Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1909
Karar No: 2021/1675
Karar Tarihi: 06.10.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1909 Esas 2021/1675 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1909 Esas
KARAR NO: 2021/1675
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/10/2017
NUMARASI: 2015/805 2017/1031
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacılar vekili dava dilekçesinde; Davacı müvekkillerinden ...'nin dava dışı ... A.Ş.’den makine alımı amacıyla , diğer davacı ... ve dava dışı ...’dan aldığı ve aralarında takibe konu edilen çekinde bulunduğu 3 adet çeki dava dışı olan ve ... A.Ş.’nın Denizli’de bulunan temsilcisi ... A.Ş. vasıtasıyla İstanbul’a göndermek üzere 16.10.2014 tarihinde ... Kargo Adalya Şubesine teslim ettiğini, 17.10.2014 tarihinde dağıtımı yapan kargo görevlisinin aracında bulunduğu esnada birçok gönderi ile birlikte çalındığını ve bu hususta Polis Merkezinde gerekli işlemlerin yapıldığını, davaya konu çekinde bulunduğu 3 adet çekin çalınması üzerine, ödeme yasağı konulması ve iptali için Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1126 Esas sayılı dosyasında açılan davada ödeme yasağı konularak, 05.03.2015 tarihli ilamla çeklerin iptaline karar verildiğini, müvekkillerden ...'nin, davaya konu çekle aynı tarih ve vadeli yeni bir çeki makine satın aldığı ... A.Ş.’ye verdiğini, müvekkillerin davalılardan hiç birini tanımadığını, aralarında ticari veya başka türlü bir alacak verecek ilişkisi olmadığını, davaya konu çekin bir tacir çeki olup, tacirlerin TTK anlamında basiretli hareket etmeleri gerektiğini, ödeme yasağı kararının 20.11.2014’te verildiğini, basiretli bir tacir gibi hareket edilip çekin muhatabı banka şubesinden çek ciro yolu ile alınmadan sorulsa idi bu durumun rahatlıkla öğrenilebileceğini, bile bile müvekkiller aleyhinde hareket edildiğinin açık bir göstergesi olduğunu beyanla, menfi tespit davasının kabulüne, müvekkilleri aleyhinde Bakırköy ...İcra Müdürlüğünün ... E. sayılı dosyasındaki takipte borçlu bulunmadıklarının tespitine ve çeklerin müvekkilleri yönünden iptaline, davalı alacaklı firmanın alacak tutarının %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılardan ... Ltd Şti vekilinin cevap dilekçesinde; Dava konusu 30.04.2015 keşide tarihli 25.000,00 TL bedelli, ... numaralı çeke ilişkin olarak, davacılar aleyhine 15.07.2015 tarihinde Bakırköy ...İcra Müdürlüğü ... E. sayılı icra takibi olduğunu, müvekkiline dava konusu çekin, son ciranta olan ... Tîc. - ... tarafından verildiğini, davacılar aleyhine açılan icra takibinde davacı ...'ye gönderilen ödeme emrinin eşi ...'ye 15.08.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, hiçbir itirazda bulunmadığını, davacı ...'a gönderilen ödeme emrinin ise muhtara tebliğ edildiğini, adresine 02.11.2015 tarihinde hacze gidildiğinde borca itiraz etmediğini ve borcu ödeme konusunda haciz sırasında taahhütte bulunduğunu, davacılar tarafından çekin çalınmış olduğunu iddia ediyorsa da savcılığa şikayette bulunmadıklarını, borç yapılandırıldıktan ve ilk taksit olan 2.500,00 TL nin 04.11.2015 tarihinde ödenmesinden sonra borca yapılan itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, takip dayanağının çek olup, TTK' na göre kıymetli evrak niteliğinde olduğunu, borçtan soyutluluk ilkesi geçerli olup, doğumuna neden olan olaydan veya hukuki ilişkiden tamamen bağımsız olduğunu, çek iktisap edilirken çekin keşidecisinin veya cirantaların aranması gerekmediğini, davacıların basiretli bir tacir gibi hareket etmediklerini, çekin güvenilirliği kesin olmayan ve kargo firması tarafından da kıymetli evrak taşımacılığında sorumluluğun da kabul edilmediği bilindiği halde kargo vasıtası ile gönderilmesinin, davacıların basiretli tacir gibi hareket etmediğini gösterdiğini, açılmış zayi davasının çek hamilinin haklılık durumunu etkilemeyeceğini, iptal kararının yalnızca hak sahipliğinin teşhisine olanak verdiğini, yasa uyarınca hasımsız alınması gereken iptal kararının ilgilinin borçluluğunu saptayamayacağını ve kesin hüküm teşkil etmediğini beyanla, davanın reddine, %20 dan az olmayan miktarda kötü niyet tazminatı ödenmesine, karar verilmesini beyan etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 19.10.2017 tarihli 2015/805 E. - 2017/1031 K. sayılı kararıyla; "...yapılan yargılama esnasında davalıların çeki davacılar aleyhine bilerek kötü niyetle iktisap ettiklerine dair davacılar vekili tarafından dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından, çekteki ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığından, davacılar vekili tarafından ispat edilemeyen davanın davalılar ... Ltd Şit, ..., ..., ... yönünden