14. Ceza Dairesi 2020/7691 E. , 2021/3729 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
İlk derece mahkemesince gerçekleştirilen yargılama sonucunda sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı beş yıl hapis cezasına mahkumiyetine dair kurulan 01.03.2018 günlü hükme ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 30.10.2018 gün ve 2018/1327 Esas, 2018/1904 sayılı Kararının temyizi üzerine, Dairemizin 07.11.2019 gün ve 2019/2992 Esas, 2019/12285 Karar sayılı ilamı ile anılan hükmün 5271 sayılı CMK"nın 286/2-a. maddesi uyarınca kesin olmasından dolayı vaki temyiz isteminin reddine karar verilmesi suretiyle kararın kesinleştiği ve bozma sonrası bu suçla ilgili ilk derece mahkemesince kurulan ikinci hükmün hukuki değerden yoksun bulunduğu anlaşıldığından, katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafisinin bu hükme yönelik temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMUK"nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurun aşamalardaki beyanları, İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 10.10.2018 tarihli raporunda mağdurun fiili livata eylemine maruz kalıp kalmadığının tıbben tespit edilemeyip, olayın adli tahkikatla aydınlatılmasının uygun olduğunun belirtilmesi ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın eylemini organ sokmak suretiyle gerçekleştirdiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle eyleminin çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek mahkumiyeti yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4 maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.