
Esas No: 2014/6709
Karar No: 2014/8258
Karar Tarihi: 13.06.2014
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/6709 Esas 2014/8258 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KAYSERİ 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2013
NUMARASI : 2012/302-2013/256
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu M. Köyü çalışma alanında bulunan .ada . parsel sayılı 4.713,47 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Yargılama sırasında B.. K.., miras yoluyla gelen hakka dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile çekişmeli . ada . parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile payları oranında davacılar ile müdahil adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacılar ile müdahil taraf lehine 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan inceleme ve araştırma karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli parsele komşu taşınmaz tutanakları ve dayanakları getirtilmemiş, tespite esas olan Hazine tapusunun haritasının bulunup bulunmadığı araştırılmamış, tapu kaydı keşifte yöntemince uygulanmamış ve kapsamı tayin edilmemiştir. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle tespite esas tapu kaydının varsa haritası getirtilmeli, çekişmeli taşınmaza tüm yönlerden komşu parsellerin kadastro tutanakları ile dayanakları temin edilerek mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi hükmü uyarınca Hazine tapusu yerel bilirkişi yardımı ile zemine uygulanmalı, uygulamada tapu kaydının haritası yoksa tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri esas alınmalı, tapu kaydında tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, komşu parsellere ait kadastro tutanak örnekleri, dayanakları olan kayıtların tesis ve tedavülleri incelenmek suretiyle yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli, gösterilen yer ve tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri teknik bilirkişiye düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaretlettirilmeli, böylece tapu kaydının kapsamı -sınırları gayri sabit hudutlu olması nedeniyle- miktarına göre belirlenmelidir. Hazinenin dayandığı 1949 yılında oluşturulan 2880 m2 yüzölçümlü tapu kaydının 4.713,47 m2 olarak revizyon gördüğü de dikkate alınarak, kayıt kapsamındaki taşınmaz bölümü yönünden 1949 tarihinden sonra sürdürülen zilyetliğin hüküm ifade etmeyeceği göz önünde bulundurulmalıdır. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik inceleme sonucu karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.06.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.