
Esas No: 2016/6221
Karar No: 2021/1276
Karar Tarihi: 02.03.2021
Danıştay 8. Daire 2016/6221 Esas 2021/1276 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/6221
Karar No : 2021/1276
Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1- (Davalı) ... Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : Av. ...
2- (Davalı Yanında Davaya Katılanlar)
1- ...
2- ...
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf (Davacı) : ...
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 02/03/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY:
X- Dava; Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilim Dalı için 04.07.2014 tarihinde ilan edilen iki adet Yardımcı Doçent kadrosuna başvuran davacının atamasının yapılmamasına ilişkin davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilim Dalı'nda ihtiyaç bulunan iki adet yardımcı doçentlik kadrosu için 04.07.2014 tarihinde ülke genelinde yayınlanan bir gazetede ek herhangi bir şart belirtilmeden, aynı tarihte Devlet Personel Başkanlığı'nın internet sayfasında yayınlanan ilanda ise kadrolardan biri için "Sulama, İklim Değişikliği ve Kuraklık konusunda çalışması olmak" ek şartının, diğer kadro için ise "Tarımsal Yapılar ve Çevre Etkileşimi konusunda çalışmaları olmak" ek şartının yer aldığı iki farklı ilan üzerine davacı ile birlikte üç kişinin daha başvurduğu, adaylardan birinin yabancı dil sınavında başarısız olması nedeniyle üç kişinin dosyasının değerlendirildiği ve davacı atanmayıp diğer iki kişinin atanması üzerine görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Anayasa Mahkemesi kararlarında; Anayasa'da kurala bağlanan eşitlik ilkesinin eylemli eşitlik değil, hukuksal eşitlik olduğu, aynı hukuki durumda olanların aynı, farklı hukuki durumda olanların farklı kurallara bağlı tutulmasının eşitlik ilkesini ihlal etmeyeceği ifade edilmiştir.
Diğer bir anlatımla, Anayasal eşitlik ilkesinin farklı durumda ve statüde bulunanlar arasında benzeşim kurulması suretiyle iki ayrı halin eşit hukuki muameleye tabi kılınmasını ve aynı haklardan yararlanmasını sağlamaya yönelik bir ilke olmadığı da kabul edilmelidir.
Dava konusu olayda, davacının doçent ünvanına sahip olduğu, diğer iki adayın ise doktoralarını yeni bitirdiği, doktorasını 15 yıl tamamlamış doçentlik ünvanını ise 9 yıl önce almış olan davacının yayınlarının doktorasını yeni tamamlamış olan diğer iki adaydan daha fazla olmasının beklenen bir durum olması karşısında aynı statüde bulunmayan davacı ile diğer adayların bilimsel yayınlarının sayısı açısından karşılaştırılması Anayasa'da karşılığını bulan eşitlik ilkesine aykırıdır. Ayrıca anılan kadrolar için Devlet Personel Başkanlığı ilanında "Sulama, İklim Değişikliği ve Kuraklık" ve "Tarımsal Yapılar ve Çevre Etkileşimi" konularında çalışmaları olmak ek koşullarına yer verildiği; buna karşılık davacının çalışmalarının daha çok "Sulama" alanına ilişkin olduğu, oysa sulama alanında üniversitede yeterince bilim insanının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; başvurulan kadronun yardımcı doçent kadrosu olduğu, bu kadronun asistanların doçentlik, profesörlük gibi kadrolara hazırlanmalarını ve deneyim kazanmalarını sağlayan kadrolardan olduğu ve ayrıca davacının bölümünün ihtiyaçları doğrultusunda belirlenen ek şartları da sağlamadığı görüldüğünden dava konusu işlemde hukuka aykırılık, Mahkeme kararında ise hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu nedenle Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.