Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/23
Karar No: 2021/1201
Karar Tarihi: 07.10.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/23 Esas 2021/1201 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
...
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/10/2019
NUMARASI ....

DAVANIN KONUSU : ... Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü.

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/10/2019 tarih ve .... sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, davalı şirketin.....sayılı “...” ibaresi ile 02. sınıftaki emtia için marka tescil başvurusunda bulunduğunu, başvuruya karşı müvekkilinin ... sayılı “...” ibareli tescilli markasına dayalı olarak itiraz ettiğini, itirazlarına karşı başvuru sahibinin, SMK 19/2 maddesi uyarınca kullanım ispatı talebinde bulunduğunu, bunun üzerine müvekkilinin 30.04.2018 tarihli dilekçe ile “...” markasına ilişkin faturaları, renk kartelasını, makine etiketini, renklendirme sisteminin görsellerini sunduğunu ve kullanımın ispatlandığını, müvekkilinin kullanımına dair tüm bu hususların noter tespiti ile sabit olduğunu, ancak .... kararı ile nihai olarak kullanımın ispatlanamadığı kanaatine varıldığını, oysa 5/1-ç bendi uyarınca yapılan itirazlarda kullanım ispatı şartının aranmadığını, davalı kurumun dava konusu başvuruya 6/1 maddesi yanında 5/1-ç bendi uyarınca gerçekleştirdikleri itirazı dikkate almadığını, davalı kurum tarafından müvekkiline ek bir süre verilmeksizin itirazlarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak reddedildiğini, söz konusu markanın müvekkili şirket tarafından 2010 yılından beri aralıksız bir şekilde kullanıldığını, “...” markasının kullanımının renk kartelasındaki bir renk ve altında yazan ibareden oluştuğunu, dolayısıyla diğer markalardan farklı olarak “...” markasının ürünlerin üzerinde, tabelalarda, faturalarda, reklam ve fuarlarda kullanımının bulunmadığını, ilgili markanın, basılı ya da dijital renk kartelalarında ve/veya renk karışımları yapan makinelerin yazılım ekranlarında ve nihayetinde sticker etiketlerinde kullanıldığını, bu nedenle sunulan delillerin kullanımı ispatladığının kabulünün gerekeceğini, “...” markasının alligator isimli renk kartelasında yer aldığını, taraf markaları arasında 6/1 maddesi anlamında işitsel, görsel ve kavramsal benzerlik olduğunu ileri sürerek, davalı ... ... kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, müvekkilinin markasının başvuru tarihinde, davacı markasının 5 yıldan fazla bir süredir tescilli olduğunu, bu nedenle kullanımın ispatını talep ettiklerini, davacının sunduğu delillerin markasını kullandığını ispatlayamadığını, davacının da bunun farkında olduğundan, dava dilekçesinde "düzenlenen faturaların tamamında ... markasının yer alma imkanının olmadığını" ifade ederek bu durumu ikrar ettiğini, markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, “...” bir tatlı adı olmakla birlikte aynı zamanda bir kadın ismi ve hitap şekli olduğunu, bundan da öte .... romanından ve ilgili dizi/filmden hareketle tüketici nezdinde bir kadın ismi olarak bilindiğini, "..." ibaresinin ise ... ve şeker kelimeleri ile oluşturulmuş uydurma bir ibare olduğunu, bu nedenlerle markaların aralarında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, müvekkilinin “...” ibaresini içerir ilk markasının 2007 yılına dayandığını, halbuki davacının “...” ibaresi içerir markalarının en eskisinin 2009 yılına ait olduğunu, davacının tanınmışlık iddialarının yerinde olmadığını, müvekkilin başvurusunun kötü niyetli bulunmadığı gibi, “...” seri markalarının bir devamı olarak işbu davaya konu marka başvurusunu gerçekleştirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava konusu ... sayılı “...” ibareli marka ile davacı yanın .... sayılı “...” markasının 6769 sayılı SMK.'nın 5/1-ç maddesi anlamında benzer bulunmadığı, bununla birlikte markaların aynı/aynı tür emtiaları kapsıyor olması ve markaları oluşturan “...” ve “...” sözcüklerinin birbiri ile olan işaretsel yakınlığı bir bütün olarak gözetildiğinde, bu durumun normal şartlarda 6769 sayılı SMK.'nın 6/1 maddesi anlamında iltibasa yol açabileceği, ancak davalı yanın SMK.'nın 19/2 maddesi uyarınca kullanım ispatı def’ini öne sürdüğü, davacı yanca dosyaya sunulan delillerin ise bu kullanım şartını yerine getirdiğinden bahsedilemeyeceği, bu nedenle sadece markanın kullanım şartlarının varlığını inceleyen ... kararının bu açıdan yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkil Şirket tarafından 30.04.2018 tarihli..... markasına ilişkin faturaların, renk kartelasının, makine etiketinin, renklendirme sisteminin görselinin sunularak “...” markasının SMK’nın 19/2. maddesi ve Sınai Mülkiyet Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in 30. maddesi uyarınca aktif bir şekilde kullanıldığının ispatlandığını, müvekkili .... adına tescilli “...” ibareli markanın bir renk adı markası olduğundan özel kullanım şekline tabi bulunduğunu, bu kapsamda adı geçen markanın renk kartelalarında, (boya renklendirmeye yarayan) renklendirme makinesi içerisindeki sistemlerde ve bu makineden çıkan etiketin üzerinde belirtilerek ürün ambalajına yapıştırılması suretiyle aktif olarak kullanıldığını, tüm bu hususların dava dilekçesinin ekinde sundukları Noter tespiti ile de sabit olduğunu, mahkemece boya sektöründe uzman bilirkişi seçilmeden inceleme yaptırıldığını, usule ve yasaya aykırı olarak tanzim edilen bilirkişi raporuna ilişkin itirazlarının da gerekçesiz olarak reddedilerek davanın reddine karar verildiğini, davalı Şirketin “...” ibareli başvuru markası ile müvekkili Şirketin “...” markası arasında SMK’nın 5/1-ç. maddesi uyarınca ayırt edilemeyecek kadar benzerlik bulunduğunu, davalı Şirketin, müvekkili Şirketin “...” ibareli markalarının ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle bu markaların bilinirliğinden haksız yararlanma ve imaj transferi sağlama amacını taşıdığını ve müvekkil Şirket markalarının ayırt edici karakterini zedelediğini, davalı Şirketin marka başvurusunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, ... kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve tarafların markalarının kapsamındaki 2. sınıf mallar aynı ise de, taraf markalarının ibareler yönünden 6769 sayılı SMK.'nın 5/1-ç maddesi anlamında benzer olmadığı, SMK.'nın 6/1. maddesi uyarınca yapılan itiraza karşı da davalı tarafça, aynı Kanun'un 19/2. maddesine dayanılarak kullanımın ispatı def'inde bulunulduğu, davacı tarafından ise anılan madde uyarınca kullanımın ispat şartının yerine getirilemediği, zira davacı tarafça bu amaçla sunulan 2014 tarihli 1 adet faturada, 2016 tarihli 1 adet katalogda ve bilgisayar programında dahi “...” ibaresinin, marka olarak değil, davacının "..." markasının yanında "..." ürününe ait bir renk tonunun adını, bir ürün cinsini belirtecek şekilde kullanıldığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 07/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/10/2021

Başkan
...

Üye
...

Üye
...

Katip
...




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi