8. Hukuk Dairesi 2011/5676 E. , 2011/6406 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı
... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kabulüne dair ... Aile Mahkemesinden verilen 01.04.2008 gün ve 1466/395 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 29.11.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı ... bizzat ve karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinilen 1529 ada 9 parsel üzerindeki binanın 15 nolu meskenin davalı adına kayıtlı olduğunu ve alımında vekil edeninin de katkısı bulunduğunu açıklayarak mülkiyetin vekil edenine verilmesini, olmadığı takdirde 20.000 TL katkı payı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, harcını tamamladığı 14.12.1007 tarihli dilekçesi ile isteğini 45.900 TL olarak ıslah etmiş, faiz isteğinde bulunduğunu açıklamıştır.va konusu 1529 ada 9 parsel üzerindeki binanın 15 numaralı meskeni 07.05.1997 tarihinde davalı ... adına satın alınarak tapuya tescil edilmiştir. Meskenin alım tarihi itibarıyla davacının talebinin katkı payı alacağı olduğu anlaşılmaktadır.
Evlendikleri günden beri çalışan ve gelir elde eden davacının gelirinin başka yere kullanıldığı iddia ve ispat edilemediğine göre taşınmazın alımında katkıda bulunduğu kabul edilerek, taşınmazın alım tarihleri itibarıyla belirlenen taraf gelirleri toplamı ile kişisel ihtiyaçlar ve 743 sayılı TKM"nin 152. maddesi uyarınca davalı kocanın aileyi geçindirme yükümlülüğü de dikkate alınarak tasarruf miktarlarının birbirine oranlanması ile bulunan katkı oranlarının taşınmazın dava tarihindeki değerleri ile çarpılarak katkı payı alacağının usul ve yasaya uygun şekilde bilirkişi raporları ile hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkelerine uygun şekilde belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bilirkişi raporunda 16.01.1998 tarihinde emekli olduğu anlaşılan davalı ..."ın emekli ikramiyesinin yarısının davalı lehine gelirler içinde dikkate alınmış olması, emekli ikramiyesinin meskenin alım tarihinden sonraya isabet etmesi sebebiyle hesaplamada gözönünde tutulması doğru değil ise de, bilirkişi raporuna davacı tarafın bir itirazı olmadığı, hükmün de davalı vekili tarafından temyiz edilmesi nedeniyle bu husus bozma sebebi yapılmamıştır. Bu sebeple davacının gelirinin %70’ini, davalının ise %35’ini tasarruf edebileceklerinin kabulü yerindedir. Ancak tasarruf oranları belirlenirken davacının %70 oranı doğru şekilde dikkate alınmasına rağmen, davalının %35 oranının hatalı şekilde %30 olarak hesaplamada dikkate alınması doğru olmamıştır. Bu sebeple davacı kadının katkı payı oranı % 47,38 yerine % 51 olarak davalı aleyhine hesaba katılmış olmaktadır.
Diğer yandan dava katkı payı alacağına ilişkin bulunduğuna göre meskenin dava tarihindeki değerinin dikkate alınması gerekir. Mahkemece, dava konusu meskenin dava tarihi itibarıyla belirlenen sürüm değeri 60.000 TL yerine keşif tarihi itibarıyla belirlenen 90.000 TL değerin hesaplamada göz önünde bulundurulması ve davalı aleyhine bulunan miktara hükmedilmesi doğru değildir.
Bundan ayrı davacının dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu ve 20.000 TL katkı payı alacağı isteğinde bulunduğu, faiz talebi olmadığı, ancak harcını tamamladığı 14.12.2007 tarihli ıslah dilekçesinde katkı payı olarak istedikleri 20.000 TL"nin dava tarihinden, 25.900 TL"nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili isteğinde bulunduğu görülmektedir. Mahkemece, dava dilekçesinde herhangi bir faiz isteği olmadığı ve faiz isteğinin ıslah dilekçesi ile istendiği, bu sebeple hükmedilecek miktarın tamamı bakımından ıslah tarihinden geçerli olmak üzere faize hükmedilebileceği gözden kaçırılarak ıslah dilekçesinde yazılı miktarlar ile dava ve ıslah tarihleri itibarıyla yazılı şekilde faize hükmedilmiş olması da usul ve kanuna aykırıdır.
Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 619,50 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 29.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.