8. Hukuk Dairesi 2016/21827 E. , 2017/1319 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, temyiz incelemesi sonucunda Dairemizce bozulmuş bozma kararı üzerine Mahkemece direnme kararı verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı üçüncü kişi vekili, 19.06.2012 tarihinde müvekkiline ait adreste haciz yapıldığını, haczin usulsüz olduğunu, hacze gerekçe olarak, haciz yerinde yapılan evrak aramasında borçlu şirkete ait kartvizitin bulunması ve müvekkil şirketin sahibi..."nın oğlu..."nın borçlu şirkette ortak olmasının gösterildiğini, müvekkili şirket sahibinin oğlunun ortak olduğu.... San. Tic. Ltd. Şti.’nin borcundan dolayı haciz yapıldığını, haciz yapılan yerin ve haczedilen menkullerin borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, bu nedenle istihkak davasının kabulü ile haczin kaldırıp malların iadesine ve kötü niyetli yapılan haciz ve muhafaza işlemi nedeni ile % 40 tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacakl..... Finansal Hizmetler AŞ vekili, ....."nın hem borçlu.....San. Tic. Ltd. Şti., hemde davacı ... Mak. Ltd. Şti.’nin ortağı ve yetkilisi iken borcun doğumundan sonraki tarihte davacı şirketin ortaklığından ayrıldığını, davacı 3.kişi şirketin yetkilisi olan..."nın, borçlu şirket yetkilisi ..."nın babası olduğunu, davacı ... borçlu şirketin iştigal konularının metal ve makine sektörü olduğunu ve aynı faaliyeti sürdürdüklerini, haciz sırasında borçlu şirket yetkilisinin isminin yazılı olduğu kartvizitlerin bulunduğunu, davacı ... borçlu şirket arasında organik bağ mevcut olup, istihkak iddiasının mal kaçırmaya yönelik olduğunu, bu nedenlerle istihkak davasının reddine, % 20 oranında tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu şirketlere duruşma gün ve saatini bildirir dava dilekçesi tebligatı yapılmış olmasına rağmen davalı borçlular davaya katılmamışlar ve herhangi bir cevap da sunmamışlardır.
Mahkemece, icra dosyası kapsamında ödeme emrinin borçluya Ticaret Sicil Müdürlüğü"nde kayıtlı adresinde tebliğ edildiği, haczin ise davacı şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğü"nde kayıtlı adresinde yapıldığı, borçlu şirketin temsilcisi olan....
...ı"nın, davacı şirketin hakim ortağı olan...."nın oğlu olduğu, ancak ticaret sicil kayıtlarına göre 500.000 TL sermayeye sahip davacı şirketin sermayesinin 5.000 TL"sinin ..."ya 495.000 TL"sinin ise..."ya ait olduğu, salt çok küçük bir miktarda hissesinin bulunmuş olması 3. kişi şirketin borçlu şirket ile irtibatlı olduğu anlamını taşımayacağı, ayrı tüzel kişiliklere sahip bulundukları, bilahare..."nın küçük miktarda bu hissesini devrettiği, yine 3. kişi davacı şirketin faaliyet adresinin farklı olduğu ve değişikliğe uğramadığı, ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, hacizli menkul malların ticari defterlerde muhasebeleştirildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş, verilen karar Dairemizin 17.02.2014 gün, 2013/11375 Esas, 2014/2545 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, Mahkemece önceki hükümde direnilmesine karar verilmesi üzerine, anılan direnme kararı davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK"na eklenen geçici 4/1. maddesi uyarınca inceleme yapılmak üzere, dosya Dairemize gönderilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, Mahkemece verilen direnme hükmünün yerinde bulunduğu anlaşıldığından, Mahkemenin anılan kararının bozulmasına ilişkin Dairemizin 17.02.2014 gün, 2013/11375 Esas, 2014/2545 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına, davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan 21.02.2013 gün 2012/1152 Esas 2013/136 Karar sayılı hükmün ONANMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 391,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1.181,36 TL"nin temyiz eden davalıdan alınmasına 08.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.