Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/922
Karar No: 2021/1472
Karar Tarihi: 29.09.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/922 Esas 2021/1472 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

....

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ...... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2017
ESAS NO ....
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
YAZILDIĞI TARİH : 28/10/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; davacı ile davalılar arasında 15/01/2002 vade tarihli 40.000 DM bedelli bonoya dayalı olarak alacak borç ilişkisinin bulunduğunu, buna göre davacının davalılardan alacaklı olduğunu, davalıların bono borçlarını ödememesi üzerine davacı tarafından davalılar aleyhine Kayseri 1. İcra Müdürlüğü' nün ... Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, bu takibin kesinleştiğini, daha sonra bu dosyanın işlemden kaldırılması nedeniyle takip dosyası yenilenerek .... Esas sayılı aldığını ve bu dosya üzerinden haciz işlemlerinin devam ettiğini, bu dosyada haciz işlemleri devam etmekte iken borçluların ayrı ayrı takibin iptaline ilişkin açmış oldukları davaların Kayseri 4. İcra Hukuk Mahkemesi' nin ....Karar ile Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesi' nin.... Karar sayılı dosyaları ile sonuçlanarak icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, bu kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, borç nedeniyle davalıların adına kayıtlı bulunan Kayseri İli,... sayılı taşınmazın haczedildiğini, ancak takipte icranın geri bırakılmasına karar verildiğinden ve bu durumun davalılarca fırsat bilinebileceğinden mezkur taşınmazdaki hacizlerin kaldırılarak bu taşınmazın başka şahıslara devredilmek üzere olduğunu beyan ederek, davalıların hissedarı oldukları Kayseri İli, .... sayılı taşınmazın tapu kaydına 3. şahıslara devri önleyici nitelikte ihtiyati tedbir konulmasına, fazlaya ilişkin bütün hakları saklı kalmak kaydıyla 62.127,10-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin de nazara alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı ... vekili; davaya dayanak olarak gösterilen kıymetli evrakın zamanaşımı nedeniyle kıymetli evrak vasfını kaybettiğini, söz konusu kambiyo senedi ile ilgili başlatılan icra takibi neticesinde kıymetli evrakın zamanaşımına uğramış olması nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiğini ve bu kararların onanarak kesinleştiğini, bu nedenle taraflar arasındaki borç ilişkisinin davacı tarafından kıymetli evraktan bağımsız olarak ispat edilmesi gerektiğini, davalı müvekkilinin davacıya borcu olmadığını, uyuşmazlığın zamanaşımını uğradığı anlaşılan bono bedelinden kaynaklandığını, zamanaşımına uğramış bonodan dolayı kambiyo hukukuna dayalı hakların yitirildiğini, davacının bonoyu ciro yolu ile eline geçirmiş olduğunu ve taraflar arasında temel ilişkinin bulunmadığını, TTK.' nın 690 maddesinde 644. madde sayılmadığından zamanaşımına uğramış bonolar yönünden anılan yasa maddesinde yer alan sebepsiz iktisap hükümlerinin uygulanamayacağını, biran için bu davalının davacıya borçlu olduğu varsayımında dahi borcun muacceliyet tarihi 15.01.2002 olacağından, TBK.' nun 146 maddesi gereği borcun zaman aşımına uğramış olacağı, bu nedenle zaman aşımı itirazında bulunduklarını beyanla davanın ve davada uyuşmazlık konusu taşınmaz olmadığından yasaya aykırı tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...; Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin.... Karar sayılı dosyası ile tespit edildiği üzere davacının "21/07/2005 tarihinden, dosyanın yenilendiği 22/12/2008 tarihleri arasında zamanaşımı kesmesi için alacağın tahsiline yönelik icrai işlem yapmamıştır" şeklinde hüküm kurduğunu, en son icrai işlem yapılan tarihin 21/07/2005 olduğunu belirlediğini, bu nedenle iddia edilen alacağın Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesi' nin kararı ve mahkememizde ika edilen davanın açılış tarihi itibari ile zaman aşımına uğradığının açıkça ortada olduğunu beyan ederek zamanaşımı itirazları ile birlikte davacı ile müvekkili arasında herhangi bir ticari ilişki veya bu mahiyette birborç ilişkisi ve hiçbir borcunun da bulunmadığından davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davaya dayanak bononun zamanaşımına uğramış olduğu, vade tarihinden itibarende 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı ... vekili, yerel mahkemece müvekkili aleyhine açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddedildiğini, ancak verilen kararda hukuka aykırı şekilde maktu vekalet ücretine hükmedildiğini, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davalılardan ...'nin davada taraf olmadığını, davanın husumet yokluğu yönünden reddi gerektiğini ve ... yönünden maktu vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının düzeltilerek müvekkili lehine nispi vekalet ücreti verilmesini istinaf etmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı ... vekili, müvekkili aleyhine açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddedildiğini, ancak kararda lehlerine hukuka aykırı şekilde maktu vekalet ücretine hükmedildiğini, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, her bir davalı yönünden ayrı ayrı vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının düzeltilerek müvekkili lehine nispi vekalet ücreti verilmesini istinaf etmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili, davalılarca ileri sürülen zamanaşımı itirazının yasal süresi geçtikten sonra ileri sürüldüğünü, özellikle davalılardan ...'ye yapılan tebligatın usulüne uygun olmasına rağmen tebligatın usulsüz olduğu ve zamanaşımı itirazının da süresinde olduğu gerekçesiyle davanın esasına girilmeden davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında 15.01.2002 vade tarihli 40.000 DM bedelli bonoya dayalı olarak alacak borç ilişkisi bulunduğunu, davacı, davalıların.... adına kayıtlı Kayseri.... lehine 27.08.2001 tarih ve ... yevmiye numaralı işlemle 20.000.000 ETL bedel üzerinden hatır ipoteği yapıldığını, davalıların bu ipotekten dolayı ... lehine ipotek tesis tarihi ile aynı tarihe ait 40.000 DM bedelli bonoyu imzalayarak davacıya teslim ettiğini, borcun ödenmemesi üzerine alacaklı ... tarafından davacı aleyhine icra takibi başlatılması üzerine ipotek kurdurulan taşınmazın tapusunun 29.03.2002 tarihinde alacaklı ...'a devredildiğini, dava konusu bononun dava dışı ... tarafından ... adına ciro edildiğini, davalıların bono borçlarını ödememesi üzerine davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, daha sonra takip dosyasının yenilenerek haciz işlemlerinin devam ettiğini, dava konusu taşınmaz kaydı üzerine haciz konulduğunu, borçluların ayrı ayrı takibin iptaline ilişkin davalarının sonuçlandığını, icranın geri bırakıldığını, kararın Yargıtaydan onanarak kesinleştiğini, borçluların takibe dayanak bono bedelini ödemediğini, arada yapılan işlemler ile zamanaşımının kesildiğini, icra takipleriyle ilgili kararların kesinleşmesi sonucu davanın açıldığını, yerel mahkemenin eksik incelemeyle, usul ve yasaya aykırı olarak karar verdiğini belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istinaf etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; zamanaşımına uğramış bonoya dayalı olarak açılan davada, davaya bakmaya görevli mahkemenin belirlenmesinden kaynaklanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, zamanaşımına uğramış kambiyo senedine dayalı alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Yanlar arasında dava konusu edilen bononun zamanaşımına uğramış olduğu hususu ihtilaflı olmadığı gibi mahkemece de bu yönde değerlendirme yapılmıştır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri 5235 sayılı Kanunun üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinin 1 numaralı bendi uyarınca bu mahkemeler, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Bir davanın ticari nitelikte olup olmadığı, bir diğer ifade ile asliye ticaret mahkemesinde görülüp görülmeyeceğinin belirlenmesi işi de Türk Ticaret Kanununun 4.maddesinde gösterilen ilkelere göre yapılmalıdır. Öğretide de benimsenen görüşe göre ticari davalar mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrılmaktadır. Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinin 1. bendinin (a) alt bendi uyarınca bu Kanunda düzenlenen hukuk davaları mutlak ticari davalardır. Nispi ticari davalar ise konusu ne olursa olsun, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarıdır (TTK.m.4/1). Kanuni düzenleme uyarınca sadece mutlak ya da nispi ticari davalar asliye ticaret mahkemesinde görülürken, bunlar dışında kalan davalar (istisnalar saklı kalmak kaydıyla) asliye hukuk mahkemelerinde görülmelidir.
Somut olaya dönüldüğünde davacı yanca davalı aleyhine açılan davada, alacağın kaynağı olarak zamanaşımına uğramış 1 adet 40.000,00.-DM bedelli bonoya dayanılmıştır.
Açılan eldeki davada davacı vekili müvekkilinin dava konusu bonoyu aldığını, davalının keşideci olması nedeniyle zamanaşımı süresinin geçmesi ve zamanaşımına uğramış bonoların alt ilişki bakımından yazılı delil başlangıcı sayılacağının gözetilmesi gerekir.
Gösterilen borç kaynağına, iddia ve savunma içerikleri ile özellikle bonoların zamanaşımına uğradığının taraflar arasında ihtilaflı olmayıp sabit olmasına ve tarafların benimsemesine göre dava konusu alacağın bonoya dayanmayıp, temel ilişkiye dayandığı tartışmasızdır.
Zamanaşımına uğramış bononun medeni usul hukuku anlamında yazılı delil başlangıcı olduğunda tartışma bulunmamaktadır.
Dosya kapsamına göre davacı bonoya bir kambiyo senedi olarak değil bir ispat vasıtası olarak dayanmakta, davalı da bu çerçevede borçlu olmadığı savunmasında bulunmaktadır. Bu durumda somut olay bakımından zamanaşımına uğramış bono ile ilgili Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin tartışılması ve değerlendirilmesi gerekmemektedir. Kaldı ki dava, Türk Ticaret Kanununun 778.maddesi atfıyla bonolar için de uygulanan ve poliçelerde sebepsiz zenginleşmeyi düzenleyen 732.maddesine dayalı bir istemi de içermemektedir.
Bu haliyle somut uyuşmazlık temel ilişkinin tespit edilerek karşılıklı edimlerin ifa edilip edilmediği, uyuşmazlığın çözümünde hakim kambiyo senetlerine ilişkin kuralların tartışılmayacağı, zamanaşımına uğradığı için bono vasfını kaybetmiş belgeyi taraflar arasındaki temel ilişkinin delili olarak değerlendirerek bir sonuca varılması gerekir.
Bu belirlemeye göre uyuşmazlığın münhasıran bonoya dayanmadığı ve davanın da mutlak ticari dava sayılamayacağı sonucuna varılmaktadır.
Tarafların tacir olup olmadığı ve tarafların Türk Ticaret Kanununun 12. maddesinde ifadesini bulan tanıma göre bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işletip işletmediği, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığı, davanın ticari dava olup olmadığı da tespit edilerek görev hususu da değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile zamanaşımı nedeni ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir (YHGK., 09.11.2016 tarih, 2014/19-1241 Esas, 2016/1033 Karar).
Açıklanan nedenlerle; görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, istinaf nedeni olarak dayanılmasa dahi HMK'nun 355.maddesi gereğince re'sen istinaf incelemesi yapılması gereken bir husus olduğundan, istinaf başvurusunun bu gerekçelerle kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, mahkemenin görevli olup olmadığı hususunun tespitiyle gerekli araştırmayı yaparak bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin... Karar sayılı 06/12/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
3-HMK.nın 353/1.a.3.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında alınan peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf edenlere iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Temyizi kabil olmaması nedeni ile HMK’nin 359/4. maddesi uyarınca kararın taraflara ilk derece mahkemesince tebliğine,
HMK'nin 362/1-g maddesi uyarınca 29/09/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

....



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi