Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1475
Karar No: 2021/1083
Karar Tarihi: 30.09.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1475 Esas 2021/1083 Karar Sayılı İlamı

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ....
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

...

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2019
NUMARASI : ...
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 12/11/2018
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/09/2021

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/02/2018 tarihinde müvekkili şirket ile ......yetkilileri arasında mutabakat sağlanarak, 835.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubuna karşılık 3 ayda bir 1.315,13 TL komisyon ödenmesi hususunda anlaşmaya varıldığını, ödeme planına göre %06 (Binde altı) oranında komisyon oranının kararlaştırıldığını, detaylı ödeme planının banka yetkilisi ... tarafından 07.02.2018 tarihinde şirket mailine gönderildiğini ve ekte sundukları ödeme planında 07.02.2018 tarihinden başlamak üzere 07.05.2020 tarihine kadar 3'er aylık periyotlar halinde 1.252,50 TL + BSMV=1.315,13 TL komisyon ödemesi yapılacağının belirtildiği, 07.02.2018 ve 07.05.2018 tarihlerinde müvekkili şirketin hesaplarından ödeme planında belirtilen 1.315,13TL tutarındaki komisyon kesintilerinin yapılmasına rağmen, 07.08.2018 tarihinde müvekkilinin bilgi ve onayı olmadan şirket hesaplarından 2.959,04 TL kesinti yapıldığını, 14.08.2018 tarihinde davalı bankaya ihtarname gönderilerek fazla kesilen 1.643,91TL'nin derhal hesaplarına iade edilmesi ve bundan sonraki kesintilerin kararlaştırılan ödeme planına göre yapılmasının ihtar edildiğini, ancak bankanın 28.08.2018 tarihli yazıları ile bu taleplerinin reddedildiğini, 07.11.2018 tarihinde ise bankaca komisyon oranının tekrar artırılarak bu sefer 6.119,35 TL ve 456,28 TL olmak üzere toplam 6.575,63 TL tutarında şirket hesaplarından kesinti yapıldığını, açıklanan nedenlerle davalı bankadan kullanılan 835.000,00 TL bedelli 07.02.2018 tarihli kesin teminat mektubu için davalı banka tarafından talep edilebilecek komisyon oranının tespitine, müvekkil şirketin hesabından otomatik olarak fazla kesilen 5.260,50 TL komisyon tutarının kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 21/05/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; bilirkişi raporu ile yapılan hesaplamaya göre taleplerini 5.260,50 TL’den 6.904,41 TL'ye arttırdıklarını, müvekkil şirketin hesabından otomatik olarak fazla kesilen 6.904,41-TL komisyon tutarının kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı bankadan kullanılan 835.000,00 TL bedelli 07.02.2018 tarihli kesin teminat mektubu için, davalı banka tarafından talep edilebilecek komisyon oranının tespitine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkili banka ile davacı ..... arasında imzalanmış olan Genel Kredi Sözleşmesi'nin içeriğine davacı şirketçe hiçbir zaman itiraz edilmediği, kullandırılan teminat mektuplarına ait komisyonların mevzuata, sözleşmelere ve genelgelere uygun şekitde tahakkuk ve tahsil edildiğini, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğunu, esasen taraflar arasındaki sözleşme maddeleri gereğince bankanın belirleyici oranlar üzerinden komisyon alma yetkisinin tartışmasız olduğunu, Genel Kredi Sözleşmesi'nin 2.10.1. maddesi incelendiğinde, "Müşteri Bankanın Sözleşme ve ekleri uyarınca açtığı ve açacağı her türlü kredi ile hesap ve aldığı teminatlar ile ilgili iktisadi koşullar çerçevesinde Bankanın belirlediği/belirleyeceği veya yetkili