
Esas No: 2021/438
Karar No: 2021/1128
Karar Tarihi: 07.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/438 Esas 2021/1128 Karar Sayılı İlamı
T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ...
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
.....
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
.....
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2020
NUMARASI .....
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :10/03/2017
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden davalı şirkete kullandırılan kredi alacağının vadesinde tahsil edilememesi üzerine kredi hesabının kat edilerek davalı şirkete kat ihtarnamesinin gönderilmesine rağmen kredi alacağının tahsil edilemediğini, kredi alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı şirkete dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde davalı şirket yanıt vermemiş, duruşmalara katılarak beyanda da bulunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve bilirkişi raporu ile toplanan tüm delillere göre; davacı tarafından yukarıda detayları belirtilen genel kredi sözleşmesine dayalı olarak davalı asıl borçluya ticari kredi tahsis edildiği, ticari kredili mevduat hesabının 30/06/2016 tarihi itibarıyla borç bakiyesinin 44.107,56-TL olduğu, ... Bankası tarafından takip tarihi itibarıyla ticari kredi kartı hesapları için uygulanması gerekli oranlar dikkate alındığından takip konusu krediye uygulanacak akdi faizin yüzde 27 ve faizin %5 BSMV'si olduğu, davalının temerrüt tarihinin 17/07/2016 olduğu, takibin bilirkişi raporunda belirlenen miktar üzerinden devamına karar verilmesi gerektiği, İİK. md. 67/2 maddesi gereği asıl alacak likit olduğundan icra inkar tazminatının sorumluluk miktarları gözetilerek davalıdan alınarak davacıya verilmesi ile fazlaya ilişkin davalı tarafın takibe itirazları yerinde olduğundan istemlerin reddine karar verileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, icra takip dosyasında davalının yaptığı itirazın; 42.962,54 TL asıl alacak, 2.597,65 TL işlemiş faiz, 129,88 TL BSMV, 202,85 TL masraf olmak üzere toplam 45.690,07 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, 9.138,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı lehine müvekkili aleyhine reddolunan miktar üzerinden hüküm altına alınan 2.024,00 TL vekalet ücretinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira davada davalı vekillerinin 05.07.2018 tarihinde vekillikten çekildiğini bildirdiğini, ileri sürerek açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince müvekkili aleyhine kurulan vekalet ücreti yönünden hükmün kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, genel kredi sözleşmesine istinaden davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan kredi alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK'nın 67. Maddesi gereği iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanun'un 41. maddesi ile değiştirilen 341/2. fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı üç bin Türk Lirasıdır. 01/01/2020 tarihinden itibaren ise bu sınır 5.390,00 TL'dir. İlk derece mahkemesince kısmen kabulüne karar verilen itirazın iptali davasında, davacı tarafın istinafa konu ettiği davada reddolunan miktar 2.024,34 TL olması nedeniyle 18/09/2020 tarihli karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararlara karşı HMK'nun 346/1. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, HMK'nun 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesince de bu yönde karar verilebilir. Bu karar usule ilişkin nihai bir karardır. (Tolga Akkaya, Medeni Usul Hukukunda İstinaf sayfa 176)
Diğer taraftan, davada reddolunan kısım üzerinden davacı aleyhine hesaplanan vekalet ücreti esasen HMK'nın 304. Maddesi anlamında açık hata niteliğinde olup ilk derece mahkemesinden her zaman düzeltilmesi talep edilebilecektir.
Tüm bu nedenlerle HMK'nun m.352'deki düzenleme gereğince mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu usulden red kararına karşı miktar gözetildiğinden temyiz yolu açık değildir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05/01/2018 tarih ve 2017/3597 Esas 2018/5 Karar sayılı ilamı).
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesi hükmünün, HMK'nun 341/2. maddesi gereğince, miktar itibarıyla kesin olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-İstinafa başvuran davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcı ile 59,30 TL istinaf maktu karar harcının talep halinde yatıran tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK'nun 362(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 07/10/2021
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.