4. Hukuk Dairesi 2020/2533 E. , 2020/3925 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 06/03/2015 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15/01/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ile davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, muvaza nedeniyle tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; karar, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili; müvekkilinin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/05/2009 gün, 2007/68 esas ve 2009/59 karar sayılı ilâmına dayanarak ilgili kararın infazı ile alacağını tahsil etmek amacıyla 11/01/2010 tarihinde ... İcra Müdürlüğünün 2010/2 esas sayılı dosyası ile davalı ... aleyhine icra takibi başlattığını, ayrıca ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/12 esas sayılı dosyasında yine davalı ... aleyhine tazminat davası açtığını, davalı ...’ın ise ... Köyü ... mevkiinde bulunan 231 parsel nolu 7450 m2 lik taşınmazını ... Tapu Sicil Müdürlüğünün 31/01/2011 tarih ve 117 yevmiye nolu işlemi ile diğer davalı ve aynı zamanda davalı ..."ın kardeşi olan ..."a satış yapılmış gibi göstererek tapuda devrettiğini, bu satışın tamamen borçlarını ödememek için kötü niyetle ve usulsüz olarak yapıldığını, işlemin muvazalı olduğunu belirterek, satışa yönelik tasarrufun alacağın tahsiline yetki vermek üzere iptali isteminde bulunmuştur.Davalılar; açılan davanın usulen hatalı olduğunu, öncelikle süresinde açılmadığını, davalı ...’ın dava konusu taşınmazı kardeşi ..."dan 31/01/2011 tarihinde satın aldığını ve satış bedelini elden verdiğini, davalı ... ’ın dava konusu tarlanın bulunduğu mevkiide bulunan evde oturmakta iken, davacı ..."ın açtığı müdahalenin önlenmesi davası sonucu evin tahliyesine karar verildiğini, bu kararın icrası sırasında olaylar çıktığını, davalı ...’ın olayların daha da büyümemesi ve paraya da ihtiyacı olduğu için davacı ile sınır komşusu olan tarlayı diğer davalı ..."a sattığını, satışa ilişkin tüm işlemlerin kanuna uygun olduğunu ve herhangi bir muvazanın söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın reddine dair verilen ilk karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesince eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile Iğdır ili, ... ilçesi, ... Köyü, 130 ada 25 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacının alacaklarını ve fer"ilerini karşılayacak şekilde icra takibi yapması, haciz ve satış isteme yetkisi tanınmasına, karar verilmiştir.6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinin 2. fıkrasında, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Söz konusu düzenleme kamu düzenine ilişkindir.Davacı vekili dava dilekçesinde; ... İcra Müdürlüğünün 2010/2 sayılı takip dosyası ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/12 esas sayılı dosyasında hükmedilecek alacağın tahsili yönünden talepte bulunmuş olduğuna göre mahkemece verilecek haciz ve satış isteme yetkisinin de belirtilen dosyalarla ilgili olarak verilmesi gerekirken ilgili dosyalar açıkça belirtilmeksizin alacaklıya taşınmazla ilgili icra takibi yapması, haciz ve satış isteme hususlarında yetki verilmesi doğru değildir. Ne var ki, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı HMK"ya eklenen “geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “Davanın KABULÜ ile, ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, 130 ada 25 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacının alacaklarını ve fer"ilerini karşılayacak şekilde icra takibi yapması, haciz ve satış isteme, yetkisi tanınmasına,” şeklindeki söz ve yazı dizesinde “davacının” ifadesinden sonra gelmek üzere “ ... İcra Müdürlüğünün 2010/2 sayılı takip dosyası ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/03/2014 gün, 2011/12 esas ve 2014/45 karar sayılı dosyasında kesinleşen” ibaresinin eklenmesine, davalıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddiyle kararın davalılar yararına düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.