MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu kooperetifte bulunan hissesini eşi ..."e devrettiğini, bu tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, tasarrufun iptali istenilen hissenin ait olduğu kooperetife müvekkili ..."ün 2001 yılında üye olduğunu ve tüm aidatları ödediğini, borçlu eşinin bu kooperetifte başkan olabilmesi için kooperetif ortağı gerektiğinden usulen devir edildiği, borçluya ait bir mal varlığı olmadığından haksız açılan davanın reddi gerktiğini savunmuştur.
Mahkemece, tüm dosya kapsamından, davalı ..."ün başlangıçtan beri kooperetife üye olduğu, aidatlarını ödediği, borçlu eşinin kooperetif yönetiminde yer alması için üye olması gerektiğinden, diğer davalının bedel almaksızın hissesini usulen 2004 yılında borçluya devrettiği sabit olduğu, ferdileştirme sırasında yeniden davalı ... adına tescil edildiği ve danışıklığın olmadığından bahisle davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
İİK"nun 278/3-1 maddesine göre Karı ve koca ile usul ve füru, neseben veya sıhren üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar, evlat edinen ile evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar bağışlama hükmününde olup iptale tabidir.
Dava konusu kooperetif ortağı ..., borçlunun eşi olmakla birlikte, taşınmaz borcun doğumundan hemen sonra, ferdileştirmeye geçiş sırasında davalı borçlunun eşi ..."e devredilmiş, tapu onun adına çıkarılmıştır. Kooperatif ödemelerinin ... tarafından yatırıldığı iddia edilmiş ise de bu konu kesin olarak ispatlanmamış, borçlunun uzun zaman başkanlığını yaptığı, kooperatifin yazısı esas alınmıştır.
Bu durumda, anılan yasa maddesi gereğince borçlu ve eşi arasındaki tasarruf bağışlama niteliğinde olup iptale tabi olduğundan, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı alacaklıya geri verilmesine 10.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.