
Esas No: 2013/10685
Karar No: 2013/12802
Karar Tarihi: 17.09.2013
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/10685 Esas 2013/12802 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalılardan ... Enerji Ltd.Şti. vek.Av.... ile davalılardan ... Elektrik Dağt.A.Ş. vek.Av..... geldiler. Aleyhine temyiz olunan davacılar ve vekili gelmediler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 17.09.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili dilekçesinde; 14 yaşındaki küçük ...’nun, kapalı olması gereken kapının açık olması nedeniyle davalıların sorumluluğundaki trafo binasına girdiği, yüksek gerilim akımına kapılarak yaralanan küçüğün bir kolunun kesildiğini belirterek; Samet için 25.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminat, anne ve babası için 5.000’er TL manevi, 25.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 8.000 TL tedavi giderinin tahsilini istemiştir.
Mahkemece; davalıların kusuru bulunmadığı yönünden alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, kazanın küçüğün kusuruyla meydana gelmesi nedeniyle davanın reddine dair verilen karar Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 26.04.2010 tarih ve 2009/9541 E.-2010/4974 K.sayılı ilamıyla; “kusura ilişkin bilirkişi incelemesinin yeterli olmadığı, üniversitelerin ilgili bölümlerinden 3 kişilik bilirkişi kurulundan davalıların kusurlu olup olmadığı, davalı ...’ın tehlike sorumluluğu yönünden de yükümlülükleri gözetilmek suretiyle rapor alınması gerektiği” belirtilerek bozulmuştur.
Bozmaya uyularak alınan bilirkişi raporu doğrultusunda mahkemece; maddi tazminat talebinin kabulü ile (Samet için) 172.336.88 TL maddi tazminatın tahsiline, manevi tazminat taleplerinin de kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü her iki davalı vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, mahkemece davanın reddine dair verilen ilk kararın temyizi üzerine Yargıtay 4.Hukuk Dairesince 26.04.2010 tarihli ilamla hükmün bozulmasından ve bozmaya uyulduktan sonra, yapılan yargılama esnasında davacılar tarafından verilen 27.11.2012 tarihli dilekçe ile ... lehine talep edilen maddi tazminat miktarını ıslah suretiyle 172.336,88 TL olarak artırmışlar, mahkemece ıslah edilen miktar esas alınarak bu yöndeki talebin kabulüne karar verilmiştir.
Oysa, HMK.nun 176.maddesi (HUMK.nun 83.maddesi) ve 04.02.1948 tarih 10/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir.
Bu nedenle bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı ilkesi çiğnenmek suretiyle 172.336,88 TL’nin tahsiline hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalılar için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990"ar TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine
ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.