Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5495
Karar No: 2011/5155
Karar Tarihi: 17.10.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/5495 Esas 2011/5155 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/5495 E.  ,  2011/5155 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

    ... ile Hazine, Bahçeliyurt Köyü Tüzel Kişiliği ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.07.2010 gün ve 208/119 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit ve tescil edilen 105 ada 80 sayılı parsel ile aynı biçimde gerçek şahıs davalılar adına tespit ve tescil edilen aynı ada 72 sayılı parseli 2002 yılında aynı köyden Halit Karahan’dan satın aldığını, eklemeli zilyetliği ile birlikte yaklaşık 70-80 yıldan beri aralıksız, çekişmesiz olarak taşınmazları kullandığını, malik sıfatıyla zilyet olduğunu belirterek anılan parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisi, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Diğer davalılar ...,...,...,... ve ... ile ... ve ...’a yöntemine uygun bir biçimde dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalıların bir kısmı yargılama oturumunda, diğer bir kısmı ise verdikleri dilekçe ve imzalı beyanlarıyla davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir.
    Davalı ... Tüzel Kişiliğine de dava dilekçesi tebliğ edilmiştir.
    Mahkemece, davalı ... Tüzel Kişiliğine açılan davanın esastan reddine, gerçek şahıslara ait 105 ada 72 sayılı parsel ile Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan 105 ada 80 sayılı parsellere yönelik davaların ise kabulüne ve anılan parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hükmün 105 ada 80 sayılı parsele ilişkin bölümü, Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, harici satın alma ve eklemeli zilyetlik hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, 105 ada 80 sayılı parselle ilgili olarak yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli görülmemektedir. Anılan parsel, 13.01.2009 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında ham toprak niteliğiyle 375 hektar 4138 m2 (379.138 m2) yüzölçümlü olarak Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve kimsenin mülkiyetinde bulunmadığı görüşüyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18. maddesi gereğince Maliye Hazinesi adına tespit edilmiştir. Davacı ...’in bu parsele karşı açtığı tespite itiraz davası Kangal Kadastro Mahkemesinin 2009/272 Esas, 2009/303 Kararla sonuçlanmış olup, taşınmazın ham toprak niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Kararın 4.9.2009 tarihinde kesinleşmesiyle Hazine adına tapu kaydı oluşmuştur. Ancak, sözü edilen Kadastro Mahkemesinin dosyası taraflar arasında kesin hüküm oluşturmaz. Çünkü dava Kadastro Müdürlüğüne karşı açılmış ve pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Mahkemece, Hazine adına ham toprak niteliğiyle kayıtlı bulunan 105 ada 80 sayılı parselin tamamı bakımından iptal ve tescile karar verilmiştir. Az yukarıda da açıklandığı gibi parselin tamamının miktarı 379.138 m2’dir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14/1. fıkrasında; “…Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40-100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmazlar çekişmesiz ve aralıksız en az 20 yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyet adına tespit edilir…” hükmüne yer verilmiştir. Görüldüğü gibi bir kişi aynı kadastro çalışma alanı içinde en fazla kuru toprakta 100 dönüm, sulu toprakta ise 40 dönüm yer alabilir. Sözü edilen miktarların belgesizden edinilen yerlerden olması gerekir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının belgesizden 51.500 m2 yer aldığı anlaşılmaktadır. Şu halde kabulüne karar verilen 105 ada 72 sayılı parselin miktarı da göz önünde bulundurulduğunda, davacının bunlardan başka en fazla alabileceği taşınmaz miktarı 40000 m2 civarında olabilmektedir. Kaldı ki, teknik bilirkişi İbrahim Özdemir’in 10.5.2010 tarihli rapor ve krokisine göre davacının 105 ada 80 sayılı parsel içerisinde kullandığı taşınmazın miktarı 7528.62 m2 olduğu halde parselin tümü açısından iptal ve tescile karar verilmesi, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesine aykırıdır. (Toplam 100 dönüm yer yerine 379.138 m2 yerin davacıya belgesizden verilmesinin ise fahiş bir hata olduğu açıktır)
    Dava konusu yapılan 105 ada 80 sayılı parselin yüzölçümünün büyüklüğü göz önünde bulundurularak taşınmazın bulunduğu yöreye ait kadastro tespitinin yapıldığı 13.1.2009 tarihinde en az 20 yıl öncesine ilişkin (1980-1989 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğraflarının bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, bundan ayrı dava konusu taşınmaza komşu görünen aynı ada 71, 73 ve 75 sayılı parsellere ait kadastro tutanak ve ekleri ile kadastro sırasında bu parsellere revizyon gören tapu ve vergi kayıtlarının da ilgili yerlerden getirtilerek dosyaya eklenmesi, sözü edilen hava fotoğrafları ile kayıt ve belgelerin jeodezi ve fotoğrametri uzmanı mühendis, teknik ve yerel bilirkişiler ile tanıklar aracılığıyla zemine uygulanması, dava konusu taşınmazın hava fotoğraflarının çekildikleri tarihe göre kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı veya hangi durumda bulundukları konusunda uzman bilirkişiden gerekçeli ve denetime açık rapor istenmesi, hava fotoğraflarının stereoskopik aletle üç boyutlu olarak incelemeye tabi tutulması, komşu kayıt ve belgelerin taşınmaz yönünü ne gösterdikleri üzerinde durulması, teknik bilirkişi krokisine işaret ettirilmesinin sağlanması, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 243 ve 244. maddeleri uyarınca davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, aynı Kanunun 259. maddesi gereğince uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenmeleri, HMK.nun 261. maddesi gereğince beyanlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Bundan ayrı davalı köy tüzel kişiliği kayıt maliki olmadığı halde hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken esastan reddine karar verilmesi doğru değil ise de temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
    Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA 17.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi