
Esas No: 2019/1978
Karar No: 2021/1326
Karar Tarihi: 06.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1978 Esas 2021/1326 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1978 Esas
KARAR NO: 2021/1326 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2016/796 Esas - 2019/666 Karar
TARİH: 07/05/2019
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin marangoz olduğunu ve mobilya imalatı ve satışı yaptığını, davalının yaptığı ve yaptırdığı inşaatların bir kısım mutfak dolabı ihtiyaçlarını müvekkiline ait işletmeden karşıladığını ve müvekkiline 30.10.2015 vade tarihli üzerinde tanzim tarihi yazmayan bonoyu verdiğini, ancak bononun vadesi geldiği halde ödeme yapmadığını, davalı ile yapılan görüşmelere rağmen davalının borcunu ödemediğini, ödenmeyen borç nedeniyle İstanbul ... İcra Müdürlüğü ... E. sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, müvekkilinin bir yıla yakın bir süredir alacağını alamadığını ve mağdur olduğunu, bu nedenlerden dolayı davalının icra takibine vaki haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile takibin devamını, kötü niyetli davalının %20’tan aşağı olmamak üzere “icra inkar” tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ile dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, İstanbul ... lcra müdürlüğü ... E.sayılı dosya ile aleyhine yapılan icra takibine konu iddia edilen borcun ödemesinin davacı tarafa 02.10.2015 tarihinde yapıldığını, 30.10.2015 tarihli bonoya istinaden davacı tarafa yapılan ödeme ile alakalı makbuzu olduğunu, İstanbul ... İcra Müdürlüğü tarafından söz konusu dosya ile alakalı tarafına tebligat yapıldıktan sonra davacı tarafa ulaşıp görüşmesinin mümkün olmadığını davacının iddialarını ve taleplerini kabul etmediğini belirtmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 07/05/2019 tarih 2016/796 Esas - 2019/666 Karar sayılı kararında; "davacının İstanbul ...İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı icra takibinde davalıdan takip miktarı kadar alacaklı olduğu anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, alacak faturaya dayalı olup likit olduğundan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur..."gerekçesi ile, 1-)Davanın KABULÜNE, davalının İstanbul ...İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı icra takibine vaki itirazının İPTALİNE, takibin DEVAMINA, 2-)Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile hükmolunan alacak üzerinden hesaplanan 1039,45 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş ve karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu, Kambiyo niteliği taşımayan senede karşı imza itirazı olmasına rağmen yerel mahkeme tarafından bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırılmadığını senedin tarafından sadır olmadığını, atılan imzaların tarafına ait olmadığını, cari hesaptan ötürü oluşan borcun ekli ödeme makbuzu ile davacıya ödediğini ve kendisine borcunun bulunmadığını, bilirkişi incelemesi yaptırıldığında senedin tarafına ait olmadığının görüleceğini, İleri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAF SEPEBLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, bonoya dayalı genel haciz yoluyla takibe itirazın iptaline ilişkindir. Davacı, davalının borcuna karşılık düzenleme yeri bulunmayan bonoyu verdiğini, vadesi gelmesine rağmen bono bedelinin ödenmediğini, bedelin tahsili için yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı istinafa başvurmuştur. Davalı, takibe itirazında bonoda bulunan imzasını inkar etmiş ise de davaya cevabında bono bedelini ödediğini, buna ilişkin makbuzu olduğunu savunmuş, böylece takipte ileri sürdüğü imza inkarından vazgeçmiştir. Davalının dosyaya ödeme olarak sunduğu makbuz, borca karşılık bono verildiğine (takibe konu bononun) dair olup ödemeye ilişkin bir belge değildir. Davalı, davada ödeme savunmasında bulunduğundan ve bu savunması ile takipte yaptığı imza inkarından vazgeçmiş olduğundan, mahkemece bonoda keşideci imzasının davalı eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmamasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davalının bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir. Davalı bono bedelini ödediğini usulüne uygun şekilde kanıtlayamadığından, takibe itirazı haksız olmakla davanın kabulüne dair mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde olmayan davalı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK' nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 355,02.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan (44,40.TL + 44,40.TL=) 88,80.TL harcın mahsubu ile bakiye 266,22.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/10/2021 tarihinde HMK' nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.