Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5521
Karar No: 2011/5149
Karar Tarihi: 17.10.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/5521 Esas 2011/5149 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/5521 E.  ,  2011/5149 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi

    ... ile ... aralarındaki elatmanın önlenmesi davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17.11.2009 gün ve 144/413 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili, dava dilekçesinde mevki ve sınırlarını açıkladığı 1000 m2’lik taşınmaz üzerinde bulunan evin vekil edenine ait olduğunu, 2000 yılında zilyetliğini devraldığını Kadastro Mahkemesinin 1989/20 Esas sayılı dava dosyasıyla davalı olduğunu, davanın devam ettiğini, davalı ile davacının öncesinde evli olduklarını, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/85 Esas sayılı dosyasında boşandıklarını, davalının dava konusu taşınmaza haksız olarak elattığını, boşanma kararının 8.5.2008 yılında kesinleştiğini açıklayarak davalı tarafından dava konusu taşınmaza yapılan müdahalenin önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... 24.8.2009 havale tarihli cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Köyceğiz Kadastro Mahkemesinin 1989/20 Esası ile davalı olduğunu, bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, tarafları arasında Orman İşletme Müdürlüğü ile Hazine"nin de bulunduğunu, dava konusu yerin kime ait olduğunun henüz belli olmadığını, taşınmaz ve üzerindeki evi evlilik birliği içerisinde birlikte edindiklerini, hem tarlada, inşaatta ve hem de evin işinde çalıştığını, katkıda bulunduğunu, haksız elatmanın söz konusu olmadığını, 18 yıl süresince davacıya destek olduğunu açıklayarak haksız ve yersiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğunun belli olmadığını, kadastro mahkemesinde davalı olduğunu, bu nedenle fiili hakimiyete göre karar verilmesi gerektiğini, davacının uzun süre taşınmazı terk ettiğini, davalının taşınmazda bu yere tek başına zilyet olduğunu, davacının zilyetliği terk ettikten sonra bu yerde kendisinin zilyetliğinin bulunduğunu iddia edemeyeceğini gerekçe göstermek suretiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, TMK.nun 618. maddesi çerçevesinde çözümlenmesi gereken aynı hakka ilişkin müdahalenin önlenmesi davasıdır.
    Yapılan keşifte, teknik bilirkişi raporuyla taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan taşınmaz ve üzerindeki evin 84 sayılı parsel içerisinde kaldığı belirlenmiştir. Tarafların da dava ve cevap dilekçelerinde açıkladığı gibi bu parselin Köyceğiz Kadastro Mahkemesinde 1989/20 Esası ile davalı olduğu saptanmıştır. Dosya arasında bulunan 2.3.2000 tarihli ve “Zilyet Devir Senedidir” başlığını taşıyan harici satış senedi ile dava konusu yerin davacı ... tarafından ... ve ...’dan satın aldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı aynı hakka dayandığından davanın zilyetliğin korunması davası olarak nitelendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. (TMK. m. 984 ve devamı) Ancak dosya arasında bulunan Köyceğiz Kadastro Mahkemesinin 1989/20 Esas sayılı dosyasına ait tutanak kapsamına göre 84 sayılı parselle ilgili olarak davanın 1976 yılında açıldığı, 6.2.1979 tarih ve 1976/453 Esas ve 1979/1 sayılı Karar ile davanın sonuçlandığı, 26.4.1981 tarihinde çıkan yangın sonucu dosyanın yandığı ve halen derdest bulunan 1989/20 sayılı dosyanın ihya edilen dosya olduğu belirlenmiştir. Dava konusu 84 sayılı parselle ilgili davanın 1976 yılında açıldığı gözetildiğinde davacının dava konusu yapılan arsa ve evin bulunduğu yeri, tespitten çok sonra ancak kesinleşmeden önce 2.3.2000 tarihinde aldığı anlaşıldığına göre, kadastro mahkemesinin görevli olduğu söylenemez. Davanın TMK.nun 683. maddesi çerçevesinde ve genel mahkemelerde genel hükümlere göre görülmesi gerekmektedir. Dosyadaki bilgi ve belgeler ile 1989/20 Esas sayılı dava dosyasıyla ilgili tutanak kapsamına göre davalı ...’ın müdahil davacı olduğu, dava dilekçesi kapsamına göre de, aynı kadastro mahkemesi dosyasında davacı ...’ın da müdahil davacı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında her iki tarafta kadastro mahkemesinde taraf olduğuna göre mülkiyet uyuşmazlığının kadastro mahkemesinde çözümlenene kadar eldeki davanın bekletici mesele yapılması, kadastro mahkemesinin 1989/20 Esas sayılı dosyasının sonucunun beklenilmesi ve Kadastro Mahkemesinden çıkacak ve kesinleşecek hükmün sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulmuş olması usul ve kanuna aykırıdır. Dava, kadastro tespitine itiraz davası olup, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30. maddesi uyarınca gerçek malik ya da malikler ancak kadastro mahkemesince belirlenir
    Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA 17,15 TL"nin istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 17.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.Başkan











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi