8. Hukuk Dairesi 2011/1004 E. , 2011/5386 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... mirasçıları; ... ve müşterekleri ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22.02.2007 gün ve 211/62 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi bir kısım davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, Hazine adına kayıtlı dava konusu 327 ada 1 ve 285 ada 21 parseller içinde kalan bir kısım taşınmaza vekil edeninin 20 yılı aşkın süreden beri zilyet olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının kısmen iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmesini istemiş, 27.2.2003 tarihli yargılama oturumunda 285 ada 21 parsel dışındaki davasından vazgeçtiğini bildirmiştir. Davacının yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçılarından ...,...,... ve ... aynı avukata vekalet vermek suretiyle yargılamaya katılmışlardır.
Davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, taşınmazın doğal ve kayıtlı sınırlarının tapu kaydı ve krokisine uyduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, dahili davacılar ...,...,...ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
...Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 17.5.2006 gün 212/175 sayılı mirasçılık belgesine göre davacı ... 8.5.2006 tarihinde ölmüştür. Mirasçılarından...,...,...ve ... aynı vekile vekalet vermiş, diğer 6 mirasçının katılımı sağlanmamıştır. Mahkemece 14.12.2006 tarihli yargılama oturumunda davacı ve bir kısım dahili davacılar vekiline diğer mirasçıların davaya dahil edilmesi, muvafakatlarının veya vekaletnamelerinin alınması için bir aylık kesin süre verilmiş, bu süreye uyulmaması durumunda “taraf teşkili sağlanmaksızın davanın sonuçlandırılacağı” ihtar edilmiştir. Sonraki 22.2.2007 tarihli oturumda taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı tutanağa geçirilmeden yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı ...’nın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi bulunmaktadır. TMK.nun 701 ve 702. maddeleri uyarınca; elbirliği mülkiyetinde tereke malları tüm mirasçılar arasında ortak olup, mirasçıların belli pay veya payları bulunmamaktadır. Dava, tapu iptali ve tescil davası niteliğinde olduğundan TMK.nun 640. maddesindeki koruma kapsamında da değildir. Bu nedenle, taraf teşkilinin sağlanması bakımından dava koşulunun yerine getirilmesi gerekir. Davanın yürütülmesi ve sonuçlandırılması için dışarıda kalan mirasçıların açılmış bulunan davaya katılmaları sağlanmalı veya yöntemine uygun biçimde olurları alınmalı ya da TMK.nun 640. maddesi uyarınca miras ortaklığına temsilci tayini gerekir. 6100 sayılı HMK’nun 114/d.maddesi uyarınca taraf ehliyeti dava şartı olup, davanın görülebilirlik koşuludur. Aynı kanunun 115.maddesine göre de, mahkemece davanın her aşamasında resen gözönünde bulundurulur ve dava şartı noksanlığının giderilmemesi durumunda esasa girilmeden davanın dava şartı yokluğundan (usulden) reddine karar verilir.
Hak kaybına yol açmak gibi ağır hukuki sonuçlar doğuran kesin süre kurumunun hakim tarafından dikkatli, duyarlı bir şekilde kullanılması gereklidir. Verilen kesin sürenin bir hakkın düşümüne yol açabilmesi için tarafların yükümlülüklerinin, yerine getirilmesi istenen işlerin ve kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının hiçbir duraksamaya yer vermeyecek açıklıkta, anlaşılır ve doğru olarak belirlenmesi gerekir. Kesin süreye uyulmamasının sonucunun yanlış veya eksik olarak ihtar edilmesi, tarafları karşılaşacağı sonuç bakımından belirsizliğe sevkeder ve yanılgıya düşürür. Ne var ki; mahkemece davanın “dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verileceği” şeklinde ihtar yerine, yazılı biçimde ihtarat yapılarak kesin süre verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan geçersizdir. Mahkemece, yukarıda açıklanan bilgiler ışığında yeniden usulüne uygun olarak bir kısım dahili davacılar vekiline kesin süre verilmesi, bundan sonra oluşacak duruma göre dava hakkında bir karar verilmesi gerekir.
Dahili davacılar Cüneyit, Kemal, Servet ve ... vekillerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden kabulüyle usul ve yasaya aykırı bulunan mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 24.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.