17. Hukuk Dairesi 2014/24959 E. , 2015/4177 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline trafik sigortalı davalı ... adına kayıtlı, diğer davalı yönetimindeki aracın, dava dışı 3.kişiye ait araca çarparak hasarlandığını, davalı sürücünün olayda %100 kusurlu ve ehliyetsiz olduğunu, zarar gören araçta tespit edilen 9.521,00 TL. hasar bedelinin aracın kasko şirketine ödendiğini, davalı sürücünün ehliyetsiz olması sebebiyle zararın teminat dışında olduğunu belirterek 9.521,00 TL."nin ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... ile davalılar vekili, hasar miktarının fahiş olduğunu, 3.kişiye ait araçta kaza sonucu bu kadar hasar oluşmadığını, gerçek zararın belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 9.521,00 TL."nin 29.01.2013 temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ZMSS poliçesine ve genel şartlara dayanılarak, sigortalı ve sürücü aleyhinde açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 2918 Sayılı KTK"nun 95/2 maddesi uyarınca, sigorta sözleşmesinden veya sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerinden doğan nedenlerle sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin haller sigortacı tarafından 3.kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden sigortacı zarar görene ödeme yaptıktan sonra tazminatın kaldırılması yada indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir. Davacı vekili, müvekkiline trafik sigortalı aracın, ZMSS Poliçesi Genel Şartlarının 4/c maddesi hükmü uyarınca, ehliyet belgesine sahip olmayan davalı ... tarafından kullanıldığı sırada kazanın meydana geldiği ve 3.kişiye ait aracın zarar gördüğünden bahisle, 3.kişiye ait araçta oluşan zararı ödedikten sonra, sürücü ... ve sigortalısı ... aleyhinde işbu rücuen tazminat davasını açmıştır. Davacı sigortacı, KTK"nun 95/2 ve Poliçe Genel Şartlarının 4.maddesi uyarınca, ödediği tazminat bakımından, sigortalı aracın sürücüsüne izafe edilen kusur oranına göre, davalı sigorta ettiren (sigortalısı) ..."e rücu etmesi olanaklı ise de; sigortacının mevcut düzenlemeler uyarınca akidi olmayan ehliyetnamesiz sürücü ..."e yönelmesi, akidi olmayan sürücü aleyhinde dava açması mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece, davalı ... hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken bu davalının da diğer davalı sigortalı ile birlikte tazminattan sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
3-Davalı sigortalı, kusuru oranında karşı araçta meydana gelen gerçek zarardan sorumludur. Zarar gören aracın, dava dışı kasko sigortası şirketi nezdinde düzenlenen ekspertiz raporunda 9.521,00 TL. hasar tespit edilmiş, davacı tarafından bu hasar tutarı hak sahibine ödenmiştir. Aracın yetkili serviste onarım faturası, fotoğrafları ve CD ile kasko hasar dosyası getirilmiştir.
Mahkemece hasar yönünden yaptırılan inceleme soncu düzenlenen rapor ve ek raporda, onarım faturasında parça ve işçilik fiyatında %4 iskonto yapıldığı, serbest piyasa da ve peşin alımlarda %30"a kadar iskonto yapıldığı, belirtilerek buna göre 6.572,00 TL. hasar olduğu bildirilmiştir. Tarafların itirazı üzerine mahkemece hasar yönünden yeni bir inceleme yapılmadan ve gerekçe gösterilmeden 9.521,00 TL. yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Konusunda uzman bilirkişi marifetiyle gerçek zararın tespiti gerekir. Dosyada hasar konusunda alınan rapor ek ve ek rapor hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmadığı gibi, gerekli inceleme yaptırılmadan onarım faturasındaki meblağ yönünden davanın kabulü de doğru değildir.
Bu durumda mahkemece, İTÜ veya KGM fen heyeti gibi kurum veya kuruluşlardan, önceki bilirkişiler dışında seçilecek, araç hasarı konusunda uzman bir başka bilirkişi veya bilirkişi kurulundan, davaya konu kaza sebebiyle 3.kişiye ait araçta meydana gelen gerçek zarar miktarının tespiti hususunda tüm dosya kapsamı birlikte gözetilerek, ekspertiz raporu ve önceki bilirkişi raporlarının da irdelendiği, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalılar lehine BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 12.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.