Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6729
Karar No: 2011/6025
Karar Tarihi: 21.11.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/6729 Esas 2011/6025 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/6729 E.  ,  2011/6025 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

    ... ve müşterekleri ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.07.2010 gün ve 85/69 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacılar vekili, kadastro çalışmaları sırasında 101 ada 10 ve 115 ada 2 sayılı parsellerin Hazine adına tespit ve tescil edildiklerini, esasen bu parsellerin vekil edenlerinin miras bırakanı ...’a ait iken ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğini, davacıların ..."ın mirasçıları olduğunu, eklemeli zilyetlikle birlikte zilyetlik sürelerinin 50 yılı aşkın bulunduğunu, kadastro çalışmaları sırasında vekil edenlerinin Gürün dışında olmaları nedeniyle Hazine adına tapuya bağlandıklarını belirterek anılan parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile vekil edenleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisi davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, 125 ada 100 ve 115 ada 2 sayılı parsellere ilişkin taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına veraset belgesindeki payları oranında paylı mülkiyet biçiminde tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi uyarınca açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, taraf teşkili sağlanamadığı gibi muris ve mirasçılar bakımından miktar araştırması da yapılmamıştır. Taşınmazların bulunduğu bölgede yapılan kadastro çalışmaları sırasında 115 ada 2 ve 125 ada 100 parsel sayılı taşınmazlar belgesizden edinme sebebine göre “…ancak tüm aramalara rağmen malikinin kim ya da kimler olduğu tam ve kesin olarak bilinemediğinden, herhangi bir hak kaybına sebebiyet vermemek için…” Hazine adına tespit ve tescil edildikleri anlaşılmaktadır. Açıklandığı gibi taşınmazlar Hazine adına tarla niteliğiyle tespit edilmiş olup nitelik açısından herhangi bir duraksama söz konusu değildir.
    Davacılar vekili dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazların vekil edenlerinin miras bırakanı ..."dan kaldığını, ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğini ve mirasçıları olan davacılar adına iptal ve tesciline karar verilmesini istemiş, 02.04.2010 tarihli ıslah dilekçesiyle, dava dilekçesinde maddi hata sonucu 125 ada 100 parsel yerine 101 ada 10 parselin yazıldığını dava konusu gerçek parselin 115 ada 2 sayılı parselle birlikte 125 ada 100 parsel olduğunu belirterek dava dilekçesini bu şekilde ıslah etmiş, keşifte de bu beyanını aynen tekrarlamıştır. Görüldüğü gibi istek tüm mirasçılar adına iptal ve tescile karar verilmesine yöneliktir. Ne var ki, Gürün Sulh Hukuk Mahkemesinin 01.03.2010 tarih 2010/30 Esas ve 2010/50 Karar sayılı ...’a ait veraset belgesine göre davacılar dışında murisin ayrıca ikinci eşi ...’ında yer aldığı ve davanın bu mirasçıya yöneltilmediği, buna bağlı olarak davada yer almasının sağlanamadığı anlaşılmıştır. Dairenin geri çevirme yazıları üzerine getirtilen nüfus aile kayıt tablosuna göre ...’ın 3.4.2001 tarihinde ...’la evlendiği ve nüfus kaydındaki bilgiye göre sağ olduğu anlaşılmıştır.
    Muris ...’ın 23.11.2006 tarihinde öldüğü anlaşıldığına göre terekesi TMK.nun 701 ve 702. maddeleri gereğince elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belirlenmiş payları olmayıp her birinin payı terekedeki taşınmazların tümü üzerinde söz konusudur. TMK.nun 702. maddesi uyarınca tasarrufi işlemlerde oybirliği aranır. Davada bir tasarrufi işlem olup tüm mirasçıların birlikte üçüncü kişilere karşı dava açmaları zorunludur. Bir veya birkaç kişinin tek başına terekeye dahil bir taşınmaz için üçüncü kişilere karşı dava açma sıfatı ve ehliyeti bulunmamaktadır. Dava dilekçesinde kullanılan kelimeler ve kavramlar göz önünde tutulduğunda yukarıda da açıklandığı gibi Hazine adına bulunan parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile tüm mirasçılar adına iptal ve tesciline karar verilmesi istenildiğine göre yargılama sırasında dava koşulunun (taraf teşkilinin) sağlanması olanaklıdır. Bu nedenle dava dışı kalan mirasçı ...’ın davacı safında yer almasının sağlanması ya da açılmış bulunan davaya karşı olurunun alınması veya TMK.nun 640. maddesi uyarınca murisin terekesine temsilci atanmak suretiyle ve onun huzuruyla davanın yürütülmesi ve böylece taraf teşkilinin sağlanması gerekmektedir. Dava koşulu kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden yargılamanın her aşamasında göz önünde tutulur.
    Bundan ayrı veraset belgesine göre; muris 23.11.2006 tarihinde ölmüş olup tereke malları mirasçılar arasında da paylaşılmadığına göre 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi uyarınca muris ve tüm mirasçılar bakımından miktar araştırılmasının yapılması zorunludur. Tüm mirasçılar tek kişi sayılmakta olup aynı kadastro çalışma alanı içinde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi uyarınca sulu arazide 40, kuru toprakta en fazla 100 dönüm yer alabilirler. Bu nedenle muris ve mirasçıların belgesizden edindikleri taşınmazları olup olmadığının Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüğü ile zilyetliğe dayalı tescil davaları açıp açmadıklarının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüklerinden sorulması, belgesizden edinilen taşınmazlara ait kadastro tutanakları ile tapu kayıtlarının Tapu Sicil Müdürlüğünden, zilyetliğe dayalı tescil davalarına ait dosyaların ise bulundukları mahkemelerden getirtilerek dosya arasına konulması, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde öngörülen sınırlamalar yönünden değerlendirilmesi, ondan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, dava koşulu yerine getirilmeden ve eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici madde 3’ün yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi