8. Hukuk Dairesi 2011/3823 E. , 2011/5157 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine, ... ve ... aralarındaki dava hakkında ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.02.2010 tarih ve 2/43 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, dava dilekçesinde mevkii ve sınırlarını açıkladıkları taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında ...Mahallesi, 256 ada 32 sayılı parsel ile kadastro tutanağının düzenlendiğini, ancak yapılan itiraz üzerine tutanağın ekleri ile birlikte Kadastro Komisyonuna intikal ettirildiğini, Komisyonun 01.10.1984 tarih ve 211 sayılı kararı ile tespit dışı bırakıldığını açıklayarak, dava konusu yerin vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine ve DSİ Genel Müdürlüğü vekilleri davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Davalı ... vekili de davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, Kadastro Komisyonunca 01.10.1984 tarih ve 211 sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu gerekçesiyle tespit harici bırakıldığını, imar planının oluştuğu 1988 tarihine kadar davacı tarafın 20 yıllık kazanma süresinin dolmadığını gerekçe göstermek suretiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 1981 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında uyuşmazlık konusu taşınmazın 256 ada 32 sayılı parsel ile ve kumluk niteliğiyle Hazine adına tespitinin yapıldığı anlaşılmıştır. Bu tespite üçüncü kişiler tarafından yapılan itiraz üzerine kadastro beyannamesi ve ekleri Kadastro Komisyonuna intikal etmiş, bu safhada itiraz edenlerin itirazlarından feragat ettiklerini bildirmeleri üzerine Komisyonca 01.10.1984 tarih ve 211 sayılı ek kararıyla; itiraz edenlerin itirazlarının feragat nedeniyle reddine, tescile tabi olmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğundan beyannamenin diğer beyannamelerle birlikte saklanmak için Tapu Sicil Muhafızlığına gönderilmesine karar verilmiştir. Anamur Kadastro Müdürlüğünün 7.1.2010 tarih 205/46 sayılı karşılık yazılarında ise dava konusu ada ve parselin 1.10.1984 tarih ve 211 sayılı Kadastro Komisyonunun kararı ile tespit ve tescil harici bırakılan yer olduğu açıklanmıştır. Görüldüğü gibi dava konusu taşınmazın niteliği kadastro çalışmaları sırasında “kumluk” olarak belirlenmiştir. Taşınmazın belirlenen kumluk niteliği itibariyle TMK.nun 715. maddesi kapsamında kalan yerlerden olması nedeniyle kazanmayı sağlayan zilyetlikle edinilmesi mümkün olmadığı gibi, TMK.nun 999. maddesi gereğince de bu tip yerlerin tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi olanaklı değildir. Yani kumluk niteliğiyle belirlenen yerler Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve özel mülkiyete konu olmayan yerlerden olduğunun kabulü gerekmektedir. Taşınmaz nitelik itibariyle kazanmaya elverişli yerlerden değildir. Davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ve kazanma süresinin dolmadığı görüşüyle davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de, işin esasına yönelik hüküm redde ilişkin olup sonucu itibariyle doğru bulunduğundan davacı vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün esasının açıklanan nedenlerle ONANMASINA,
Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince: Davalı Hazine ve DSİ Genel Müdürlüğü yargılama oturumlarında aynı vekille temsil edilmişlerdir. Bundan ayrı davanın ret sebebi her iki davalı bakımından aynı olup, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2. bendi ile 4. maddesi uyarınca tek vekalet ücreti taktir edilir. Mahkemece anılan ilke ve kanun maddeleri göz ardı edilerek her birine ayrı ayrı vekalet ücreti taktir edilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca sadece vekalet ücretine yönelik bölümünün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,25 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına 17.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.