Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/125
Karar No: 2021/1231
Karar Tarihi: 07.10.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/125 Esas 2021/1231 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2019
NUMARASI :...

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/09/2019 tarih ve..... sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin sigorta brokerı olarak faaliyet gösterdiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2014 yılının Mayıs ayından beri devam ettiğini, müvekkilinin davalının bildirdiği şirketlere ait araçlar için çeşitli poliçeler düzenlenmesinde aracı olduğunu, davalı şirket yetkilisi ... 'un davalı şirkete ait mail adresinden dava dışı ... ... Ltd Şti ve ... A.Ş'ye ait araçlara ilişkin olarak trafik sigortası ve kasko sigortası poliçesinin düzenlenmesini talep ettiğini, ... A.Ş'nin davalı şirketin grup şirketi olduğunu ve davalı şirket yetkilisi ...'un bu şirketin müdürü bulunduğunu, davalı şirketin sigorta ettiren sıfatıyla sigorta primlerinden sorumlu olduğunu, poliçelere istinaden kısmi ödeme de yapıldığını ancak bakiye 7.266,41 TL prim alacaklarının ödenmediğini, alacaklarının tahsili amacıyla İstanbul 13. İcra Müdürülüğü'nün.... sayılı dosyasında başlattıkları icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafça ileri sürülen hususların müvekkili şirket ve/veya yetkilileri ile ilgisi ve bilgisi bulunmadığını, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili şirketin dava dışı kişiler adına borçlanmasının hayatın olağan akışına aykırı bulunduğunu, belirtilen işlem tarihlerinde ...'un müvekkili şirketle bir ilgisinin olmadığını, poliçe düzenlenen araçların müvekkili şirkete ait bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu aracılık hizmeti nedeniyle oluşan alacağa dayanak olan ve davalı adına düzenlendiği belirtilen fatura suretlerinin ibrazı için süre verilmiş olmasına rağmen dosyaya sunulmadığı, davacı defter incelemesinde de bu faturalara ilişkin bilirkişiler tarafından yapılmış bir tespit bulunmadığı, dosyaya sunulan 2014-2015 ve 2016 yılları müşteri cari ekstresinde de fatura bilgisi bulunmadığı, davacı şirket defter ve belgelerinin incelenmesine dair raporda da davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalar ve tebliğine dair belgelerin belirlenmediği, davalı şirketin yapılan ihtara rağmen yalnızca 2016 yılı defterinin ibraz edildiği bu kayıtlarda da davacının iddia ettiği işlemlere rastlanmadığı, fiili uygulamada her iki şirket arasında ticari ilişkinin bulunduğu, delil olarak sunulan e-mail yazışmalarının tek başına delil mahiyeti olmadığı ve davacı tarafça başka delillerle desteklenmediği, bu suretle toplanan deliller kapsamında tarafların resmi defter kayıtlarının karşılaştırılmasında dava konusu edilen alacağa ilişkin kayda geçen borç alacak ilişkisinin tespit edilemediği, bu nedenle davanın subut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, mahkeme ve bilirkişi heyetinin taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu tespit ettiğini, diğer deyişle davalının sigorta ettiren konumunda olup dava konusu borçtan sorumlu olduğunun ortaya konulduğunu, azilnamenin aleyhlerine delil olarak değerlendirilemeyeceğini, zira süresinde sunulmadığını, ilk alınan bilirkişi raporunda takip miktarı kadar alacaklı olduklarının tespit edildiğini, davalı şirket adına düzenlenmiş fatura olmamasının alacaklarının tespiti bakımından önemli olmadığını, müvekkilinin alacağının davalının sigorta ettiren olarak yapılmasını istediği sigortaların brokırlık faaliyeti kapsamında müvekkili şirket tarafından yerine getirilmesi ile doğduğunu, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarının müvekkili lehine delil teşkil ettiğini, davalı tarafın 2014 ve 2015 yılı ticari defter ve kayıtlarını sunamadığını, HMKnın 222/3 maddesi uyarınca ticari defter ve kayıtlarının lehlerine delil olarak değerlendirilmesinin gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, sigorta poliçesi prim alacağından kaynaklanan alacağa yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, somut olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK'nın 1430. maddesine göre sigorta ettirenin, sözleşmeyle kararlaştırılan primi ödemekle yükümlü olduğu, somut uyuşmazlıkta da davacının davalının sigorta ettiren olduğunu ileri sürdüğü ancak bu iddiasını ispatlayamadığı, zira dava konusu sigorta poliçeleriyle sigortalı bulunan araçların dava dışı şirketlere ait olduğu, esasen bu konuda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, dava konusu poliçelerin bir kısmında sigorta ettiren olarak dava dışı şirketlerin belirtildiği, davacı tarafça delil olarak sunulan e-mail yazışma içeriğinden dava konusu sigorta poliçelerinin ...'un talimatı üzerine düzenlendiği anlaşılıyor ise de dosya kapsamından davalı şirket yetkilisinin oğlu olduğu anlaşılan ...'un davalı şirketi borçlandırıcı işlemler yapmaya yetkili olduğu ispatlanamadığı gibi anılan kişinin dava konusu sigorta poliçelerinde sigorta ettiren ve sigortalı olarak yer alan ...A.Ş' nin yetkilisi olduğunu anlaşıldığı, diğer taraftan davalı şirket tarafından kısmi ödeme yapılması da davalı şirketin sigorta ettiren olarak kabulü sonucunu doğurmayacağı, buna göre davanın ispatlanmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 14,90 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 8,50 TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 07/10/2021 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.


GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/10/2021


Başkan
...
....



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi