Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/926
Karar No: 2011/5167
Karar Tarihi: 17.10.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/926 Esas 2011/5167 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/926 E.  ,  2011/5167 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

    Davacı-karşı davalı ..., dahili davacılar ... ve müşterekleri ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12.11.2010 gün ve 303/147 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı asıllar ile davalı-karşı davacı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacı ..., 18.01.1991 tarihli satış senedine dayanarak 526 ve 527 parsel sayılı taşınmazlara ait tapu kayıtlarının iptaliyle miras bırakan ...mirasçıları adına tapuya tesciline, olmadığı takdirde satış bedelinin satış tarihinden geçerli olmak üzere yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş, 20.04.2010 tarihinde taşınmaz başında yapılan keşif sırasında 527 parsel hakkındaki davadan feragat ettiğini bildirmiş, yargılama sırasında ...mirasçıları davaya muvafakat ettiklerine açıklamışlardır.
    Birleşen dosyada davacı ... vekili, 526 parsele yönelik olarak davalıların haksız elatmasının önlenmesine, 5000 TL ecrimisilin yasal faiziyle birlikte karşı taraftan alınmasına karar verilmesini talep etmiş ayrıca, geçersiz satışa dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davasının reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, 527 parsel hakkındaki davanın feragat nedeniyle, 526 parsel hakkındaki iptal ve tescil davasının satışın resmi şekilde yapılmamış olması sebebiyle reddine, satış vaadi şekil yönünden geçersiz olduğundan taleple bağlılık ilkesi uyarınca 2.000.000 TL (2.000.TL) satış bedelinin davalıdan alınmasına, birleşen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının reddine karar verilmesi üzerine; hüküm asıl dosya davacıları ile davalı-karşı davacı vekili taraflarından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Asıl dosyada davacılar, 18.01.1991 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanarak istekte bulunmuştur. Sözleşmenin yapıldığı tarih itibarı ile 526 parsel tapuda kayıtlıdır. Tapuda kayıtlı bulunan bir taşınmazın haricen satışı Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213 ve Tapu Kanununun 26 ve Noterlik Kanununun 60.maddesi hükümleri karşısında geçersizdir. Böyle bir satış haricen satın ve devralan kişiye mülkiyet hakkı bahşetmez. Bu durumda, taraflar verdiklerini geri isteyebilirler. Davacı tarafça açıkça satış bedelinin faiziyle birlikte tahsili talep edilmiş olup, satış bedelinin uyarlanması (güncelleştirilmesi) isteğinde bulunulmadığına göre, mahkemece satış bedelinin iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığından asıl dosya davacılarının sair temyiz itirazları yerinde değildir, REDDİNE
    Ancak, davacılar dava dilekçesinde, iptal ve tescil davasının yerinde görülmemesi halinde satış bedelinin satış tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte karşı taraftan alınmasına karar verilmesini istemiş olmalarına rağmen mahkemece faiz isteği konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir.
    Birleşen dosya davacısı ...vekilinin temyiz itirazlarına gelince; davacı vekili tarafından 526 parsel tapu kaydına dayanarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunulmuştur. Asıl davada tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verildiğine göre, mahkemece tapu kaydına üstünlük tanındığı tartışmasızdır. O halde tapu kaydına dayalı elatmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde bu davanın da reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Bundan ayrı ; dava dilekçesinde 526 ve 527 parseller yönünden talepte bulunulmuş, 527 parsele ilişkin davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Anılan parsel hakkındaki davanın reddine karar verildiğine göre yargılama oturumlarında vekille temsil olunan davalı ... lehine tarife hükümleri uyarınca avukatlık ücreti takdir ve tayin edilmemiş olması da usul ve yasaya aykırıdır.
    Asıl dosya davacıları ile davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyar.ınca BOZULMASINA, 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara ayrı ayrı iadesine 17.10.2011 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
    KARŞI OY

    Dava, geçersiz sözleşmeye dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde geçersiz sözleşmede yazılı 2.000.000 TL’nin 18.1.1991 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemece tapu iptali ve tescil davasının reddine, davalının murisine ödenen 2.000.000 TL (2.00 YTL)’nin dava tarihi itibariyle davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesi üzerine hüküm asıl dosyanın davacıları ile birleşen dosya davacısı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucu; “…davacı tarafça satış bedelinin uyarlanması (güncelleştirilmesi) isteğinde bulunmadığına göre mahkemece satış bedelinin iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından asıl dosya davacılarının sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, faiz konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği, vekalet ücretinin de taktir edilmediği ve elatmanın önlenmesi davasının kabul edilmesi gerektiği halde reddine karar verildiği gerekçesiyle daire çoğunluğunca bozma sevk edilmiştir.” Yüksek daire çoğunluğunca bozma sebebi olarak gösterilen hususlara aynen katılıyorum. Ancak, geçersiz sözleşmede yer alan bedelin güncelleştirilmesinin istenilmediği gerekçesiyle sözleşmedeki bedele hükmedilmesinin doğru olduğu yönündeki görüşleri hakkaniyet ilkelerine ve adalet duygusuna uygun düşmez.
    Geçersiz sözleşme 18.1.1991 tarihinde yapılmış olup 2.000.000 TL değerin nakten ve tamamen alındığı sözleşme kapsamından anlaşılmıştır. Davacı; bedeli faizi ile birlikte istediğine göre çoğun içinde azıda vardır kuralı gereğince bedelin sözleşmenin yapıldığı tarihten dava tarihine kadar güncelleştirilerek vardığı değerin hesaplanarak hüküm altına alınmasını da istediğinin kabulü gerekir. Faizin sözleşmenin yapıldığı tarihten mi, yoksa dava tarihinden itibaren mi, istenmesi gerektiği hususu tartışma konusudur. Yargıtay’ın çok eski kararları çoğunluğun görüşü doğrultusunda olmakla birlikte çok uzun süreden beri hiç sapma gösterilmeksizin geçersiz sözleşmede yer alan bedelin tahsili konusunda denkleştirici adalet ilkesi gereğince uyarlama (güncelleştirme) yapılmak suretiyle sözleşmedeki değerin dava tarihinde vardığı miktarı hesaplanarak ödenmesi yönündeki kararlar istikrar kazanmış bulunmaktadır. Böyle bir hesaplama yönteminde faizin başlangıç tarihide dava tarihi olmaktadır.
    Davacı, bedeli faizi ile birlikte tahsilini istediğine göre uyarlaması yapılarak dava tarihine kadar vardığı miktar belirlenerek hüküm altına alınması gerektiği yönünde bozma yapılması gerekirken, sözleşmedeki miktarın tahsiline karar verilmesinin doğru olduğu yönündeki sayın çoğunluğun görüşlerine açıklanan nedenlerle katılmıyorum. 17.10.2011








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi