8. Hukuk Dairesi 2011/4332 E. , 2011/5170 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Sınırlandırma ile Tapu İptali ve Tescil
... ile Hazine ve dahili davalı ... aralarındaki sınırlandırma ile tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...2. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 16.03.2010 gün ve 110/320 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, miras yoluyla intikal, taksim ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak dava dilekçesinde gösterilen 136 ada 65 parsel ile 134 ada 399 parsel kapsamında kalan taşınmaz bölümlerinin tapu kaydı ve sınırlandırmasının iptaliyle adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, kazanma koşullarının oluşmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı ... yargılama oturumlarında temsil olunmamıştır.
Mahkemece dava dışı 132 ada 24 parsel kapsamında kalan taşınmaz yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, 136 ada 65 parsel ile 134 ada 399 parsele ilişkin davanın kabulüne, teknik bilirkişi raporunda B harfiyle gösterilen 489.14 m2 yer ile aynı raporda A harfiyle gösterilen 5151.63 m2 yerin tapu kaydı ve sınırlandırmasının iptaliyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hükmün kabule ilişkin bölümleri, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 136 ada 65 parsel, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu gerekçesiyle 29.08.1996 tarihinde Hazine adına tespit görmüş ve 26.04.2004 tarihinde hükmen Hazine adına tescil edilmiştir. Mera niteliğindeki 134 ada 399 parsel ise Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu açıklanarak 3402 sayılı Kanunun 16/C maddesi uyarınca 24.02.1997 tarihinde ortamalı mera olarak sınırlandırılmış, Yargıtay 7.Hukuk Dairesi denetiminden geçerek 24.05.2001 tarihinde kesinleşen hükümle özel siciline tescil edilmiştir.
Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının reddiyle 136 ada 65 parsele ilişkin hüküm bölümünün açıklanan nedenlerle ONANMASINA,
Davalı Hazine vekilinin 134 ada 399 parsele yönelik temyiz itirazlarına gelince; anılan parsel yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; mahkemece hava fotoğrafı uygulaması usulüne uygun olarak yapılmamış, hangi tarihlere ait olduğu, hangi fotoğrafta taşınmaz bölümünün nasıl görüldüğü duraksamaya yol açmayacak şekilde belirlenmemiştir.
Dava konusu taşınmaz, kadastro çalışmaları sırasında orta malı mera niteliğinde sınırlandırılan bir yerdir. Böyle bir yerin imar ve ihya yoluyla kazanılabilmesi için öncelikle ve özellikle mera niteliğindeki yerlerden olmadığının tespiti ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesinde belirtilen tüm olumlu ve olumsuz koşulların araştırılması, kazanma koşullarının kanıtlanması gerekmektedir. Az önce de açıklandığı üzere böyle bir yerin imar-ihya yoluyla kazanılması için yoğun para ve emek harcanmak suretiyle tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu olgunun tamamlandığı tarihten itibaren sınırlandırma tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesindeki koşullar altında tasarruf edilmiş olması gerekir.
Bir arazinin kullanım süresi, niteliği ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının sınırlandırmadan önceki geçmiş yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için sınırlandırma tarihine göre 20 – 25 yıl öncesine ait (1970-1975 yılları arası) 1/20000 veya 1/25000 ölçekli stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekir. Stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelendiğinde arazinin üç boyutlu görülebilmesi, taşınmazın sınırlarının belirlenebilmesi ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabilmesi mümkündür. Mahkemece uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için hava fotoğraflarından gereği gibi yararlanılmamıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece, ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi veya fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle sınırlandırma (1997) tarihine göre 20 – 25 yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının hangi tarihlere ait hava fotoğrafının istenildiği açıkça yazılmak suretiyle usulüne uygun olarak Harita Genel Komutanlığından istenilmesi, stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak taşınmazın mera niteliğindeki yerlerden olup-olmadığı, kullanım süresinin ne zaman başlandığının belirlenmesine çalışılması gerekir. Tanık ve yerel bilirkişi sözleri, bilimsel esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihinin ayrı ayrı tespiti ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Diğer yönden; dava konusu 134 ada 399 parsel mera niteliğinde sınırlandırılmış olup, 5747 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın bulunduğu Boyacı Köyünün tüzel kişiliği 2008 yılında kaldırılarak Kocasinan Belediyesinin mahallesi haline gelmiştir. O halde; TMK.nun 713/3.maddesi uyarınca husumetin Kocasinan Belediye Başkanlığına yöneltilmesi gerekirken mahkemece bu hususun gözden kaçırılması da doğru olmamıştır.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 134 ada 399 parsele ilişkin hüküm bölümünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.