8. Hukuk Dairesi 2011/902 E. , 2011/5343 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
..., dahili davacılar ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26.07.2010 gün ve 136/191 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, dava konusu 116 ada 4, 118 ada 6, 118 ada 17 ve 106 ada 6 parsellerin ortak miras bırakan ...’dan kaldığını, taksim edilmediğini, miras payının bulunduğunu ileri sürerek, davalılar adına kayıtlı bulunan tapunun iptali ile mirasçılık belgesindeki miras payı oranında vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ..., ... ve ..., davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, miras bırakan ...’nın diğer mirasçılarının davaya muvafakat etmedikleri gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tarihi itibariyle dava konusu 118 ada 6 parsel dava dışı ..., 106 ada 6 parsel ise dava dışı ... adına kayıtlıdır. Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetinin aktarılmasını amaçlayan iptal ve tescil davaları, tapu sicilinin malik sütununda malik olarak görünen gerçek ve tüzel kişi ya da kişiler, gerçek kişilerin ölmüş olmaları durumunda ise mirasçılarına yöneltilir. Söz konusu parseller davada taraf durumunu almamış üçüncü kişiler adına kayıtlı bulunduğundan bu parseller hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ret kararı verilmiş olması doğru değil ise de, ret kararı sonucu itibariyle doğru görüldüğünden davacı vekilinin 118 ada 6 ve 106 ada 6 parsellere ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu bölümünün ONANMASINA,
Dava konusu 116 ada 4 ve 118 ada 17 parsellere ilişkin temyiz itirazlarına gelince: Her iki parsel de 12.1.2007 tarihinde, kadastro yoluyla paylı mülkiyet şeklinde 1/5’er oranda davalılar ...,...ve ... ile dava dışı mirasçılar Ahmet ve ... adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Açıklandığı gibi taşınmazlar paylı mülkiyet şeklinde mirasçılar adına tescil edilmiş olduğundan bu aşamada tapu malikleri arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmayıp, ihtiyari dava arkadaşlığı mevcuttur. Paylı mülkiyete konu olan taşınmaz ya da taşınmazlar terekeden çıkmış taşınmazlar olup, her pay birbirinden bağımsız olarak ayrı ayrı dava konusu olabilmektedirler. Dosyanın içeriğine ve dava dilekçesine göre davacının isteği 1/5’er oranda pay maliki olan mirasçı davalılar ...,... ve ...’nın paylarına yöneliktir. Dosya arasındaki ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 22.6.2010 tarih 225/215 sayılı mirasçılık belgesine göre davacı ile davalılar ...’nın mirasçılarıdır. Başka bir anlatımla, temyize konu dava, miras hakkına dayanılarak açılmış ve mirasçılar arasında görülmektedir. Bu tür davalarda diğer mirasçıların muvafakatına gerek görülmemektedir. Ne var ki, mahkemece dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen, pay maliki diğer mirasçıların davaya muvafakat etmemeleri nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı taraf, paylı mülkiyet şeklinde tescil edilen tapuda, davalı gösterilmeyen diğer pay maliklerine dava açmaya zorlanamaz.
Hal böyle olunca, mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanıp tartışılarak davacının miras payı, davalıların ise tapu payları gözönünde bulundurularak uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Tüm bu açıklamalar nedeniyle davacı ... vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 116 ada 4 ve 118 ada 17 parsellere ilişkin bölümlerinin 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,25 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına 24.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.