Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3389
Karar No: 2011/5372
Karar Tarihi: 24.10.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/3389 Esas 2011/5372 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/3389 E.  ,  2011/5372 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi

    ... ile ... ve ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Aile Mahkemesinden verilen 26.05.2009 gün ve 670/382 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili ile davacı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... vekili, açtığı boşanma davasıyla birlikte Toki evleri K-10 Blok No:9’da bulunan daire ile 86 ada 20 parselde kayıtlı 3 nolu dükkanın evlilik birliği sırasında edinildiklerini, Toki’deki daire için 600 - 700 lira değerindeki altınlar bozdurularak elde edilen para ve birikimleri sonucu edinilen paranın Toki’ye verildiğini, dairenin bu şekilde elde edildiğini, taksitler devam ederken davadan önce Toki’deki dairenin davalı ... tarafından annesine devredildiğini, dükkanın ise, vekil edeninin askerliğini Asteğmen olarak yapmış olması nedeniyle edindiği maaş birikimleri sonucu vekil edeni tarafından alındığını açıklayarak her iki taşınmazın yasal mal rejimi çerçevesinde aynen taksimine, aynen taksimin mümkün olmaması durumunda satılarak taksimine karar verilmesini istemiş, 13.12.2007 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu listeye göre, bir adet çamaşır makinesi, bir adet bulaşık makinesi, bir adet buzdolabı, bir adet televizyon, bir adet fırınlı ocak, iki adet koltuk takımı, iki adet yatak odası takımı, üç adet halı ve beş adet perdenin evlilik birliği içerisinde alınan ortak eşyalar olup, değerlerinin belirlenmesiyle diğer mal rejimine tabi eşyalarla birlikte tasfiyesine karar verilmesini istemiştir.
    Davacı vekili 30.4.2009 tarihli ıslah dilekçesiyle de; müşterek ev eşyasının ½ si olan 2825 TL, dükkanın değerinin ½"si olan 7500 TL, Toki’de alınan dairenin peşinatı için ödenen ve ½ ye isabet eden 3319,50 TL, davalının Toki’deki daireyi annesine devrettiği 30.10.2006 tarihine kadar ödenen taksitlerin ½ si olan 3.000 TL olmak üzere toplam 16644,50 TL alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere en yüksek mevduat faiziyle birlikte dava tarihinden itibaren tahsiline karar verilmesini istemiş ve isteğini bu şekilde açıklığa kavuşturmuştur.
    Davacı ... vekili tarafından Şanlıurfa Aile Mahkemesinde 2008/425 Esas sayılı dava dosyasıyla açılan ve 6.6.2008 tarihinde eldeki dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilen davanın dava dilekçesi ile Toki’den alınan dairenin davalı ... tarafından diğer davalı annesi ...’ya sözleşmeyle devrettiğini, bu taşınmazın da vekil edenine ait olduğunu, yapılan satışın muvazaalı olarak yapıldığını, gerçek bir satış olmadığını, anılan taşınmaza ait tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... ise, iddianın doğru olmadığını, Nurhan’ın taksitleri ödemekte güçlük çektiği için kendisine devrettiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Toki’den alınan evin vekil edeninin annesine ait olduğunu, dairenin peşinatının vekil edeninin annesi ve teyzesi tarafından karşılandığını, dükkanın ise vekil edeninin çalışmaları sonucu yaptığı birikim ve ailesinin desteğiyle satın alınan taşınmaz olduğunu, daireyi satın alırken annesine ait altınların satılması ve teyzesinin davalı ..."a bağış şeklinde verdiği parayı katkı yaptığını, vekil edeni evlenmeden önce de çalışmış olduğundan bu konuda yaptığı birikimlerinin bulunduğunu, bu birikimlerini de alınan taşınmazlara katkı yaptığını, eşya listesinde yer alan eşyaların ise, sadece yatağın davacı tarafından alındığını, diğer tüm eşyaların ise vekil edeninin ailesi tarafından çeyiz olarak verildiğini, aile birliğine bu şekilde katıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 86 ada 1 nolu parseldeki taşınmazın (dükkanın) belirlenen değeri olan 15.000 TL"nin ½ sine isabet eden 7500 TL, Toki’den alınan dairenin 70000 TL"lik değerine davacının %10 oranında katkısının bulunduğu belirlendiğinden buna isabet eden 7000 TL"nin ½ si olan 3500 TL, eşyaların belirlenen toplam değeri olan 5650 TL"nin ½ sine isabet eden 2825 TL"nin davalı ..."dan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar ...ve ... vekili tarafından esası bakımından, vekalet ücreti yönünden ise davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 4721 sayılı TMK. nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihinden sonra yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen daire ile dükkandan kaynaklanan edinilmiş mallara katılma alacağı (TMK m.231, 235, 236/1) ile TMK. nun 683. maddesi çerçevesinde mülkiyet hakkına dayalı olarak istenen ev eşyalarından kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir.
