Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/6421
Karar No: 2011/5240
Karar Tarihi: 20.10.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/6421 Esas 2011/5240 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/6421 E.  ,  2011/5240 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Alacak

    ... ile Zehra Yücel aralarındaki alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 07.09.2010 gün ve 203/251 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekilleri tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde kooperatif üyeliği yoluyla edinilerek davalı üzerine tescil edilen 240 ada 171 parselde 3 numaralı bağımsız bölümün peşinat ve aidat ödemelerine vekil edeninin katkıda bulunduğunu, boşanma davasının açılmasından evvel nizalı taşınmazın davalı tarafından danışıklı şekilde 3. kişiye devredildiğini açıklayarak, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla dava konusu taşınmaz ve taşınmazda kullanılmak üzere alınan ev eşyalarının ½ değerleri toplamı 51.000 TL"nin dava tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... Yücel vekili, vekil edeninin evlilik öncesinden bu yana yurtdışında çalıştığını, davacının ise asgari ücretle çalışmakta iken evlilik sonrası yurtdışına götürüldüğünü, bilahare zorunlu dil kursuna devam etmesi nedeniyle bir süre çalışamadığı gibi çalıştığı dönemde de gelirinin daha az olduğunu, uyuşmazlık konusu taşınmazın vekil edeninin takıları, kazancı ve ailesinin desteğiyle alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının kooperatif ödemelerine katkıda bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 20496,28 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine karar verilmesi üzerine; hükmün kabule ilişkin bölümü davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar 20.4.1998 tarihinde evlenmiş, ... Asliye Hukuk Mahkemesine 21.10.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve 9.10.2007 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Belirtilen hüküm ... 3.Aile Mahkemesinin 2007/945 Esas, 2008/431 Karar sayılı ve 16.9.2008 tarihinde kesinleşen hükmü ile tenfiz edilmiştir.
    Başka mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, eşler arasında evlilik tarihinden 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir.
    Dava konusu Eğirdir’de 240 ada 171 parselde 3 numaralı mesken 30.11.2004 tarihinde ferdileşme suretiyle davalı adına tescil edilmiş; 6.5.2005 tarihinde tapuda yapılan satışla dava dışı ...’e devredilmiştir. Nizalı taşınmazın Akan Konut Yapı Kooperatifine üyelik yoluyla edinildiği; Eğirdir Noterliğinin 4.8.1999 tarih ve 3592 yevmiyeli hisse devri sözleşmesiyle 3. kişiden alınan kooperatif hissesinin davalı üzerine kaydedildiği dosya arasında mevcut belgelerden anlaşılmaktadır. Mahkemece kooperatif hissesinin devralındığı tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar olan aidat ödemelerine ilişkin dökümler getirtilmiştir.
    Davacı taraf, yukarıda parsel numarası yazılı taşınmazın evlilik birliği içinde edinildiğini ve katkıda bulunulduğunu açıklayarak alacak isteğinde bulunmuştur. Kooperatif üyeliği ile edinilen uyuşmazlığa konu taşınmaza ilişkin ödemeler kısmen eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli bulunduğu dönemde, kısmen ise TMK.nun 202.maddesi uyarınca edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunduğu dönemde yapıldığından, talebin ilgili bulunduğu döneme ilişkin olarak ayrı ayrı hesaplanması gerekir. Davacının 1.1.2002 tarihinden önce katkısına ilişkin talebi Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulmalıdır. Buna göre, eşlerin birbirlerinin mal varlıklarının edinilmesine katkılarının kanıtlanması durumunda, katkı oranında alacak hakkı doğar. Dosya arasında bulunan çalışma ve gelir belgeleri incelendiğinde; davacının 1998 den itibaren, davalının ise evlilik tarihi öncesinden bu yana yurtdışında çalıştıkları belirlenmiştir. 743 sayılı MK.nun yürürlükte bulunduğu, 1.1.2002 tarihinden önce eşler arasında yasal mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde, karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya parayla ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkısının bulunması gerekir. Somut olayda her iki taraf çalıştığına göre evlilik birliği içinde çalışma karşılığı edinilen mallara katkıda bulunduklarının kabulü gerekir. Her ne kadar davalı taraf kooperatif üyeliğinin devri ve aidatların ödenmesi sırasında ziynet eşyalarının satışı ve ailesinden gelen paranın da kullanıldığını ileri sürmüş ise de, bu husus kanıtlanamamıştır. Mahkemece evlilik birliği içinde kooperatif üyeliğiyle davalı üzerine alınan dava konusu taşınmaza TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar yapılan ödemelerin, bu tarih itibariyle inşaatın tamamlanma durumu ve seviyesi de gözönüne alınarak tarafların saptanan gelirleri, kocanın 743 sayılı MK.nun 152. maddesi hükmü uyarınca aileyi geçindirme yükümlülüğü ve tarafların sosyal konumları gereği kişisel giderlerinin göz önünde bulundurularak, eşlerin her birinin yapabilecekleri tasarruf miktarının belirlenmesiyle katkı oranlarının tespit edilmesi ve niza konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle tespit edilen değerinin çarpımı ile katkı payı alacağının hesaplanması usul ve yasaya uygun bulunmaktadır.
    Nizalı kooperatif ödemelerinin devam ettiği 4721 sayılı TMK’nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 ile danışıklı olduğu belirlenen devir nedeniyle mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihler arasında ise edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olduğundan, bu zaman aralığında tarafların yaptıkları kooperatif aidat ve ara ödemelerinin aksi kanıtlanmadıkça edinilmiş mallardan karşılandığının (TMK’nun 222/3. m) kabulü gerekir.
    Davacının belirtilen dönem itibariyle isteği katılma alacağı niteliğindedir (TMK. md. 231, 236). Buna ilişkin davalarda kural olarak; eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların katılma alacağının hesaplanması gerekir. Somut olayda taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin tabi olduğu dönemde davalı adına üyelik yoluyla ödemelere başlanarak, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunduğu dönemde ödemeleri devam eden kooperatife ilişkin inşaatın 1.1.2002 tarihinden sonra boşanma dava tarihi itibariyle tamamlanma oranının ve inşaat seviyesinin tespiti ile yapılan ödemelerin ve tarafların katılma alacağının açıklanan şekilde tespiti gerekirken; 1.1.2002 sonrası döneme ilişkin olarak da eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu döneme ilişkin uygulanan formül gereği hesaplama yapılmak suretiyle davacının katılma alacağının eksik tespiti doğru değil ise de, davalının aleyhine olan bu husus hükmü temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle temyiz edenin sıfatına göre usul ve yasa hükümlerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 305,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 912,48 TL"nin temyiz eden davalıdan alınmasına 20.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi