli Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamayacağını, bu ücretin belirlenmesinde avukatın emeğinin , çabasının, işin öneminin, niteliğinin ve davanın süresinin gözönünde tutulacağını, ancak mahkemece emeğini karşılığının verilmediğini belirterek, hükmün kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davacıya hakediş usulü esasınca işlem ve ödeme yapıldığını, davacının müvekkilince onaylanmış ve kabul edilmiş bir hak ve alacağının bulunmadığını, davacı tarafça hakediş olarak nitelendirilen belgenin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, işin zamanında ve sözleşme şartlarına uygun yapılmadığını, sözleşme dışında kalan işlerle ilgili bir borcunun da bulunmadığını, bu hususlar irdelenmeden bilirkişi raporu ile hüküm kurulduğunu, davacının işini düzgün yapmadığının daha önce çekilen ihtarnameler ile sabit olduğunu, kaldı ki müvekkilinin kendi kayıtlarına göre davacıdan alacaklı olduğunu belirterek, hükmün kaldırılmasını istemiştir. Taraflar arasında ... Projesi Taşeron Sözleşmesi Doğaltaş Kaplama İşleri sözleşmesi imzalanmış olup, davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir. Sözleşme birim fiyatlıdır. Davacı 3 farklı icra takibi ile cari hesap bakiyesi alacağını, davalı tarafça onaylanmayan son hakdişe ilişkin alacağını ve sözleşme dışı işlere ilişkin alacağını talep etmiş, davalı sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmediğini, davacıya borcunun olmadığını savunmuştur. Konusunda uzman bilirkişilerce mahallinde inceleme yapılarak düzenlenen bilirkişi raporunda, tarafların ticari defter kayıtları arasındaki farkın davacının 2015 tarihli 38.797,22 USD bedelli faturasının davalı kayıtlarında olmamasından, davalının 2015 tarihli 100.000 USD bedelli ceza faturasının davacı kayıtlarında olmamasından kaynaklandığı, davalının 100.000 USD bedelli ceza faturasının dayanağının anlaşılamadığı, hakedişler sonrasında 30/11/2014 tarihli olarak 131.664,58 USD tutarında kesin hesap düzenlendiği, kesin hesabın proje yönetim ve kontrolörü tarafından hazırlandığı, kesin hesapta yer alan imalat ve metrajların davacı şirket ve davalı firma çalışanı mimar ... tarafından imzalandığı, ancak davalı tarafından onaylanmadığı ve bedelinin ödenmediği, kesin hesap içinde yer alan imalatların yerinde uygulandığı, 38.797,22 USD alacakla ilgili dosyada bulunan 31/07/2015 tarihli ilave işler ve tutarların davacı şirket ve davalı firma çalışanı mimar ... tarafından imzalandığı, bu imalatların da yerinde yapıldığı, ancak bazı imalatlarda kırık, çatlak ve dökülmeler olduğu, eksik ve kusurlu imalatların 5.000 USD bedelle yapılabileceği, buna göre asıl davada 142.880, 98 USD, birleşen davada 38.797,22 USD ve birleşen diğer davada 100.000 USD talep edilebileceği, ancak taleple bağlı kalınması gerektiği belirtilmiştir. Bilirkişi raporu davalı tarafa tebliğ edildiği halde, rapora itiraz edilmemiştir. Görüldüğü üzere mahallinde ve tarafların ticari defter kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu, davacının bakiye cari hesap alacağı yanında, davalı tarafça onaylanmayan 30/11/2014 tarihli hakedişe konu olup yerinde görülen imalatlara ilişkin alacağı ve davalı çalışanınca imzalanan tutanağa konu olup yerinde görülen ilave imalatlara ilişkin alacağının mevcut olduğu, eksik ve kusurlu iş bedeli düşüldüğünde davacının asıl davadaki alacak talebinde kısmen, birleşen davalardaki alacak talebinde ise tam haklı olduğu anlaşılmış olup, davalının bilirkişi raporuna yasal sürede itiraz da etmediği dikkate alınarak, alacak kalemlerine ilişkin somutlaştırılmayan istinaf nedenleri haklı görülmemiştir. Yine davalı kendi ticari defter kayıtlarına göre alacaklı olduğunu ileri sürmekte ise de, bilirkişi raporunda davalı defterlerinde kayıtlı olup davacı defterlerinde kayıtlı olmayan 100.000,00 USD bedelli cezai şart faturasının dayanağını sunamadığı belirtilmiş, davalı rapordaki bu tespite karşı bir açıklamada bulunmamış olduğundan, bu savunmasına da itibar edilmemiştir. Öte yandan taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilirken karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT hükümlerinin uygulanması gerekmekle birlikte, USD cinsinden açılan davalarda dava tarihi itibariyle dava değerinin TL karşılığı üzerinden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği açık olduğundan, ayrıca mahkemece takdir edilen vekalet ücretinde bir isabetsizlik görülmediğinden, davacı tarafın aksi yöndeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'nin 27/12/2018 tarih ve 2017/291 Esas, 2018/1246 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Davacıdan alınması gereken toplam 177,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 133,20 TL'nin mahsubu ile bakiye 44,70 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yatırılması gereken toplam 56.665,06 TL nisbi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 14.210,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 42.454,40 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde BIRAKILMASINA, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK'nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay'da temyiz yolu açık olmak üzere 12/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.