MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK.nın 155/2, 62/1, 52/2-4, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan şirkette satış temsilcisi olarak çalışan sanığın müşterilerden tahsil ettiği paraları şirket hesabına eksik yatırarak aradaki farkı uhdesine geçirdiğinin iddia edildiği olayda sanığın eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın verilen kararın hukuka aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak,
1-Sanığın 17.05.2012 tarihli savunmasında zararı ödemek istediğini beyan ettiği, tanık beyanlarına karşı diyecekleri sorulduğunda ise uhdesindeki paraları ödediğini beyan ettiği, bu nedenle iki beyan arasında çelişki oluştuğu, ayrıca son celsede katılanın zararının giderilip giderilmediğinin sorulmadığı dikkate alındığında, sanık ve katılana zararın giderilip giderilmediğinin sorulması, zarar giderildi ise sanık hakkında TCK"nın 168. maddessinin uygulanıp uygulanamayacağının değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.