merciler tarafından saptanan veya ileride saptanacak olan oranları geçmemek üzere her nevi komisyon, masraf, hesap işletim ücretini, banka'ya ödemekle yükümlüdür", 2.10.2. maddesinde ise, "Banka Sözleşme kapsamında müşterilerine sunduğu hizmetlere ilişkin olarak uygulamakta olduğu yukarıda belirtilen genel komisyon ve masraf oranlarını, piyasa koşullarındaki ve Banka maliyetlerindeki değişiklikler nedeniyle yetkili merciler tarafından saptanan veya ileride saptanacak olan yahut böyle bir saptama yapılmaması halinde benzer kredi ve hesaplar için cari olan en yüksek oranlan geçmemek üzere Bankaca belirlenecek oran ve miktarda artırmaya yetkilidir" demekle aslen komisyonun müşteri ile banka arasındaki ilişkiden kaynaklanmakta olduğunu, davalı bankanın davacı şirketten talep ederek tahsil ettiği tutarlar ile sözleşme işleminin genel kredi sözleşmesine uygun olduğu, sözleşmeye aykırı talepleri hukukun koruma altına almasının mümkün olmadığını, şirketlerin serbest piyasa koşullarında hangi banka ile ne şartlar altında çalışacakları konusunda seçim özgürlüğüne sahip olduklarını, mevcut kesin teminat mektuplarının piyasa koşullarına göre bankalara ek yük getirdiğini, bankaların da müşterilerinden bu ek maliyeti karşılamak adına belirli komisyonları tahsil ettiklerini, bankaların bu değişiklikleri internet sitelerinde önceden ilan etiklerini, TTK'nun 20.maddesi "Ücret İsteme Hakkı" başlıklı olup bu madde gereğince tacir olan müvekkilin davacıya sunduğu hizmet karşılığında komisyon isteyebileceğini, Bankacılık Kanunu uyarınca bankaların kredilere uygulayacağı faiz ve faiz dışı menfaatleri serbestçe belirleyebileceğini, bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı şirket ile davalı banka arasında 07/02/2018 tarihli genel kredi sözleşmesi akdedilerek, davacı firmaya 6.500,00 TL kredi tahsis edildiği, aynı tarihte bankanın Ek 11 no'lu Teminat Mektubu Talep ve Bilgi Formu'nun taraflarca imzalanarak, yıllık %06 komisyon oranı üzerinde mutabakat sağlandığı ve 3'er aylık dönemlerde peşin tahsil edilmek kaydıyla 835.000,00 TL tutarlı kesin teminat mektubu kredisi kullandırıldığı, bu suretle taraflar arasında genel kredi sözleşmesine ilaveten ek özel bir anlaşma yapıldığı, bu anlaşmada komisyonun sonradan bankaca tek taraflı olarak artırılabileceğine dair bir maddeye yer verilmediği anlaşılmakla; hükme esas alınan 17/05/2019 tarihli bilirkişi raporu ile davacının hesabından fazla kesilen komisyon tutarının 6.904,41 TL olduğu ve davalı bankanın söz konusu mektup özelinde anlaşma gereği yıllık %06 oranında(3'er aylık dönemlerde %0015 oranında) komisyon ve ona isabet eden BSMV alması gerektiği tespit edilmiş olmakla, davanın kabulüne, 6.904,41 TL komisyon tutarının (1.643,91 TL'sinin 14/08/2018 tarihinden, 5.260,50 TL'sinin dava tarihi olan 12/11/2018 tarihinden itibaren) işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı bankadan kullanılan kesin teminat mektubu için davalı banka tarafından talep edilebilecek komisyon oranının yıllık %0,6 (binde altı) (üçer aylık dönemlerde %0015 oranında) olduğunun tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Mahkemenin hükme esas aldığı 07/08/2018 tarihli Ek Özel Anlaşma ibareli sözleşmenin harici bir anlaşma olmadığını, genel kredi sözleşmesine bağlı olan teminat mektubu bilgi ve talep konulu olduğunu, yapılan kesintilerin genel kredi sözleşmesinin 2.10.2 ve 5.12.3.maddesine uygun olduğunu, müvekkili bankanın 33.400,00 TL'ye kadar komisyon talep hakkı varken daha düşük oran üzerinden cüzi bir artışla komisyon aldığını, davacının tacir olup, ticari kredi kullandığını, tahsil edilen tutarların genel kredi sözleşmesine, TTK'ya ve sair yasal düzenlemelere uygun olduğunu,