    Taraflar 25.1.2001 tarihinde evlenmiş, 11.1.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulle sonuçlanması sonucu 6.11.2007 tarihinde kesinleşen hükümle boşanmışlardır. Eşler arasında evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK. nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM. nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, TMK. nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 11.1.2007 tarihine kadar ise, yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK. nun 202 m.) Eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. (TMK.nun 225/2 m.)
    Dava konusu yapılan Toki’den alınan daire ile dükkan edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde evlilik birliği sırasında edinilmiş taşınmazlardır. Kural olarak TMK. nun 231, 235 ve 236. maddeleri gereğince davacı; edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen taşınmazların değeri üzerinden yarısı oranında katılma payı alacağı hakkına sahiptir. Toki"de edinilen dairenin 4.1.2005 tarihli sözleşmeyle davalı ... tarafından edinildiği anlaşılmaktadır. 30.10.2006 tarihinde ise, davalı ... tarafından diğer davalı annesi ...’ya sözleşmeyle devredilmiştir. Taşınmazın dosya arasında bulunan ve 23.5.2005 tarihinde gönderilen tapu kaydına göre, halen Toki adına tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Ada numarası 134, parsel numarası ise 1 olarak tapuda yazılıdır. Henüz ...ya da davalı ... adına herhangi bir tapu kaydı oluşmamıştır.
    Sözleşmeye göre toplam değer 44254 TL olup, 6639 TL peşinat, 30.10.2006 tarihine kadar ise 6000 TL taksit ödenmiştir. Dava dilekçesi ile yargılamanın diğer aşamalarında her ne kadar 86 ada 1 ve 21 parsel olarak ifade edilmiş ise de, doğrusunun 86 ada 20 parselde kayıtlı bodrum kat 3 numaralı bağımsız bölüm (dükkan) olduğu ve 5.1.2011 tarihi itibariyle dükkanın hali hazırda davalı ... Demir adına tapuda kayıtlı bulunduğu belirlenmiştir.
    Kural olarak, TMK. nun 6 ve 222/1. fıkrası gereğince herkes iddia ve savunmasını kanıtlamakla yükümlüdür. Her ne kadar davalı ... yatak dışında diğer tüm ev eşyalarının kendisine ait olduğunu, dükkan ve dairenin yapılan bağış, ailenin desteği ve kişisel parasıyla aldığını savunmuş ise de, bu savunmasını kanıtlayamadığı dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerle saptanmıştır.
    Mahkemece, keşif sonucu ve bilirkişiler aracılığıyla taşınmazlar ile eşyaların değerlerini belirledikten sonra hüküm fıkrasında yazılı miktarların kabulüne karar verildiği yapılan hesaplamanın uygun bulunduğu, edinilmiş mallara katılma rejimi sistemi göz önünde bulundurularak Toki’ye yatırılan, peşinat ile 30.10.2006 tarihine kadar yatırılan taksitlerin toplamı ve dükkanın belirlenen değeri göz önünde tutularak yapılan hesaplama sonucu TMK. nun 236/1. fıkrası gereğince yarısına isabet eden miktarların kabulüne karar verilmesinde bir uygunsuzluk bulunmamaktadır. Aynı şekilde ev eşyalarının belirlenen değeri üzerinden yarısının davacıya ait olduğunun kabulüne karar verilmesinde de usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmamıştır. Davacı eşyaların aynen iadesini değil, bedellerini istemiştir. Edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen taşınmazların TMK. nun 235/1. fıkrası uyarınca tasfiye anındaki değerleri hesaplamaya esas alınır. Yani karar tarihine yakın bir tarihte tespit edilecek değerlerin tasfiyede değerlendirmeye esas alınması gerekir. Somut olayda; dava tarihine göre, taşınmazların değerleri belirlenmiş ve davacıya daha düşük değer üzerinden katılma payı alacağı takdir edilmiş ise de, davacı vekili sadece vekalet ücreti yönünden hükmü temyiz etmiş olup, esasa ilişkin bir temyizi bulunmadığından bu husus bu nedenle bozma nedeni yapılmamıştır. Eşyaların değerlerinin dava tarihine göre belirlenmesi ise doğru ve yerindedir.
