
Esas No: 2016/10725
Karar No: 2016/10725
Karar Tarihi: 18/4/2019
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
EGEPLAST EGE PLASTİK TİCARET VE SANAYİ A.Ş.
BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2016/10725) |
|
Karar Tarihi: 18/4/2019 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Hasan Tahsin GÖKCAN |
Üyeler |
: |
Serdar ÖZGÜLDÜR |
|
|
Burhan ÜSTÜN |
|
|
Hicabi DURSUN |
|
|
Kadir ÖZKAYA |
Raportör |
: |
Heysem KOCAÇİNAR |
Başvurucu |
: |
Egeplast Ege Plastik Ticaret ve Sanayi
A.Ş. |
Vekili |
: |
Av. Fadime Eda BAYSAL |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; vergilendirme işleminin kanuni bir dayanağının
bulunmaması nedeniyle mülkiyet hakkının, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de
makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 6/6/2016 tarihinde yapılmıştır.
3. İdari yönden yapılan ön incelemede başvurunun Komisyona
sunulmasına engel bir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
6. Vergi mükellefi olan başvurucu Şirket; mali tablolarda yer
alan, parasal olmayan hizmetlerin enflasyon düzeltmesine tabi tutulmasının
zorunlu tutulması nedeniyle yapılan düzeltme sonucunda 4.168.269,30 TL
tutarında bir kâroluştuğunu
ancak gerçekte olmayan bu kârın vergilendirilemeyeceğini ileri sürerek
26/4/2005 tarihli ihtirazi kayıt dilekçesi vermiştir.
Başvurucu Şirket 27/4/2005 tarihinde ihtirazi kayıt
öne sürdüğü Nisan 2005 dönemine ilişkin vergi beyannamesini sunmuş ve bu
beyannameye gelir vergisi tahakkuk ettirilmesi üzerine tahakkuk eden bu
verginin iptali için 21/4/2015 tarihinde dava açmıştır.
7. İzmir 3. Vergi Mahkemesi 9/3/2016 tarihinde davanın reddine
karar vermiştir. Kararın gerekçesinde aynı matraha dayalı olarak tahakkuk eden
kurumlar vergisine ilişkin uyuşmazlığın ilgili mahkemece uygun bulunarak
onandığı, dolayısıyla aynı matraha dayalı gelir vergisinin de hukuka uygun
olduğunun kabulü gerektiği ifade edilmiştir.
8. Hükmü başvurucu temyiz etmişse de ilgili vergi dairesine
verdiği 10/11/2016 tarihli dilekçe ile 3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı
Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun"un 2. maddesi kapsamında
borcunu yapılandırmış ve bu amaçla açmış olduğu davadan feragat etmiştir.
9. Danıştay Dokuzuncu Dairesi 29/12/2016 tarihinde başvurucunun
feragati nedeniyle talebi hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar
vermiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 18/4/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Mülkiyet Hakkının
İhlal Edildiğine İlişkin İddia
11. Başvurucu, kanun hükmü uyarınca zorunlu tutulandüzeltme
işleminden kaynaklanan ve gerçek durumu yansıtmayan kâr nedeniyle gelir vergisi
tahakkuk ettirilmesinin verginin kanuniliği ilkesine aykırı olup mülkiyet
hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüştür.
12. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün
(İçtüzük) 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendine göre başvurunun
incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir sebebin olmadığı kanaatine
varılması hâlinde başvurunun düşmesine karar verilebilir. Bununla birlikte İçtüzük"ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrası gereği
Anayasa"nın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve
sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı
hâllerde başvurunun incelenmesine devam edilebileceği öngörülmüştür.
13. Başvurucu, davanın ilk derece mahkemesince reddedilmesi
üzerine hükmü temyiz ettikten sonra bireysel başvuruda bulunmuşsa da Danıştay
tarafından bir karar verilmeden önce 6736 sayılı Kanun ile tanınan yapılandırma
imkânından yararlanmak amacıyla davasından feragat etmiştir. 6/1/1982 tarihli
ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 31. maddesi bu Kanun"da hüküm
bulunmayan hâllerde 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu"nun ilgili hükümlerinin uygulanacağı düzenlemesini içermektedir. Atıf
yapılan 6100 sayılı Kanun"un 311. maddesi uyarınca feragat, kesin hüküm gibi
sonuç doğuracağından feragat üzerine davanın kesin olarak reddedildiği kabul
edilmelidir. Dolayısıyla bu aşamadan sonra bireysel başvurudan feragati söz
konusu olmayan başvurucunun başvurusunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı
kılan bir neden olmadığı gibi İçtüzük"ün 80.
maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen nedenlerden birinin varlığı da söz
konusu değildir.
14. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının kabul
edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin düşmesine karar verilmesi gerekir.
B. Makul Sürede
Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
15. Başvurucu, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle adil
yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
16. Ferat Yüksel (B. No: 2014/13828, 12/9/2018)
kararında Anayasa Mahkemesi yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı ya
da yargı kararlarının geç veya eksik icra edildiği ya da hiç icra edilmediği
iddiasıyla 31/7/2018 tarihinden önce gerçekleştirilen bireysel başvurulara
ilişkin olarak Tazminat Komisyonuna başvuru imkânının getirilmesine ilişkin
yolu ulaşılabilir olma, başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama
kapasitesinin bulunup bulunmadığı yönlerinden inceleyerek bu yolun etkililiğini
tartışmıştır.
17. Ferat Yüksel kararında özetle anılan başvuru
yolunun kişileri mali külfet altına sokmaması ve başvuruda kolaylık sağlaması
nedenleriyle ulaşılabilir olduğu, düzenleniş şekli itibarıyla ihlal iddialarına
makul bir başarı şansı sunma kapasitesinden mahrum olmadığı ve tazminat
ödenmesine imkân tanıması ve/veya bu mümkün olmadığında başka türlü telafi
olanakları sunması nedenleriyle potansiyel olarak yeterli giderim sağlama
imkânına sahip olduğu hususunda değerlendirmelerde bulunulmuştur (Ferat Yüksel, §§ 27-34). Bu gerekçeler
doğrultusunda Anayasa Mahkemesi, ilk bakışta ulaşılabilir olan ve ihlal
iddialarıyla ilgili başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesi
olduğu görülen Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan
başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile
bağdaşmayacağı sonucuna vararak başvuru yollarının tüketilmemiş olması
nedeniyle kabul edilemezlik kararı vermiştir (Ferat Yüksel, §§ 35, 36).
18. Mevcut başvuruda, söz konusu karardan ayrılmayı gerektiren
bir durum bulunmamaktadır.
19. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın
DÜŞMESİNE,
2. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
18/4/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.