8. Hukuk Dairesi 2011/2403 E. , 2011/6397 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.01.2011 gün ve 2/14 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili, 107 ada 257 parselin tahminen 8,5 dönümlük kısmının vekil edeninin murisinden intikal ve mirasçılarından taksim yoluyla vekil edenine kaldığını ve eklemeli yirmi yılı aşkın süreden beri zilyet olduğunu ileri sürerek tapu kaydının kısmen iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulüne ve 107 ada 257 parsel sayılı taşınmazın 11.01.2011 tarihli krokide A harfi ile gösterilen 4738,17 m2"lik bölümünün iptaliyle davacı adına tesciline, geriye kalan kısmının ise Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, kazanma koşullarının davacı lehine gerçekleştiği açıklanarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir. Mahkemece, taşınmazın bulunduğu yere ait hava fotoğrafları usulüne uygun olarak uygulanmamış ve dava konusu yerin yakın çevresinde bulunan parsellere ait tapu kayıtları, kadastro tutanakları ile varsa dayanak belgeleri getirtilerek taşınmaz başında uygulanmamıştır.
Bir arazinin kullanım süresi ve niteliğini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının tespit tarihinden önceki yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için 27.06.2001 olan tespit tarihine göre 20 – 30 yıl öncesine ait (1971-1981 yılları arası) stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların uzman bilirkişi aracılığı ile usulüne uygun olarak stereoskopla incelenmesi gerekir. Ayrıca, stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelendiğinde arazinin üç boyutlu görülmesi, taşınmaz sınırlarının belirlenmesi, bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabilmesi mümkündür. Mahkemece uyuşmazlığın net bir biçimde çözüme
kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın yakın çevresinde bulunan taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının onaylı ve okunaklı fotokopileri ile varsa dayanak tapu ve vergi kayıtlarının eksiksiz olarak getirtilmesi, ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi ve fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle tespit tarihine göre 20–30 yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının getirtilip stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak taşınmazın niteliği, kullanım süresinin, ne zaman kullanmaya başlandığının belirlenmesine çalışılması komşu parsellere ait tapu ve vergi kayıtlarının keşifte teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla uygulanması, komşu kayıt ve belgelerin taşınmaz yönünü ne gösterdikleri üzerinde durulması, teknik bilirkişiye krokisinde işaret ettirilmesinin sağlanması HMK.nun 243 ve 244. maddeleri gereğince yerel bilirkişi ve tanıkların davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, aynı Kanunun 259 ve 290/2. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıkların keşif yerinde dinlenilmeleri gerekir. Tanık ve bilirkişi sözlerinin bilimsel esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, taşınmaz üzerinde tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihi belirlendikten sonra iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirilme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece anılan araştırma ve incelemeler yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçeler nedeniyle davalı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.