
Esas No: 2013/12693
Karar No: 2013/12542
Karar Tarihi: 12.09.2013
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/12693 Esas 2013/12542 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (KAPATILAN KARTAL 4. ASL.HUK.MAH.)
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; davacının, 108 parseldeki taşınmazın bodrum katındaki daireyi 05.02.2008 tarihinde davalıdan haricen 40.000 TL bedel ödeyerek satın aldığını, kaba inşaat halindeki daireye 20.000 TL masraf yaptığını, davacının halen taşınmazda oturduğunu, başlangıçta tapuyu vermeyi taahhüt eden davalının şimdi tapuda buranın sığınak olduğunu, tapu veremeyeceğini söylediğini, bu gün böyle bir dairenin 90.000 TL olduğunu, davacının böyle bundan yoksun kaldığını belirterek, 10.000 TL (ıslah ile 65.000 TL"nin) tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında; davacının projeyi görerek ve ortak alan olduğunu bilerek satınaldığını, bedelin 40.000 TL olmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; geçersiz sözleşmeye göre satınalınan paranın iadesi gerektiği (davalının yargılamada 32.000 TL"ye taşınmazı sattığı beyanı ve bilirkişi raporu doğrultusunda davacının zorunlu iyileştirmelere ilişkin tespit edilen 15.000 TL bedel olmak üzere) 47.000 TL"nin tahsiline hükmedilmiştir.
Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmektedir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, davacının dava konusu taşınmazda halen oturmakta olduğu konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.
02.02.1991 gün, 1990/1 E.- 1991/1 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı gibi iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir.
Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi dava tarihinden önce yapılan ve davacı tarafından yararlanılan giderler nedeniyle sebepsiz zenginleşme borçlusunun(davalının) bu giderlerin yapıldığı tarihte ekonomik olarak zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez.
Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın mal varlığının diğer taraf aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalmanın dava konusu taşınmazın davalıya teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur.
O halde mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar dikkate alınarak, davacının taşınmazın bodrum katındaki yeri halen kullandığı gözetilerek, bu yer için yaptığı masrafları davalıdan isteyemeyeceği dikkate alınmak suretiyle, masraflara ilişkin davacı talebinin reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şeklide talebin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.