17. Hukuk Dairesi 2013/18183 E. , 2015/4236 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında yaya olarak bulunan müvekkillerinin çocuğu ve kardeşi ..."un vefat ettiğini, müvekkillerinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını, müteveffa için müvekkillerinin bakım, yetiştirme ve canaze masrafları yaptığını, desteğin ölümü sebebiyle müvekkillerinin acı ve elem duyduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 2.500,00 TL cenaze masrafları, 3.000,00 TL bakım ve yetiştirme masrafları olmak üzere 11.500,00 TL maddi tazminat ile toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davacılar vekili daha sonra sunduğu ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini davacı anne için 18.105,82 TL, davacı baba için 15.935,02 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı ... vekili; kazanın müteveffanın yola aniden girmesi neticesinde meydana geldiğini, temerrüde düşürülmediklerinden kaza tarihinden itibaren ticari faiz istenemeyeceğini, manevi tazminat talebinin yüksek olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı .... vekili; sigortalının kusuru oranında teminat limiti dahilinde sorumlu olduklarını, zararın ispatlanması gerektiğini, davadan önce başvuru olmadığından kaza tarihinden faiz istenemeyeceğini, olay haksız fiilden kaynaklandığından ticari faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... ve ... için ayrı ayrı 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden dava, diğer davalı yönünden kaza tarihinden itibaren, davacı ... için 13.097,32 TL ve davacı ... için 15.982,82 TL destekten yoksun kalma tazminatının ise ıslah tarihi olan 10.05.2013 tarihinden itibaren, davacılar için 500,00 TL defin masrafının ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı anne ve baba için ayrı ayrı 5.000,00 TL, davacı kardeşler için ayrı ayrı 3.000,00 TL olmak üzere 22.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 49. maddesinde kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren kişinin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
Trafik kazaları haksız fiil niteliğinde olup somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır.
Haksız fiilin faili ihtara veya ihbara gerek olmaksızın zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylemin işlendiği tarihten itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Haksız fiil faili olan borçlu anılan tarihte düştüğünden artık faiz haksız fiil tarihinden itibaren istenebilir. Haksız fiil sorumlusu, 6098 Sayılı TBK 53. maddesinde belirtilen zararların tamamı için temerrüde düşeceğinden artık dava açılırken talep edilen miktarın daha sonra HMK uyarınca artırılması halinde artıralan kısım için de haksız fiil tarihinden itibaren faizle sorumludur.
2918 Sayılı KTK"nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın B.2 maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlenmiştir. Bu sebeple usulüne uygun bir başvuru yapılıp yasada belirlenen süre dolmadan trafik sigortacısı bakımından alacağın muacceliyetinden ve dolayısıyla temerrüdünden söz edilemez.
Zorunlu mali sorumluluk sigortacısı en geç dava tarihi itibariyle temerrüde düşmüş sayılacağından davadan önce usulunce başvuru yapılmamışsa zararın tamamı için dava tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumludur.
Mahkemece, davalıların zararın tümü için temerrüde düştükleri gözetilerek ıslah edilen miktara da davalı sürücü yönünden haksız fiil tarihinden, davalı sigortacı yönünden dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-)Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücünün kusur oranı, kazanın meydana geliş şekli ve diğer hususlar gözetildiğinde takdir olunan manevi tazminat miktarının düşük olduğu görülmüş ve davacılar için hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde hükmü temyiz eden davacılara geri verilmesine 12.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.