Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/24800
Karar No: 2015/4168

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/24800 Esas 2015/4168 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/24800 E.  ,  2015/4168 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkiline trafik sigortalı, davalı adına kayıtlı aracın dava dışı alkollü sürücü yönetiminde iken karıştığı kazada 3.kişilere ait araçların hasarlandığını, sigortalı araç sürücüsünün olayda tamamen kusurlu olduğunu, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleştiğini, ... ve ... plakalı araçlar için toplamda 10.702,00 TL"nin mağdurlara ödendiğini, davalı aleyhinde icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, kazada ... plakalı ticari taksi sürücüsünün kusurlu olduğunu, kontrolsüzce geri manevra yapması sebebiyle kazanın meydana geldiğini, kusuru kabul etmediğini, davacının keyfi olarak ödeme yaptığını, ... plakalı aracın hasarının müvekkilince ödendiğini, belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davacı vekilinin 18.02.2014 tarihli oturumda bilirkişi raporunda belirlenen kusur dağılımına açıkça karşı çıkmamasına, bilirkişi raporuna diyeceğimiz yok şeklinde beyanda bulunmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 12/03/2015 gününde üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Somut uyuşmazlıkta;
    Davacının ZMSS sigortacısı, davalının da sigorta ettireni olduğu araç, dava dışı alkollü sürücü yönetiminde iken gerçekleşen kazada 3.kişi zararının davacı tarafından 10.702,00 TL olarak ödendiği, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları"nın B.4.d maddesi gereğince davalı sigorta ettirene rücu koşulunun gerçekleştiği iddiasıyla ödenen tazminatın rücuen tahsili istemiyle davalı aleyhinde yapılan ilamsız icra takibiyle davalının vaki itirazı nedeniyle eldeki itirazın iptali davası açılmış,
    Davalı davanın reddini savunmuş,
    Yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş,
    Kararın davacı vekilince temyizi üzerine sayın çoğunluk görüşü doğrultusunda yazılı gerekçe ile yerel mahkeme kararı onanmıştır.
    Davacının temyiz itirazının reddine ilişkin çoğunluk görüşüne katılamıyorum.
    2918 Sayılı Karayolları Trafik Yasası"nın 95/2 maddesinde “ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği” öngörülmüştür.
    Uyuşmazlığın yasal dayanağı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesi olup, tazminatı gerektiren olayın sürücünün alkollü içki almış olması nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş olmasından ileri gelmesi durumunda sigortacının sigorta ettirene rücu edebileceği düzenlenmiştir.
    Bu hükme paralel olarak riziko tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı yasanın 48/1 maddesi ile de “uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu” vaz edilmiş,
    5237 sayılı Türk Ceza Yasası"nın 179/3 maddesinde de “alkol veya uyuşturucu madde etkisi ile ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi için” cezai yaptırım öngörülmüştür.
    Görüldüğü üzere Özel Hukuk ve Ceza Hukuku yönünden ortak nokta “sürücünün alkollü içki almış olması nedeni ile güvenli araç sürme yeteneğinin kaybı olup bu hal sürücünün aldığı alkol oranı ile doğrudan ilgilidir.
    Bu oran Adli Tıp Kurumu 5.İhtisas Kurulu ile Yargıtay 12.Ceza Dairesi"nin istikrarlı rapor ve kararlarında benimsendiği üzere 100 promil üzeridir.
    Cezai sorumluluk açısından başka hiçbir şart (olayın münhasıran alkolden kaynaklanması) aranmayıp sürücünün 100 promil üzeri alkol almış olması yeterli görülmektedir. (Yargıtay 12 C.D 1.4.2014 gün 2013/14780 esas, 2014/8056 karar ve 12.02.2014 gün 2013/9249 esas, 2014/3374 karar sayı vd.)
    Niteliği gereği sorumluluğun daraltıldığı ceza hukuku yönünden 100 promil üstü alkol oranının cezalandırma açısından yeterli olduğu gözetildiğinde, aynı oranın Özel Hukuk sorumluluğu yönünden de geçerli olması Ceza Mahkemesi ile Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin doğal bir sonucudur.
    Bu halde sürücünün alkollü içki almış olması nedeni ile güvenli araç sürme yeteneğini kaybettiğinin kabulü ve sigortacının sigorta ettirene rücu edebilmesi için 100 promil üstü alkol alması yeterli olup ayrıca sayın çoğunluğun kabulünde olan “olayın münhasıran sürücünün alkollü olmasından ileri gelmesinin” aranmasına gerek bulunmamaktadır. Zira sayın çoğunluğun kabulünde olan bu husus ZMSS Genel Şartları B.4-d maddesi gerek 2918 sayılı yasanın 48/1 maddesi ve gerekse hiçbir yasal düzenlemede yer almamaktadır.
    Bu itibarla davalının sorumluluğu için sürücünün alkol oranı ile ilgili “alkollü içki almış olması nedeni ile güvenli araç sürme yeteneğinin kaybına ilişkin Poliçe Genel Şartları"nın B.4.d maddesi dışında ayrıca yasal hiçbir düzenlemede yer almayan olayın münhasıran sürücünün alkollü olmasından ileri gelmesi şartınıda arayan sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum.
    Somut olayda, dava dışı sürücü olay esnasında 1,80 promil alkollüdür.
    Bu oran Adli Tıp Kurumu 5.İhtisas Kurulu ile Yargıtay 12.Ceza Dairesi"nin rapor ve istikrarlı karalarında benimsenen 100 promil üstünde olduğundan Özel Hukuk ilişkisi yönünden de Poliçe Genel Şartları"nın B.4.d maddesinde düzenlenen rücu şartı davacı sigortacı lehine gerçekleşmiştir.
    Sonuç olarak 1,80 promil alkollü olan dava dışı sürücünün, güvenli sürme yeteneğini kaybetmesi nedeni ile olay gerçekleşmiş olup Poliçe Genel Şartları"nın B.4.d maddesi gereğince sigortacının sigorta ettirene rücu şartı gerçekleştiğinden davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile yerel mahkeme kararının onanmasına ilişkin çoğunluk görüşüne karşıyım.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi