Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/19114
Karar No: 2015/4063
Karar Tarihi: 10.3.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/19114 Esas 2015/4063 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/19114 E.  ,  2015/4063 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; müvekkillerinin desteği olan ..."nin, davalı nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortalı aracın çarpması sonucu meydana gelen kazada hayatını kaybettiğini, kazadan dolayı müvekkiline davalı sigorta şirketi tarafından 19.235 TL destek tazminatı ödendiğini, ancak ödemenin yetersiz olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik davacı eş ve iki çocuk için 1.000"er TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 2.5.2013 tarihinde talebini, eş ... için 30.392,04 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek, davacı ..."un davasının kabulü ile 30.392,04 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline, davacı ... ve ..."nın davalarının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Davacılar, yaya olan murislerine, davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortalı aracın çarpması sonucu hayatını kaybetmesi nedeniyle desteğinden yoksun kaldıkları iddiasıyla eldeki davayı açmışlardır.
    Destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasına ilişkin bilirkişi raporunda; destek tazminatının yansımalı bir tazminat olmayışı nedeniyle desteğin kusurunun tazminattan indirim sebebi olamayacağı gerekçesiyle kusur indirimi yapılmamış, tazminat tutarı buna göre hesaplanmış ve mahkemece de, hesaplanan tazminat miktarından desteğe ait kusur indirimi yapılmayarak hesap edilen miktarın tamamına hükmedilmiştir. Ancak varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
    Mahkeme kararına dayanak teşkil eden bilirkişi raporunda sözü edilen Hukuk Genel Kurulu kararında; desteğin işleteni ve sürücüsü olduğu aracın kendi zorunlu mali sorumluluk sigortacısına karşı açtığı davalar yönünden olup, somut olayda zarara uğrayan davacılar yönünden hesaplanan tazminattan desteğin kusuru oranında indirim yapılmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Mahkemece hükme esas alınan aktüerya raporunda, davalının zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi tarafından davadan önce davacılara yapılan ödeme, dosyada ödeme belgesi olmadığından bir yıllık süreye göre güncelleme yapılarak mahsup edilmiştir. Oysa, davalı şirket tarafından yapılan ödemeyi destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmadan önce alan davacılar, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldığı paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmiştir. Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacılara yapılan ödemenin, ödeme günü ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizinin de ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesi gerekir.
    Yerel mahkemece ödeme gününün doğru tespiti için ödeme belgesi getirtilerek, açıklanan yönler gözetilerek güncelleme yapılmak suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması isabetli olmamıştır.
    3-Davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş olan ZMSS. poliçesinde sigortalı gerçek kişi olup, dosya kapsamından sigortalının tacir olduğuna ve aracın ticari amaçla kullanıldığına dair herhangi bir bilgi veya belgeye rastlanmamış, ruhsat bilgilerinde de aracın kullanım amacının hususi olduğu görülmüştür. Bu durumda davalıya zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı aracın ticari niteliğinin bulunmaması nedeniyle yasal faiz yerine avans faizine hükmedilmesi doğru değildir.
    4-Davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak, reddedilen her bir dava yönünden davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti taktir edilmesi gerekmektedir. Somut olayda davacı ... ve ..."nın davaları reddedildiğinden, her bir dava için kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti taktiri gerekirken tek vekalet ücreti taktir edilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ne geri verilmesine, 10.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi