
Esas No: 2014/8751
Karar No: 2015/7166
Karar Tarihi: 13.04.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/8751 Esas 2015/7166 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
... adına Av. ... ile 1-..., 2-..., 3-.... adına Av. ..., 4-... Sigorta A.Ş. adına Av. ... aralarındaki dava hakkında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden İş Mahkemesi sıfatıyla verilen 18.12.2013 günlü ve 2013/599 E - 2013/850 K. sayılı hükmün, davacı Kurum ve davalılardan ... Sigorta A.Ş. avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Bazı maddeleri dışında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değişik 7201 sayılı Kanunun 35. maddesinin ikinci fıkrasına göre, “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacak olup; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir.
Dava dosyasından, gıyabi hükmün davalılardan ..."e çıkartıldığı ve adreste bulunmama nedeni belirlenmeksizin ve mahkemece adres kayıt sisteminden davalının adresinin tespiti amacıyla herhangi bir araştırma yapılmaksızın tebligat
yapıldığı, ayrıca davalı ..."in 21.07.2011 tarihli vekaletname ile bir avukatının bulunduğu fakat bu vekaletnamenin karardan sonra harçlandırıldığı anlaşılmakla, mahkemece davalıya yapılan tebligat usûlsüzdür.
Mahkemece; gecikmeye ve yeni bir geri çevirmeye mahal verilmeksizin, verilen gıyabi hükmün bu davalı hakkında yapılacak araştırma ile adres kayıt sisteminde yazılı adresi olan adrese usulünce tebliğ edilerek; temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3.maddesi gereği, Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 13.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.