reddine, davalılardan ... yönünden ise açılmamış sayılmasına, davalılardan ... vekilinin davacılar aleyhine talep ettiği kötü niyet tazminatının ise şartları oluşmadığından reddine" karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacılar vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalı tarafın cevap dilekçesinde, çeki ...'den aldığını ifade etmişse de, çekin ne karşılığında alındığı, mal veya hizmet satışı bulunup bulunmadığı konusunda beyanda bulunmadığını, delil sunulmadığını, davalı ... Ltd. Şti.'nin savunmaları göz önüne alındığında, çekin kargoda çalınması nedeniyle karakola şikayette bulunulduğunun ve işlem başlatıldığının açık olduğunu, açılan davanın haczin kabul edilmediğinin delili olduğunu, davaya cevap veren davalı ... Ltd. Şti.'nin her türlü ticari ilişkisini defter ve kayıtlarına geçirmesinin zorunlu olduğunu, çekin bile bile müvekkili aleyhine iktisap edildiğini, bilirkişi incelemesi yapılması taleplerinin değerlendirilmeden hiçbir gerekçe göstermeden eksik inceleme ile davanın reddine karar verdiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Bakırköy ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasının örneğinin incelenmesinde; alacaklı ... Ltd. Şti.'nin borçlular ..., ..., ...-..., ... Elektrik-..., ... ve ... Tekstil-... aleyhinde çeke dayalı olarak, 25.000 TL Asıl Alacak, 503,42 TL İşlemiş Faiz, 2.500 TL çek tazminatı, 75.000 TL Komisyon olmak üzere toplam 28.078,42 TL alacağın tahsili talebiyle kambiyo senetlerine müstenit icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Dosyada bulunan çek fotokopisinden, keşide yeri Antalya olan, 30.04.2015 keşide tarihli, ...'tan verilen tacir çekinin, keşideci ... tarafından lehtar ... emrine keşide edildiği arkada sırasıyla lehtar cirosundan sonra, ... Elektrik-..., ...-..., ..., ... Tekstil-... ve ... Ltd. Şti.'nin cirosunun bulunduğu görülmüştür.
GEREKÇE: İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, mahkemece davalılardan ... aleyhine açılan davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalılar hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacılar vekili dava dilekçesinde; davaya konu çekle birlikte üç adet çekin İstanbul'da bulunan dava dışı ... A.Ş.'ne gönderilmek üzere ... Kargo Antalya Şubesi'ne teslim edildiğini, kargoda iken çalındığını, davalılar ile hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığını, davalı tarafça çek üzerinde ödeme yasağı bulunmasına rağmen, araştırılmadan ciro alınması nedeniyle davalıların kötü niyetli olduğunu ileri sürmüş, istinaf dilekçesinde ise davalı takip alacaklısı ... Ltd. Şti.'nin çeki ...'den ne karşılığında aldığına dair delil sunmadığını ve davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmediğini, eksik inceleme ile karar verildiği ileri sürülmüştür. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun “ispat yükü” başlıklı 6. maddesinde; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür” ifadesine yer verilmiştir. TTK.m. 792. Madde de; "Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye gore ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür." hükmünü içermektedir. Kambiyo hukuku açısından incelendiğinde, davacılar tarafından çekte yer alan imzaların inkar edilmediği, çekte şekli anlamda bir ciro silsilesi kopukluğu görünmemektedir. Davacının hem çeklerin rızası dışında elinden çıktığını hem de hamil konumundaki davalı/ takip alacaklısının bu durumu bildiği veya bilmesi gerektiğini, bile bile borçlu aleyhine işlem yaptığını ispat külfeti davacıya aittir. Davacı ile takip alacaklısı arasında " temel ilişki" bulunmadığından, davalı ticari kayıtlarının davayı aydınlatma işlevi de bulunmamaktadır. Yani takip alacaklısının ticari defter ve belgelerin incelenmesi ve rapor alınması davanın seyri açısından önem taşımamaktadır. Davacı vekilinin eksik inceleme ile karar verildiğine yönelik istinaf sebebi yerinde değildir. Kargo görevlisinin karakola şikayette bulunması ve çek iptali davası açılması, tek başına çekin ağır kusurlu olarak ve kötüniyetle iktisap edildiğini göstermez. Çek hamilinin davacı tarafın ileri sürdüğü şekilde araştırma yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Kargo görevlisi tarafından polis karakoluna şikayette bulunulması, çekin davacının elinden rızası dışında çıktığı yönünde delil olarak değerlendirilebilirse de, davalı takip alacaklısının bu durumu bildiği ve bile bile davacıların zararına hareket ettiği ispatlanamadığından, davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacılar vekilinin istinaf talebinin HMK'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.06/10/2021



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi