
Esas No: 2019/4835
Karar No: 2021/2950
Karar Tarihi: 09.03.2021
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/4835 Esas 2021/2950 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
...
Dava, aksi kurum işlemlerinin iptali ile 15.11.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti ve aylıkların yasal faizleri ile birlikte kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne, müteveffa ..."in 15.11.2012 tahsis talep tarihinde yaşlılık aylığına hak kazandığına ve 01.12.2012 tarihi itibariyle yaşlılık aylığının bağlanması gerektiğinin tespiti ile aylıklarının ödenmesi gereken tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davacı hak sahiplerine ödenmesine, karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemelerce verilen hükümlerin Hukuk Muhakemeleri Yasası"nın 294 ve 297. maddelerinde tanımlanan unsurları taşıması ve “…taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi…” yönündeki hükümlerinin kararın yazımında dikkate alınması gerekli olup; Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, faiz başlangıcının hangi tarih olduğu açıkça belirtilmeden, infazda tereddüt oluşturacak şekilde, hüküm kurulması isabetsizdir.
5510 sayılı Yasa’nın 42. maddesinin “Kurum, sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanacak gelir, aylık veya toptan ödemeleri, gerekli belgelerin ve incelemelerin tamamlandığı tarihten itibaren en geç üç ay içinde hesap ve tespit ederek sonuçlarını yazı ile bildirir.” hükmü uyarınca, Kurum"un, maluliyet aylığı tahsis tarihini takip eden 3 aylık sürenin sonundan itibaren faiz alacağı ile sorumlu tutulacağı nazara alınmalı ve ayrıca bozmaya uyulmasına rağmen davacının 26.07.2015’teki ölüm tarihi itibari ile sınırlı olarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar tesisi de isabetsizdir.
Ne var ki, bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hükmün 1. bendinin tamamen silinmesi ile yerine “Davanın kabulüne, müteveffa ..."e 01.12.2012 tarihi itibariyle yaşlılık aylığının bağlanması ve ölüm tarihi olan 26.07.2015 tarihine kadar devam ettirilmesi gerektiğinin tespiti ile bu süreler arasında hak edilen aylıkların 01.03.2013 tarihi başlangıç kabul edilerek, her bir aylık için hak kazanılan tarihten itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara ödenmesi gerektiğinin tespitine” kelimelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.03.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.