8. Hukuk Dairesi 2011/1632 E. , 2011/5962 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 05.11.2010 gün ve 48/339 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava konusu 103 ada 94 parselin 6000 m2’lik kısmının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine temsilcisi, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davacı lehine kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle dava konusu 103 ada 94 parselin 07.08.2010 tarihli bilirkişi raporuna ek krokide A harfi ile gösterilen 6.000 m2’lik kısmının iptaliyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile karar verilmiş ise de, keşif sırasında teknik bilgisine başvurulan Ziraat Mühendisi bilirkişi 16.08.2010 tarihli raporunda; “dava konusu taşınmazı dört taraftan çevreleyen 94 parselin doğal bitki örtüsünün bölgede bulunan mera arazisinde hakim olan bitki örtüsü olduğunu, ancak davacı tarafından dava konusu edilen alanın toprak yapısı bitki örtüsü ve topoğrafik yapısı ile mera parselinden farklı ve çevrede bulunan şahıslar adına tescilli bulunan taşınmazlarla benzer olduğunu” bildirmiştir. Dava konusu 103 ada 94 sayılı parsel “ham toprak” niteliğiyle 933.224,09 m2 yüzölçümle, tapu ve vergi kaydına rastlanılmadığı, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, tarım alanına dönüştürülmesinin mümkün bulunduğu belirtilerek 3402 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca Hazine adına 13.03.2006 tarihinde kadastro yoluyla tespit edilmiş, Kadastro tespitine itiraz üzerine Kağızman Kadastro Mahkemesinin 20.02.2007 tarih ve 2006/89 Esas- 2007/73 Karar sayılı kararıyla açılmamış sayılmasına, 103 ada 94 sayılı parselin tespit gibi ham toprak niteliği ile davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline ilişkin karar 11.11.2007 tarihinde kesinleşerek tapu sicili oluşmuştur. Uyuşmazlık konusu taşınmazın niteliği konusunda duruksama söz konusu olduğundan, mahkemece, dava konusu yerin sınırları içerisinde bulunduğu köye ait kadim ve tahsisli mera kayıtları ile haritaların olup olmadığının İlçe, İl Özel İdare ile Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilerek dosya arasına konulması, teknik, yerel bilirkişiler ve tanıklar aracılığıyla keşifte uygulanması, dava konusu yerin bu kayıtlar ile haritalar kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi, bu kayıtlar kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde, yöntemine uygun bir biçimde kadim mer"a araştırılmasının yapılması gerekir. Bunun için mer"adan yararı bulunmayan komşu köyler halkı arasından seçilecek yaşlı ve yansız üç mahalli bilirkişinin mahkemece tespiti ve aynı biçimde komşu köyler halkı arasından yeri bilen yaşlı tanıklarını belirleyip bildirmeleri için taraflara süre ve imkan tanınması, bu konuda HUMK.nun 258, 259 ve 265 (...nun 243, 244, 259, 290/2) maddelerinin gözönünde tutulması, işin uzmanı tarım bilirkişisi ve tapu fen memuru yetki ve yeteneğine haiz fen elemanı ile nizalı taşınmaz başında keşif yapılması, tahsisli mera kaydı varsa uygulanması, tahsisin temel dayanağının araştırılması, ona göre, davacı açısından tahsisten önceki en az 20 yıllık zilyetlik süresinin belirlenmeye çalışılması, tahsis yoksa yöntemine uygun biçimde kadim mera soruşturmasının kapsamlı olarak gerçekleştirilmesi, tarım bilirkişisinden dava konusu yerin dört tarafının mera bitkileriyle kaplı olması ve mera niteliğinde bulunması sebebiyle bu yerin meradan açılıp açılmadığına ilişkin bilimsel içerikli rapor alınması, komşu parsellerin dayanağı belgelerin ana parsel zeminini ne okuduğunun araştırılması, tüm bu saptamaların ölçekli kroki ve rapora yazdırılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı biçimde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı ...nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.