3. Hukuk Dairesi 2013/12544 E. , 2013/12643 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen adi ortaklığın tasfiyesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların ... ..........i"nin ....06.2011 tarih ve 11825 yevmiyeli sözleşmesi ile % 51 hissesinin davacı, % 49 hissesinin davalıya ait olacak şekilde adi ortaklık kurduklarını, adi ortaklık sözleşmesi ile davalı ..... Ltd.Şti."nin işin başlangıcından bitimine kadar adi ortaklığı temsil ile yetkilendirildiğini, adi ortaklığın .... ..... Belediyesi ...... ..... Tiyatro yapım işini üstlendiğini, ihale konusu işte % 50 keşif artışı meydana geldiğini ve keşif artışı sonucu işin toplam bedelinin KDV hariç ....998.000,00 TL ye çıktığını, ihale konusu işin bitirilerek idareye teslim edildiğini,....500.000,00 TL tahsilat yapıldığını, davacı tarafından şirketin defter ve kayıtlarını incelemesine izin verilmediği gibi davalının kazanç payını da ödemediği, işin bitmiş olması nedeniyle davalının temsil süresinin sona erdiği, adi ortaklığın başka bir harcama ve gider yapacak imalatı kalmadığını, mevcut durum itibariyle ortakların bir araya gelerek tasfiye yapacak durumda olmadıklarını ileri sürerek taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi ile hissesine düşen kâr payının tahsili istenilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça ihtar şartının yerine getirilmediğini, adi ortaklığın kurulduğu işin henüz geçici kabul safhasında olduğunu, geçici kabulün yapılmadığını, davacı şirketin ortaklıkta yönetici ortak konumunda olmadığını ve emeğinin bulunmadığını, sermaye de koymadığını, ihale teminatının kendi şirketlerince yatırıldığını, davalı şirketin itibarlı bir şirket olduğunu, dava konusu işte emeğinin ve sermayesinin olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, henüz üstlenilen işin tamamlanmadığı gözetildiğinde adi ortaklığın sona ermediği, ve haklı fesih sebebi bulunduğu davacı tarafından usulüne uygun olarak ileri sürülüp ispatlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, adi ortaklığın tasfiyesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki sözleşme ile adi ortaklığın kurulduğu anlaşmazlık konusu değildir. Davacı, adi ortaklığın 09.08.2012 tarihinde son bulduğunu ileri sürmüş, davalı ise, işin henüz geçici kabul aşamasında olduğundan dolayı süresinden önce ortaklığa son verilemeyeceğini, davanın haksız açıldığını ileri sürmüştür. Taraflar arasında kurulan adi ortaklığın yönetici ortağının davalı olduğu tarafların iddia ve savunmalarından anlaşılmaktadır. 6098 sayılı Borçlar Kanununun 630/... maddesine göre “...Yönetici ortaklar, yılda en az bir defa hesap vermek ve kazanç paylarını ortaklara ödemekle yükümlüdürler. Hesap döneminin uzatılmasına ilişkin anlaşma kesin olarak hükümsüzdür. Ortaklığı yönetenin ortaklardan birisi olmaması durumunda da aynı kural uygulanır." hükmünü getirmiştir.
.....Belediyesinden getirtilen belgelerden, tarafların kurduğu adi ortaklığın üstlendiği ...........Yapım işine ilişkin geçici kabulün .../08/2012 tarihinde yapılmış olmasına karşın kesin kabulün henüz yapılmadığı gibi Belediye tarafından gönderilen 08/02/2013 tarihli yazı ile adi ortaklıktan, kontrol mühendisi ve geçici kabul komisyonunca tespit edilen arızaların en kısa sürede tamir ve bakımlarının yapılması, yapılmadığı takdirde ihale teminat mektubunun nakte çevrileceği ihtarının yapıldığı görülmektedir.
İncelenen adi ortaklık sözleşmesinin .... maddesinde ortaklığın konusunun "..... ..... Yapım işi" olarak tanımlandığı, adi ortaklık için süre belirlenmemekle birlikte temsile ilişkin .... maddede ."...işin başından bitimine kadar özel ortak ....Ltd.Şti.tek başına yetkilidir" düzenlemesi yapıldığı görülmektedir.
Somut olayda, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden adi ortaklığın üstlendiği işin henüz tamamlanmadığı geçici kabul aşamasında olduğu anlaşılmakla sonuç olarak doğru olan mahkeme hükmünün onanması gerekmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, ....09.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.