
Esas No: 2015/1418
Karar No: 2015/4296
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/1418 Esas 2015/4296 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan bozma ilamında, davalı borçlu ile davalı ...’in aynı şirkette ortaklıkları olmadığı gibi sunulan kayıtlara göre aynı borçtan sorumlu olduklarına ilişkin bir durum da bulunmadığı, Mahkeme’nin bu şekildeki bir iptal gerekçesinin delil durumuna uygun düşmediği bunun yanında iptali istenen taşınmaz yönünden bedel farkının da oluşmadığı zira taşınmaz satışı için çekildiği anlaşılan kredi miktarının da satış bedeline eklenmesi halinde bedeller arasında mislini aşan fark oluşmayacağı hal böyle olunca davalı ...’in ortağı olduğu şirket ile davalı ...’ın borcuna kefil olduğu şirket arasında bir ticari ilişki bulunup bulunmadığı üzerinde durularak bundan hareketle davalı ...’in, borçlu ...’ın alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olup olmadığı belirlenerek (İİK. 280/I) hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu davalıların ortak oldukları şirketler arasında ticari ilişki belirlenemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı Banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalılar ortak oldukları şirketler arasında ticari alışveriş yapılmış ise Şirket kayıtlarında yer alması yine böyle bir alışveriş var ise 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile mal ve hizmet satışlarını ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş olduğu da dikkate alınarak bu kapsamda da bir inceleme yapılmadan sadece 3. kişinin, tasarruf tarihinden önceki yıla ilişkin defterlerinin incelenmesi ile yetinilmesi suretiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.03.2015 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.