    Açıklanan bu somut ve hukuki olgular ile mal rejimi davalarında uygulanması gereken fedekarlığın denkleştirilmesi ve hakkaniyet ilkeleri de göz önünde tutulduğunda davalı ... vekilinin edinilmiş mallara katılma rejimine ilişkin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile mal rejimine yönelik hükmün esasının ONANMASINA,
    Davalı ... ve ... vekilinin birleştirilen tapu iptali ve tescil davasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; tapu iptali ve tescil davası, davalı ... ve annesi ...’ya karşı ... vekili tarafından açılmıştır. Davacı ... vekilinin bu davaya yönelik herhangi bir temyizi söz konusu değildir. Her ne kadar ... davalı gösterilmiş ise de, dava dilekçesinin kapsamı ve sonuç kısmı tamamen ...’ya yöneliktir. Gerçek ve doğru hasmın ... olduğunda duraksama söz konusu değildir. Çünkü ...kayıt maliki değildir. Evlilik birliği içerisinde ... TOKİ’den sözleşme ile 4.1.2005 tarihinde daire satın almıştır. Daha sonra 30.10.2006 tarihinde yöntemine uygun bir biçimde ve TOKİ’nin de kabulü ile yine sözleşme ile bu hakkını annesi ve davalı durumunda bulunan ...’ya devretmiştir. Dosya arasında bulunan tapu kaydına göre tapu hali hazırda TOKİ adına olup davalı ... ya da ... adına oluşan bir tapuda söz konusu değildir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği doğrudur. Ancak, hukuki yararı bulunan davacı ... tarafından yukarıda da açıklandığı gibi temyiz konusu yapılmamıştır.Bu husus sadece davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz konusu yapılmıştır. Hangi gerekçeyle temyiz ettiği, temyiz dilekçesinde açıklanmadığı gibi davanın olumlu ya da olumsuz sonuçlanması durumunda ortaya çıkacak vekalet ücreti yönünden de bir temyizi söz konusu değildir. Davalı ... vekili, hangi hukuki yararına dayanarak anılan hükmü temyiz ettiğini ve gerekçesini açıklamak durumundadır. Daire; sözleşme ile davalı ...’ya devredilmiş ve ... TOKİ’ye karşı bir daire bakımından alacaklı durumundadır. ...’nin hukuki durumunda herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Mahkemece tapu iptali ve tescil konusunda bir karar verilmemiş olması ...’nin durumunda şu veya bu şekilde bir değişlikte yaratıldığı söylenemez. Kaldı ki, sözü edilen daire, edinilmiş mallara katılma alacağı kapsamında değerlendirilmiştir. O halde davalı ... vekilinin böyle bir hükmü temyiz etmesinde hukuki yararı bulunmadığından buna yönelik temyiz isteğinin (dilekçesinin) REDDİNE,
    Az önce de açıklandığı üzere davacı vekili hükmü vekalet ücreti yönünden temyiz etmiştir. Gerçekten de hüküm fıkrasında aynen “…davalı davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 2408 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” denilmiştir. Görüldüğü gibi reddedilen kısmın miktarının ne olduğu ve davalı yararına taktir edilen 2408 TL’nin hangi miktar üzerinden mahkemece hesaplandığı karar yerinde açıklanmamıştır. Bu miktarın davacıdan alınarak davalıya verilmesine denilmesi gerekirken, maddi hata sonucu davalıdan alınarak davacıya verilmesine denilmiştir. Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1659 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesi doğrudur. Ancak, reddedilen kısım üzerinden hesaplanan miktarın bundan fazla olması duraksama yaratmaktadır. Davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü gerekir.
    Davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan yerel mahkeme hükmünün reddedilen kısım üzerinden hesaplandığı açıklanan 2408 TL bakımından 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 187,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 634,21 TL"nin temyiz eden davalı ..."dan alınmasına ve 17,15 TL peşin harcın da istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 24.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi