8. Hukuk Dairesi 2011/6617 E. , 2011/6399 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tazminat
...ile ... aralarındaki tazminat davasının reddine dair....Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinden verilen 29.06.2010 gün ve 181/334 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, evlilik birliği içinde vekil edeninin altınlarını satarak edinilmesine katkıda bulunduğu 143 ada 11 parsel sayılı "bahçe" niteliğindeki taşınmaz yönünden 8.000 TL ve 01 RN 633 plaka sayılı araç yönünden 8.000 TL olmak üzere toplam 16.000 TL. tazminatın davalıdan alınarak vekil edenine verilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, Dava konusu taşınmazın müvekkilinin babası ... tarafından satın alındığını ve ona ait olduğunu, dava konusu aracı ise vekil edeninin ... İş Bankasından, Polis Bakım ve Yardım Sandığından çektiği krediler karşılığında satın aldığını, boşanma davasından sonra ise vekil edeninin borçlarını ödeyebilmek için dava konusu aracı sattığını, davacının da kendisine ait altınlarını alıp yanında götürdüğünü açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; "Dava konusu taşınmazın davalı tarafından satın alınarak babası adına tescil ettirildiği hususunun kesin olarak ispat edilemediği gibi, edinme tarihi itibariyle taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu, davacının ev hanımı olup davaya konu malların alımına maddi olarak katkıda bulunduğu ve davacının ne kadar altını olduğu ve satıldığı iddiasının davacı tarafından ispat edilemediği, davacının katkı payı ve değer artış payı talebinde bulunması için maddi katkısını ispat etmesi gerektiği, davacının mal rejimi talepli davasının olmadığı anlaşıldığından sübut bulmayan davanın reddine" karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar, 24.05.1995 tarihinde evlenmiş, 14.12.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin 28.02.2008 tarihinde kesinleşen hükümle boşanmışlardır. Başka mal rejimi seçilmediğinden; taraflar arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, (743 sayılı TKM.m.170) bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açılma tarihine kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK. nun m. 202, 225).
Dava konusu 143 ada 11 parsel sayılı taşınmaz "bahçe" niteliğinde, 19.07.2007 tarihinde kesinleşen kadastro sonucunda davalının babası ... adına tapuya kayıt ve tescil edilmiştir. Ancak, Sorgun Köyü karar defterinin 29.10.1999 tarihli suretine ve tarafların kendi beyanları ile bir kısım tanık beyanlarına göre; dava konusu bu taşınmazın evlilik birliği devam ederken 2007 yılındaki kadastro çalışmalarından önce, taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alındığı anlaşılmaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre dava konusu 143 ada 11 sayılı parsel; 29.10.1999 tarihinde davalı tarafından satın alınmış ve sonradan kadasro çalışmaları sırasında babası adına tespit ve tescilini sağladığı anlaşılmaktadır. Davacının da bu taşınmazın alımı sırasında altınlarını satarak katkıda bulunduğu ileri sürülmektedir. Mahkemece, bu konu üzerinde durulması gerekmektedir. Davacı dava dilekçesinde; "her türlü kanuni delil" dediğine göre, yemin deliline de dayandığının kabulü gerekir Bu nedenle yemin, teklif ve kabul konusunda değerlendirilmesi düşünülmelidir. Katkı alacağı buna göre hesaplanmalıdır.
Dava konusu ... plaka sayılı 1999 model opel marka aracın ise; 05.05.2005 tarihinde davalı tarafından satın alınarak, adına trafikte tescil edildiği, daha sonra da 09.11.2005 tarihinde 3. şahıs ..."e davalı tarafından satıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu bu araca ait 03.05.2005 tarihli sözleşmeye göre; davalı adına kayıtlı bulunan 02 KH 202 plakalı 1994 model Renault marka aracın takas karşılığı verildikten sonra, kalan 6.500 TL.nin de nakit olarak verilerek dava konusu aracın davalı tarafından ..."den satın alındığı ve bu tarihler itibariyle taraflar arasında yasal edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, dosyadaki bilgilere göre davacı ... ev kadını olup çalışmamaktadır. Bu nedenle davalının takasa konu yaptığı 02 KA 202 plakalı 1994 model aracın davalının kişisel malı olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda takastan sonra kalan ve ödenen 6.500 TL TMK.nun 219/1. fıkrasının 1. bendi gereğince edinilmiş mal olarak kabul edilmelidir. Edinilmiş mallara katılma alacağının buna göre hesaplanması gerekir. Takas edilen aracın evlilikten önce alındığı ve davalının kişisel malı olduğu açıktır. Bunun akside kanıtlanamamıştır.
HUMK.nun 74. ve 6100 sayılı HMK.nun 26, 31 ve 33. maddeleri hükmüne göre; davanın esası olan maddi olayların ileri sürülmesi taraflara, bunların nitelendirilmesi ve uygulanacak kanun maddesini belirlemek hakime aittir. Hakim, tarafların yargılama oturumlarında ve dilekçesinde kullandıkları nitelendirme ile bağlı değildir. Mahkemece, dilekçenin içeriğine göre davacının isteğini ve amacını belirleyip uyuşmazlığın ona göre çözüme kavuşturulması gerekir. İddianın ileri sürülüş şekline göre; dava mal rejiminin tasfiyesi davası niteliğindedir. Davacı vekilinin dava dilekçesindeki ve yargılama sırasındaki açıklamalarına göre; dava konusu taşınmazın edinildiğinin iddia edildiği tarih ve katkı tarihi itibariyle eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi hükmü uyarınca “mal ayrılığı” geçerli olduğundan, uyuşmazlık Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulmalıdır.
Dava konusu 01 RN 633 plaka sayılı 1999 model opel marka araç hakkında ise, davacı taraf; edinilme tarihi itibariyle edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olması nedeniyle katılma alacağı (TMK.m.231) isteğinde bulunmuştur. Dava, katılma alacağı isteğine ilişkin bulunduğuna göre, nizalı aracın alımına takastan sonra ödenen 6.500 TL edinilmiş mal olarak kabul edilmesi gerektiğinden davalının edinilmiş malının (TMK.nun 219.m) değerinden varsa bu mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.nun 231.m) yarısı (TMK.nun 236/1.m) katılma alacağı olarak hesaplanarak hüküm kurulur. TMK.nun 219.maddesinin 1.fıkrası hükmüne göre, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği mal varlığı değerleri edinilmiş maldır. TMK.nun 222/1.maddesine göre ise belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispatla yükümlüdür. Dava konusu aracın değeri, karar tarihine en yakın bir tarihte saptanmalı, 6.500 TL edinilmiş mallara katılma alacağı gözönünde tutularak, değerde yapacağı artışda gözetilerek 1/2"si davacıya verilmelidir.
Dava konusu taşınmaz ve araç hakkında ait olduğu ve yukarıda belirtilen mal ayrılığı ve edinilmiş mallara katılma rejimi hükümleri çerçevesinde taraf delilleri toplanarak, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı şekilde hüküm verilmiş olması doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçeler nedeniyle davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine
29.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.