Müvekkili banka aleyhine peşin harç bedeli yükletilmesinin ve ayrıca vekalet ücreti hesaplamasının hatalı olduğunu bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesikararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; bankaca teminat mektubu komisyonunun sözleşmeye aykırı şekilde fazla kesildiğinden bahisle alacak istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Bankacı bilirkişiden alınan raporda özetle; taraflar arasında komisyon alınmasına ilişkin genel kredi sözleşmesine ek ve ayrı özel bir sözleşme yapılarak 835.000,00TL bedelli teminat mektubu için tahsil edilecek komisyon oranının belirlendiği, böylece bu mektup için özel olan sözleşme hükmüne bağlı kalınması gerektiği, nitekim ayrı ve genel kredi sözleşmesine göre özel nitelikteki sözleşmede davalı bankaya komisyon oranını tek taraflı belirleme yetkisi verilmediği, ayrıca her dava açıldığı tarihteki şartlara göre görülüp ileriye yönelik karar verilemeyeceği dikkate alındığında, davalı bankanın, dava tarihine kadar fazladan tahsil ettiği komisyon tutarı olan 6.904,41 TL olduğu, Genel Kredi Sözleşmesinin 5.12.3.maddesindeki tek taraflı artırım yetkisine dayanarak komisyon oranını yükseltmesinin yukarıda izah edilen nedenlerle iyi niyet ölçütleriyle bağdaşmadığı belirtilmiştir.
Somut olaya gelince; davacı ile davalı banka arasında 07/02/2018 tarihinde 6.500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, aynı tarihte teminat mektubu bilgi ve talep formunda teminat mektubu komisyon oranının %06 olacağı, tahsilat periyotunun 3 ay olacağı yönünde düzenleme yapıldığı, davalı bankaca davacı şirkete 835.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubu verildiği, genel kredi sözleşmesinin eki olan teminat mektubu bilgi ve talep formundaki varılan uzlaşma gereğince davacıdan 3 ayda bir 1.315,13 TL komisyon ödemesi hususunda ödeme planı düzenlendiği, ilk 3 aylık ödemenin 1.315,13 TL olmasına rağmen sonraki dönemde davalı bankaca bankacılık alanında uzman dosya kapsamına uygun gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda belirttiği üzere sözleşmeye aykırı bir şekilde komisyon oranında artırım yapılarak davacıdan 6.904,41 TL fazla kesinti yapıldığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesince davanın kabulüne yönelik kararı usul ve yasaya uygundur.
Öte yandan, ilk derece mahkemesince yargılama sırasında dava açılırken peşin yatırılan 89,84 TL nispi harç ile ıslah dilekçesi ile yatırılan 29,00 TL harç olmak üzere toplam 118,84 TL harcın davanın kabul edilmesi nedeniyleDavacı/lı vekilinin UYAP üzerinden mazeret dilekçesi sunduğu görüldü. bu miktarın davalıdan tahsiline yönelik ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin buna yönelik istinaf başvurusuna itibar edilmemiştir.
Diğer yandan, ilk derece mahkemesince açılan davanın 6.904,41 TL üzerinden kabul edildiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hükmedilmesi gereken vekalet ücreti 2.725,00 TL'den aşağı olamayacağından 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline yönelik kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 471,64 TL harçtan peşin alınan 118,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 353,64 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK'nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.30/09/2021




Başkan- ... Üye - ... Üye - ... Zabıt Katibi -...

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi