
Esas No: 2019/19891
Karar No: 2021/2848
Karar Tarihi: 03.03.2021
Danıştay 6. Daire 2019/19891 Esas 2021/2848 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/19891
Karar No : 2021/2848
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Müdürlüğü - …
VEKİLİ : Av. …
2- … Bakanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : … İdare Mahkemesinin …. tarih ve E:…, K:…. sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Zonguldak ili, Kdz. Ereğli ilçesi, ...köyü, … ada, … parsel sayılı 2872.93 metrekarelik taşınmazın kapanmış yol olduğundan bahisle 04.09.2007 tarihinde Hazine adına tescil edilmesine ilişkin işlem ile akabinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca 10.07.2008 tarihinde yapılan ihalenin ve bu ihale üzerine taşınmazın satış işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Danıştay Altıncı ve Onüçüncü Daireleri Müşterek Heyetince verilen 06/05/2015 tarih ve E:2016/1513, K:2018/9116 sayılı bozma kararına uyularak, 2942 sayılı Kanunu'nun 22. maddesinin amir hükmü gereği yerine getirilmeden uyuşmazlık konusu taşınmazın Maliye Hazinesi adına tescil edilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, tescil işlemi hukuka aykırı bulunduğundan, tescil işlemi sonrasında Maliye Hazinesi mülkiyetine geçen taşınmazın açık teklif usulü ile ihale edilmesine ilişkin işlemde de hukuka uyarlık bulunmadığı, ihale alıcısı dava dışı …'a verilen süreler içerisinde satış bedeli yatırılmadığından yatırılan 6.200,00 TL geçici teminatın Hazineye irat kaydedilmesine karar verilerek imzalanan satış sözleşmesinin feshedildiği, sözleşmenin feshedilmesi ile birlikte yapılan satış işleminin de tüm hukuki sonuçları ile birlikte ortadan kalktığı görüldüğünden davanın satış işleminin iptali istemine ilişkin kısmının esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçeleriyle taşınmazın Maliye Hazinesi adına tescil edilmesine ve dava dışı ...'a ihale edilmesine ilişkin işlemlerin iptaline, satış işlemi yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN İDDİALARI : Uyuşmazlık konusu taşınmazın 1979 yılında kamulaştırılarak uzun yıllar Zonguldak–Ereğli karayolu olarak kullanıldığı, daha sonra bu yolda güzergâh değişikliği yapılarak 24.12.1993 tarihli Bakanlık Olur’u ile dava konusu taşınmazın bulunduğu mevkiin yol ağından çıkarıldığı, kamulaştırmanın başladığı 1979 yılı ile taşınmazın yol ağından çıkarıldığı 1993 yılı arasında geçen sürenin beş yıldan fazla olduğu, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nda belirtilen sürelerin geçmiş olması nedeniyle ve 6001 sayılı Kanun’un 22. madde hükmü uyarınca davacının talebinin hukuken dinlenemeyeceği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, dava konusu taşınmazın Milli Emlak Müdürlüğü tarafından satıldığı, yapılan satış işleminde idarelerinin tasarrufunun bulunmadığı, davanın idareleri yönünden reddi gerektiği ileri sürülmüştür.
TEMYİZ EDEN ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI'NIN (HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI) İDDİALARI : Kamulaştırma bedelinin kesinleşmesinden sonraki beş yıl içerisinde idarenin kamulaştırmaya uygun hiçbir tasarrufta bulunmaması durumunda ve en son bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde mal sahibi veya mirasçılarının taşınmaz malları geri almak için idareye başvurmasının mümkün olduğu, aksi halde kamulaştırılan taşınmaz mal sahibi ya da mirasçıların hiçbir haklarının kalmayacağı, kamulaştırma işleminin 1979 yılında yapıldığı gözetildiğinde davanın açılması için yasada öngörülen bir ve beş yıllık hak düşürücü sürelerin geçtiği, mahkeme kararının vekil sıfatıyla kendilerine tebliği yasal bir zorunluluk olduğu, işyerinde bulunmasına ve tebligatı alabilecek durumda olmasına rağmen tebligatın tebliği almaya yetkisiz olan bir kişiye tebliğ edildiği, tebligat usulsüz olduğundan temyize konu mahkeme kararının öğrenildiği tarihte yapılan temyiz başvurusunun kabulü ile esasa ilişkin temyiz nedenleri ile mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.
KARŞI TARAF SAVUNMALARIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : Davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın (Hazine ve Maliye Bakanlığı) temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün temyiz isteminin ise esasa ilişkin nedenlerle reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı ve Onüçüncü Daireleri Müşterek Heyetince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 10/07/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 101. maddesi uyarınca Hazine malları konusunda genel yetkili kuruluş Milli Emlak Genel Müdürlüğü olup anılan Genel Müdürlük aynı Kararnamenin 99. maddesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hizmet birimleri arasında sayıldığından ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1. maddesinin 19. fıkrası uyarınca, Hazine ve Maliye Bakanlığı yerine, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın hasım mevkiine alınması suretiyle, gereği görüşüldü:
Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü temyiz istemi incelendiğinde;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın (Hazine ve Maliye Bakanlığı) temyiz istemine gelince;
İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
28.06.2014 tarihli, 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6545 Sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 27. maddesi ile İdari Yargılama Usulü Kanunu'na eklenen geçici 8. maddenin 1. fıkrasında; "Bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır. Bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümler uygulanır." hükmü getirilmiştir.
Bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihe kadar kanun yollarına dair uygulanacak hükümler kapsamında bulunan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 46. maddesinin 2. Fıkrasında; özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde, Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği, 48/7. maddesinde; temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin ödenmemiş olduğu, dilekçenin 3 üncü madde esaslarına göre düzenlenmediği ve temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapıldığı hususlarının dosyanın gönderildiği Danıştayın ilgili dairesi ve kurulunca saptanması hallerinde de 2 ve 6 ncı fıkralarda sözü edilen kararların ilgili daire ve kurulca verileceği hükmü yer almıştır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Vekile ve kanuni mümesile tebligat" başlıklı 11. maddesinde "Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılması yeterlidir. Eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise, bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihi asıl tebliğ tarihi sayılır. Ancak, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun, kararların sanıklara tebliğ edilmelerine ilişkin hükümleri saklıdır. Avukat tarafından takip edilen işlerde, avukatın bürosunda yapılacak tebligatlar, resmî çalışma gün ve saatleri içinde yapılır...", hükmüne, "Belli bir yerde veya evde meslek ve sanat icrası" başlıklı 17. maddesinde; "Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyizen incelenerek bozulması istenilen … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına ilişkin tebligatın davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (Hazine ve Maliye Bakanlığı) vekili Av. … adına düzenlenerek … Müdürlüğü … Kat…. No…. …’’ adresine gönderildiği ve Muhâkemat Müdürlüğü'nde veri hazırlama kontrol işletmeni olarak görev yapan … imzasına 03.09.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (Hazine ve Maliye Bakanlığı) vekili Av. … tarafından 25.10.2019 tarihinde Zonguldak İdari Yargı Ön Büro birimi kayıtlarına giren dilekçe ile bu kararın temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla, temyize konu mahkeme kararının 7201 sayılı Kanun uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edildiği sonucuna ulaşıldığından, davalı idare tarafından bu karara karşı yukarıda belirtilen Kanun hükmü uyarınca en son 03.10.2019 tarihinde temyiz isteminde bulunulması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 25.10.2019 tarihinde kayıtlara giren dilekçe ile talep edilen temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle incelenme olanağı bulunmamaktadır.
Her ne kadar davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (Hazine ve Maliye Bakanlığı) vekili tarafından temyize konu mahkeme kararının tebliğ edildiği sırada işyerinde tebligatı alabilecek durumda olduğu ileri sürülmüşse de, bu hususa ilişkin herhangi bir bilgi veya belge sunulmadığı, dosya kapsamında daha önce davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (Hazine ve Maliye Bakanlığı) vekiline gönderilen tüm tebligatların Muhakemat Müdürlüğü'nde görev yapan veri hazırlama kontrol işletmenleri ve büro şefine tebliğ edildiği ve bu tebliğlerin usulsüzlüğe ilişkin hiçbir itirazda bulunulmadığı görülmüştür.
KARAR SONUCU:
1-Davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın (Hazine ve Maliye Bakanlığı) TEMYİZ İSTEMİNİN SÜRE AŞIMI YÖNÜNDEN REDDİNE,
2- Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA,
3- Dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine,
4- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.