17. Hukuk Dairesi 2013/16379 E. , 2015/4375 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin dava dışı ... mirascıları olarak ... 1193 nolu parselle ilgili olarak paydaşlığın giderilmesi davası sonucu satışına karar verildiği, ... satış memurluğunun 2011/9 sayılı satış dosyasından yapılan açık artırma sonucu 21.05.2012 tarihinde davalı ... tarafından 301.000,00 TL ye ihalede satın alındığı, ancak süresinde satış bedelini ödeyemediğinden ihalenin fesh edildiğini, 18.07.2012 tarihnde yapılan ikinci ihalede taşınmazın 108.200,00 TL"ye satıldığı, iki ihale bedeli arasındaki 192.800,00 TL farkın davalı ...den tahsiline karar verildiği, ancak anılan davalının borcunu ödememek için adına kayıtlı dava konusu iki adet taşınmazını karısı ..."e devredildiğini yapılan işlemlerin muvazaalı olduğundan BK"nun 19.maddesine gereğince iptalini istemiştir.
Davalı ..., ikinci ihalenin feshi için dava açıldığını, bu nedenle zaarrın belli olmadığını ayrıca kendisinden önce pey sürenler aleyhine de açılması gerektiği, satışın muvaazalı olmadığını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesini sunmamıştır.
Mahkemece, İİK"nun 133/2 maddesine göre ihaleler arası farktan alıcının sorumlu olduğu, zararın doğrudan satış memuru karafından tahsil edileceği,davacıların bu zararın tazmini için dava açmakta hukuki yararları olmadığı gibi dava konusu satışların iptalini istemelerinde de hukuki yararları olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Borçlar Kanunu"nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Danışıklı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarar verilmesi, onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğinde olduğundan, kural olarak danışıklı işlem (muvazaalı muamele) nedeniyle hakları zarara uğratılan üçüncü kişiler, tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Ancak, danışıklı işlem ile üçüncü kişilerin haklarının zarara uğratıldığının benimsenebilmesi için onların, danışıklı işlemde bulunandan alacakları bulunmalı ve danışıklı işlem o alacağın ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış olmalıdır. Diğer bir ifade ile zarara uğradıklarını ileri süren üçüncü kişilerin, danışıklı işlemde bulunduğu iddia edilen kişiden alacaklı olmaları gerekmektedir.
Somut olayda, davacıların alacağı İİK"nun 133 maddesine dayalı iki ihale bedeli arasındaki farktan kaynaklanmaktadır. Davalı ... ikinci ihalenin feshi davası açtığını belirtmiş ise de, söz konusu dava süreden red edilmiş ve Yargıtay 12.Hukuk dairesince karar onanmıştır. Buna göre davacıların böyle bir alacağının olduğu sabittir. Bu alacağın satış memuru tarafından re"sen tahsil edilip davacılar da dahil ilgilisine ödenecektir. Bu nedenle davacıların alacaklı oldukları ... hakkında alacak davası açmalarında hukuki yararları yoktur. Ancak borçlu konumundaki davalı ... bu alacağın tahsilini engellemek için birinci ihaleden sonra ikinci ihaleden hemen önce dava konusu iki adet taşınmazını karısı ..."e devretmiştir. Satış Memurluğu da 22.08.2012 tarihinde davacılara tasarrufun iptali davaları açabilmeleri için yetki vermiştir.
Bu durumda, davalı karı-koca arasında borcun doğumundan sonra yapılan bu satış muvazaalı olduğundan, davacıların davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ..."a geri verilmesine 17.03.2015 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.