Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/356
Karar No: 2011/5252
Karar Tarihi: 20.10.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/356 Esas 2011/5252 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/356 E.  ,  2011/5252 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı payı ve katılma alacağı

    Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki katkı payı alacağı ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .... Aile Mahkemesinden verilen 23.06.2010 gün ve 1414/704 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalı ile davacının 1996 yılında evlendiklerini, ...1. Aile Mahkemesinin 2004/1441 Esas sayılı dava dosyası ile boşanma, malların paylaşımı ile maddi ve manevi tazminat istemli davaların açıldığını, aynı mahkemenin 4.10.2005 tarih ve 2004/1441 Esas, 2005/936 Karar sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına 5000 YTL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, maddi tazminat ile mal rejiminin tasfiyesine ilişkin istekleri hakkında ise buna ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verildiğini, boşanma kararının 4.7.2006 tarihinde kesinleştiğini, evlilik sırasında edinilen malların paylaştırılması gerektiğini, davacının evlenmeden önce otelde kurpiyer ve inspektör olarak çalıştığını ve gelirinin gayet iyi olduğunu, bir hayli birikiminin bulunduğunu açıklayarak 1.1.2002 tarihinden sonra edinilen davalının tüm malvarlığının paylaştırılmasına, paylaştırmada tüm mal varlığının aynen ve ½ oranında taksim edilerek tescillerinin de sağlanmasına, aynen taksim isteklerinin kabul edilmemesi durumunda malvarlığının dava tarihi itibariyle rayiç değerinin ve ayrıca değer artış payının gözetilerek davalı tarafından davacıya ödetilmesine, dava tarihinden itibaren alacağa yasal faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı-karşı davacı ... vekili, 29.12.2006 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde; 6271 ada 17 sayılı parsel üzerindeki 5 nolu dairenin alımı ile davalı-karşı davacının bir ilgisi ve katkısının olmadığını, dairenin evlilik tarihinden önce 22.2.1994 tarihinde inşaatı, kat karşılığı yapan yüklenici ...’dan, vekil edenin babası ... tarafından parası ödenmek suretiyle 22.2.1994 tarihli “daire satış sözleşmesi” ile satın alındığını, o tarihte binanın inşaat halinde olduğunu, ...’ın Antalya’da bulunan diğer oğluna daire aldığını, tapunun alımı aşamasında kendisinin parasını ödeyerek satın aldığı bu daireyi de vekil edeni oğlu ... adına tapuya kaydettirdiğini yani vekil edenin babası tarafından oğlu ...’a alındığını, tapunun verilme tarihinin ise, 16.4.1998 olduğunu, arsa sahipleri ile yüklenici arasındaki sorunlar nedeniyle tapunun geç verildiğini, davacı ...’ın bağımsız bölümün alınmasına herhangi bir parasal katkısının olmadığını, o tarihte mal ayrılığı rejiminin söz konusu olduğunu, evlendiği sırada da herhangi bir parasının mevcut olmadığını, ev eşyalarının dahi davacı ile ailesinin parasının olmaması nedeniyle vekil edeni tarafından karşılandığını, evlilik tarihinden sonra vekil edeninin 2001-2002 yıllarında ...Arsa ve Konut Yapı Kooperatifine para yatırdığını, üye olarak davacı eşi Seher’i kaydettirdiğini, kooperatif üyeliği nedeniyle bir adet daireyi alma hakkı bulunduğunu ancak yapılan araştırmada davacının bu üyelik hakkını ve alması gereken daireyi aynı kurumda birlikte çalıştığı arkadaşına devrettiğini öğrendiğini, asgari değerinin 80000 TL civarında olduğunu açıklayarak 6271 ada 17 parselde bulunan 5 nolu bağımsız bölüme ilişkin davacı-karşı davalı ...’ın davasının reddine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla ...Arsa ve Konut Yapı Kooperatifindeki üyelik ve bu üyeliğe istinaden alınacak dairenin ½ rayiç bedeli ve ayrıca değer artış payı gözetilerek 20000 YTL katkı payının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalı ..."den tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacı-karşı davalı ...’ın davasının kısmen kabulü ile 6650 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile ...’a verilmesine, karşı davacı ...’ın davasının reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı-karşı davalı ... vekili ile davalı-karşı davacı ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Dava katkı payı alacağı ile edinilmiş mallara katılma alacağı isteğine ilişkindir. (743 s.TKM.m. 170, 4721 s. TMK.m. 231, 235, 236/1).
    Taraflar 22.6.1996 tarihinde evlenmişler, 15.10.2004 tarihinde ...1. Aile Mahkemesinde açılan ve 4.7.2006 tarihinde kesinleşen 4.10.2005 gün ve 2004/1441 Esas, 2005/926 Karar sayılı kararı ile boşanmışlardır. Yasal bir yıllık süre içerisinde eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerine göre eşler arasında evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM.nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten boşanma davasının açıldığı 15.10.2004 tarihine kadar yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK. m. 202) Taraflar arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı 15.10.2004 tarihinde sona ermiştir. (TMK. m.225/2)
    Taraflar; TMK.nun 6 ve 222/1. fıkra ve maddeleri gereğince iddia ve savunmasını kanıtlamakla yükümlüdür.
    Mal rejiminin tasfiyesine ve temyize konu yapılan 6271 ada 17 sayılı parselde bulunan 5 nolu bağımsız bölüm dosya arasında bulunan 22.2.1994 tarihli daire satış sözleşmesi ile ...tarafından davalı-karşı davacı ...’ın babasına satıldığı anlaşılmıştır. Daire bedeli olarak 45000 DM’nin Yapı Kredi 100.Yıl Şubesinden ...hesabına 4.5.1994 tarihinde aktarıldığı, daire satış sözleşmesinin altındaki yazıdan anlaşılmaktadır. Aynı yazının altındaki imzalı bilgiye göre 20.4.1995 tarihinde kalan bakiye borcun ...’ın arsa sahibi ...’e olan borcundan dolayı alıcı ... tarafından arsa sahibi ...’e ödendiği ve böylece ...’ın borcunun kalmadığı ifade edilmektedir. Sözü edilen bilginin altında ... ve yüklenici ...’ın isim ve imzalarının yer aldığı saptanmıştır. 4.6.2008 tarihli yargılama oturumunda tanık olarak dinlenen yüklenici-satıcı ...beyanında; tarafları tanıdığını, daireyi sattığını, parayı ...’dan aldığını ve satın alan kişinin de ... olduğunu, taraflar evlendiklerinde çelik kapı, pimapenin Ayşe tarafından yapıldığını duyduğunu başka da bir bilgisinin olmadığını, dosyada satış senedi altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, arsa sahibine 5000 DM borcu bulunduğunu, bu parayı davacıdan aldığını, arsa sahibine ödediğini ve iş bitirim belgesini Seher hanıma verdiğini açıklamıştır. Görüldüğü gibi beyanda geçen 5000 DM’nin evlenmeden sonra davacıya verildiği anlaşılmaktadır. İbraname tarihi 20.4.1995 olup evlenme tarihi ise 22.6.1996’dır. Yani evlenmeden çok önce dairenin borcu bitmiş ve yüklenici tarafından dosyada bulunan 22.2.1994 tarihli satış sözleşmesinin altındaki açıklama ile daireyi satın alanın 20.4.1995 tarihinde ibra edildiği sabittir. Artık davacıya verilen 5000 DM’nin sözü edilen yazılı belge ve açıklamalar karşısında daireye yapılan katkı olarak kabulü mümkün değildir. Dairenin ... tarafından oğlu davalı-karşı davacı ..."a yapılan bağış ve ..."ın kişisel malı olduğunun kabulü gerekir. Davacı-karşı davalı iddiasını kanıtlamamıştır.
    Saptanan bu somut ve hukuki olgular karşısında 6271 ada 17 parselde bulunan 5 nolu bağımsız bölümün davalı-karşı davacı ...’ın babası ... tarafından yükleniciden satın alındığı dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığından davacı-karşı davalı ... vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddine, davacı-karşı davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının ise kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
    Davalı-karşı davacı ... vekilinin ...Arsa ve Konut Yapı Kooperatifi üyeliği nedeniyle davacı-karşı davalı ...’a karşı açılan davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince: Mahkemece, sözü edilen davanın hangi gerekçe ile reddedildiğine ilişkin hükmün gerekçe kısmında ve kısa karar ile hüküm fıkrasında herhangi bir gerekçeye yer verilmemiştir. Kaldı ki, sözü edilen dava için gerekçe yazılmaması bir yana, bu dava ile ilgili olarak herhangi bir araştırma ve inceleme dahi yapılmamıştır. Buna karşın her nedense karşı davanın reddine denilmiştir. Hiç bir inceleme yapılmadan bir dava hakkında hüküm kurulması düşünülemez ve kanuna aykırıdır. 6100 sayılı HMK.nun 33. maddesi (1086 sayılı HUMK.m.76) uyarınca hakim Türk hukukunu kendiliğinden uygulamakla yükümlüdür. Bundan ayrı Anayasanın 141/3. fıkrası uyarınca; “bütün mahkemelerin her türlü kararlarını gerekçeli olarak yazılması” öngörülmüştür. Bu bir zorunluluktur. Bu nedenle herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin sadece “karşı davanın reddine” denilmesi, sözü edilen Anayasa hükmüne, usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
    Davalı-karşı davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalı ile davalı-karşı davacıya ayrı ayrı iadelerine 20.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi