8. Hukuk Dairesi 2016/21896 E. , 2017/1403 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, temyiz incelemesi sonucunda Dairemizce bozulmuş bozma kararı üzerine Mahkemece direnme kararı verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Borçlu vekili; takip dayanağı ilamda vekil edeninin taraf sıfatına sahip olmadığını, Alp Apartman Yöneticiliğinin taraf olduğunu, kat maliki hakkında icra emri düzenlenemeyeceğini, müvekkiline hissesi oranında icra emri gönderilmesi gerektiğini açıklayarak icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; apartman yönetimi hakkında takip başlatıldığı, şikayet edene daha sonra kat maliki olarak talebe aykırı olarak tüm dosya borcu üzerinden icra emri gönderildiği, takip konusu ilamda borçlunun ismi olmadığından borçlu sıfatının da bulunmayacağı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile şikayet eden yönünden takibin iptaline karar verilmiştir.
Alacaklı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce takibe konu ilamda davalı olarak kat malikleri adına Alp Apartman Yöneticiliği"nin gösterildiği Mahkemece adı geçen hakkında hüküm tesis edildiği, alacaklı, 634 sayılı Yasa"nın 35. maddesine göre Apartman Yönetimi hakkında takip yapabileceği gibi, aynı Kanun"un 20. maddesi uyarınca da ilama konu borcun yasal sorumlusu olan kat malikleri hakkında da takip yapabileceği, alacaklının bu konuda seçimlik hakkı bulunduğu İcra emri kat maliklerine gönderilebilir ise de hisseye düşen kısmın istenebileceği, Mahkemece bu hususlar göz önünde bulundurularak karar verilmesi gerektiğinden, bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece ilk kararda direnilmesi üzerine, 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK"nun eklenen Geçici 4/1. maddesi uyarınca, inceleme yapılmak üzere, dosya Dairemize gönderilmiştir.
İcra takibine dayanak yapılan ilamın incelenmesinde, davalı olarak kat malikleri adına Alp Apartman Yöneticiliği"nin gösterildiği ve Mahkemece adı geçen hakkında hüküm tesis edildiği,daha sonra şikayet eden kat malikine icra emri gönderildiği anlaşılmaktadır.
İlamlı icrada borçlu ilam aleyhine olan yani ilama göre borçlu olan kişidir.
İlamlı icrada borçlu yedi gün içinde İcra Dairesine başvurarak icra emrine itiraz ediyorum demek suretiyle ilamlı icra takibini durdurma imkanına sahip değildir.
Borçlu yalnızca, İİK"nun 33. maddesi hükmü gereğince, borcu ödemiş olması, alacaklıdan mehil almış olması veya ilamın zamanaşımına uğramış olması halinde icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir. İcra emrine bu şekilde itiraz edilmiş olması, icra takibini kendiliğinden durdurmaz.
İlamlı takibe yasada belirtilen nedenlerle ancak itiraz edilebilir. İlamlı takipte temel ilkeler mevcuttur. Bir ilamın ilamlı takibe konu edilebilmesi için açık, net, likit, eda hükmü içermesi gerekir. İlama konu hükümde borçlunun kim olduğu, takipte muhatabın kim olduğu konusunda hiçbir kuşku olmamalıdır. İlam hükmünün kime yada kimlere yönelik olduğu konusunda duraksamamak gerekir.
İlamlı takibe itiraz nedenleri yasada sınırlı bir şekilde belirtilmiştir. Şikayetçinin talebi İİK"nun 33. maddesi hükmü kapsamında bir itiraz değildir. İlamda davalı olarak yer almadığını, yargılamasında bulunmadığını iddia etmektedir.
Talep İİK"nun 16. maddesi yollamasıyla İİK.nun 41. maddesine dayalı şikayet olarak değerlendirilebilir.
Yerel mahkeme kararında da belirtildiği gibi, ilamda taraf olmayan takip talebinde borçlu olarak yer almayan davacıya icra emri gönderilmesi ilamlı takip hükümlerine uygun değildir. Kat maliklerine karşı ilama atıf yapılmak suretiyle ancak ilamsız takip yapılabilir. Anılan takibe itiraz halinde ise; tamamı belirlenen borçtan, itiraz eden kat malikinin sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı alacaklı tarafından açılacak itirazın iptali yargılamasında belirlenebilir. İlamın yargılamasında yer almayan takip konusu borcun ne kadarlık kısmından sorumlu olduğu ilamdan net bir şekilde anlaşılamayan kişilere ilamlı takibin yöneltilmesi ve icra emri gönderilmesi, ilamlı takip hükümlerine uygun değildir.
Açıklanan nedenlerle Mahkemece verilen kararın yerinde olduğu anlaşıldığından şikayetin kabulü yönündeki kararının onanması gerekirken; Dairemizce bozulduğu anlaşılmakla, direnme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1- Dairemizin 12/03/2015 tarih ve 2015/12 E.- 2015/15872 K. sayılı BOZMA kararının kaldırılmasına,
2- Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Ankara 8. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 12/07/2016 tarihli 2016/197 Esas 2016/677 Karar sayılı kararının İİK"nun 366 ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29.20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,20 TL"nin temyiz edenden alınmasına, 09.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.