Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/249
Karar No: 2021/1816
Karar Tarihi: 06.10.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/249 Esas 2021/1816 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/249
KARAR NO: 2021/1816
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2018
NUMARASI: 2017/560 Esas, 2018/1000 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında fason kumaş örme imalatına ilişkin ticari ilişki bulunduğunu, davalıya gönderilen ipliklerin fason kumaş üretimi sonucunda imal edilen kumaşlarda hata olduğunun tespit edildiğini, hatanın örgü imalatından kaynaklandığını, İTÜ Tekstil Teknolojileri ve Tasarım Fakültesi tarafından düzenlenen 05/04/2017 tarihli rapor ile hatanın örme işleminden kaynaklandığının tespit edildiğini, ipliklerin telef olması sebebiyle iplik bedelinin davalıdan tahsiline ilişkin Bakırköy ... Noterliğinin 24/04/2017 tarihli ihtarnamesi ile durumu bildirdiklerini, 27/04/2017 tarihli ihtarname cevabında ürünlerinin ayıpsız olarak teslim edildiğinin belirtildiğini, ihbar süresi içerisinde davalının ayıptan haberdar edildiğini belirterek, ayıplı ürünlerin davalı tarafından teslim alınmasına, fatura alacağından kaynaklı cari hesap alacağı olan 23.773,98 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının teslim almış olduğu kumaşların ayıbının bulunmadığını, davacı tarafın Bakırköy ... Noterliği'nin 24.04.2017 tarih ... nolu ihtarnamesinde ayıp ihbarında bulunarak iade faturaları tanzim ettiğini; faturalara Beşiktaş ... Noterliği'nin 27.04.2017 tarih ... Yevmiye nolu ihtarnamesi ile itiraz edildiğini; davaya konu kumaşların 26.12.2016, 27.12.2016, 02.01.2017, 03.01.2017, 04.01.2017 tarihlerinde davacıya teslim edildiğini; davacı tarafın, teslim almış olduğu kumaşların faturasını kabul ettiğini; ayıp ihbar sürelerine riayet edilmediğini, ürünleri kabul ettikten 3,5 ay sonra ayıp ihbarının bulunduğunu, zamanaşımı-hak düşürücü süre def’i-itirazında bulunduklarını; 6100 s. HMK’nın 109. maddesi gereği kısmi dava açmakta hukuki yararın bulunmadığını belirterek, usul ve esas yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacı tarafça İTÜ'den alınan rapor ile, dosyada mevcut raporun çelişkili olduğu beyan edilmiş ise de, İTÜ'nün incelediği kumaşın taraflar arasındaki satışa konu olan kumaş olup olmadığının tespit edilemediği, ayrıca dava konusu kumaşların 26/12/2016, 27/12/2016, 02/01/2017, 03/01/2017, 04/01/2017 tarihlerinde davacıya teslim edildiği, kumaşlar üzerinde inceleme yapılması için 05/04/2017 tarihinde İTÜ'ye müracaatta bulunulduğu göz önüne alındığında mahallinde keşif yapılan kumaşlar üzerinde hata bulunmadığı gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna ve dosyada mevcut iki rapor arasındaki çelişkiye itirazları hakkında hiçbir gerekçeye yer verilmediğini; davacının ipliklerinin davalı tarafından telef edildiği hususunun müvekkili yetkililerince teknik olarak tespit edildiği gibi ihtarname ile davalıya ihbar edildiğini; davalının iplik örme işlemini ayıplı olarak gerçekleştirmesi nedeni ile dava ikame edilmeden önce uzman ve tarafsız bir kuruluş olan İTÜ Tekstil Teknolojileri Ve Tasarımı Fakültesi'nden alınan 05.04.2017 tarihli test raporu ile davalı tarafından örülen kumaşlardaki hatanın örme işleminden kaynaklandığının tespit edildiğini; ayıbın yöntemince tespit edilmesi ile karşı yana Bakırköy ... Noterliği' nin 24.04.2017 tarih ve ... yevmiye sayılı ihtarname ile davalıya ihbarda bulunularak davanın açıldığını; bilirkişiler tarafından keşif esnasında dava konusu kumaşlar üzerinde rastgele yapılan incelemede, yalnızca 4 top kumaş üzerinde inceleme yapılarak ayıba rastlanılmadığı belirtildiğini, ancak taraflar arasında uyuşmazlığı konu olan 1.180 kg iplik ve oluşturulan kumaşın söz konusu olduğunu; test raporu ile bilirkişi raporu arasındaki çelişkiyi gidermek üzere yeniden keşfin icrası ile yeni bir rapor alınması gerekirken itirazların karşılanmasına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucunda hatalı ve denetime elverişli olmayan, sonucunda ise davacının adil yargılanma hakkını ihlal eden bir karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Taraflar arasında davalı yüklenici tarafından davacı şirkete ipliklerin fason kumaş üretimi yapılması konusunda anlaşma yapıldığı, davalı yüklenici yanca üstlenilen işin davacı iş sahibine teslim edildiği, imal edilen kumaşlarda örgü imalatından kaynaklanan hata nedeniyle ipliklerin telef olması sebebiyle iplik bedelinin davalıdan tahsiline dair başlatılan icra takibine itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın davalı yanca üretilip davalıya teslim edilen ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıp varsa ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı konusunda olduğu anlaşılmıştır. Ayıp, eserde sözleşme ve eklerine, fen ve tekniği ile iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun bazı vasıfların bulunmaması ya da olmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. TBK'nın 474/1. maddesine göre açık ayıplarda iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz, geç sayılmayacak bir süre içinde eseri muayene edip varsa ayıplarını yükleniciye bildirmesi gerekir.TBK'nın 477/3. maddesine göre gizli ayıplarda ise gizli ayıbı öğrenir öğrenmez gecikmeksizin ayıp ihbarının yapılması gerekir. Aksi halde ayıptan kaynaklı haklarını kullanamaz. İş sahibi süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu ve kusurlu işlerin nelerden ibaret olduğunu kanıtlamakla yükümlü olup ayıp ihbarı maddi vakıa olduğundan, şekil koşuluna bağlı olmaksızın tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir. Somut olayda, davacı tarafça süresinde ayıp ihbarının yapıldığı bildirilmiş, davalı ise ayıp ihbarının yapılmadığını savunmuş; mahkemece ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı irdelenmeksizin, davacıya teslim edilen ürünlerin ayıplı olup olduğu hususunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça, süresi içerisinde ayıp ihbarı yapıldığı ileri sürülerek, 13/11/2017 tarihli cevaba cevap dilekçesinde ayıbın ihbarını tanıkla ispat edeceğini belirterek tanık listesi verilmiş, mahkemece davacı tanıkları dilenmeksizin karar verilmiştir. Bu durumda, mahkemece, davacının ayıp ihbarı konusundaki delilerinin toplanması, dinlenmek üzere bildirdiği tanıkların usulünce çağrılıp dinlenerek, ayıp ihbarının TBK'nın 474. maddesi uyarınca süresinde yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, ayıp ihbarının süresinde yapıldığının tespit edilmesi halinde, uzman bilirkişiden "dava konusu edilen ürünlerin tamamı üzerinde" bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle rapor alınarak; ürünlerde ayıp bulunup bulunmadığı, ayıp bulunuyorsa ayıpların gizli mi açık ayıp mı olduğu, ayıbın iş sahibi tarafından eserin kullanılmasını engelleyecek ve eseri kabule zorlanamayacak derecede bulunup bulunmadığı veya bedelden indirim gerektirip gerektirmeyeceği hususları ile ayıbın giderilmesi için gereken bedelin serbest piyasa rayicine göre tespit ettirilerek sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 03/10/2018 tarih, 2017/560 Esas, 2018/1000 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 06/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi