
Esas No: 2017/4149
Karar No: 2021/1061
Karar Tarihi: 25.02.2021
Danıştay 3. Daire 2017/4149 Esas 2021/1061 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/4149
Karar No : 2021/1061
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü …
VEKİLİ: Av. …
2- (DAVACI) … Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirmesi nedeniyle sözü edilen faturalara konu katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2010 yılının Ocak, Şubat, Nisan ila Haziran, Eylül ila Aralık dönemleri için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353.maddesinin 1.bendi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı ... hakkındaki vergi tekniği raporunda yer alan saptamalar, düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığını gösterdiğinden yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, somut bir tespit olmaksızın kesilen özel usulsüzlük cezasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle tarhiyat yönünden dava reddedilmiş, özel usulsüzlük cezası ise kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularının, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı idare tarafından, sahte fatura kullandığı vergi inceleme raporu ile saptanan davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davacı tarafından, vergi tekniği raporundaki tespitlerin faturaların sahteliğini somut olarak ortaya koymadığı, faturaları alınan mükellefin 315.000 TL vergi ödediği, yoklamalarda bulunduğu, işçisinin ve şubesinin olduğu hususlarının değerlendirilmediği, bir kısım ödevlerini yerine getirmemesinin düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığını göstermeyeceği, ödemelerin tamamının banka yoluyla yapıldığı, incelemede alışlarının tamamının gerçek olduğu kabul edilerek kurumlar vergisi yönünden eleştiri getirilmediği belirtilerek aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
Davalı idare tarafından, sahte fatura kullandığı vergi inceleme raporu ile saptanan davacı adına yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…'ÜN DÜŞÜNCESİ : ...'dan sahte fatura kullandığı iddiasıyla yapılan tarhiyata karşı açılan başka bir davada, vergi tekniği raporundaki saptamaların faturaların sahte olduğunu göstermediğinden yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle tarhiyatı kaldıran Mahkeme kararına yöneltilen temyiz isteminin aynı hukuki nedenler ve gerekçeyle Danıştay Üçüncü Dairesinin 11/11/2020 tarih E:2018/5696, K:2020/4525 sayılı kararıyla reddedildiği anlaşıldığından aksi yönde verilen Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirket adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirmesi nedeniyle sözü edilen faturalara konu katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2010 yılının Ocak, Şubat, Nisan ila Haziran, Eylül ila Aralık dönemleri için re'sen bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi salındığı ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353.maddesinin 1.bendi gereğince özel usulsüzlük cezası kesildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinin (b) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinde, ticari faaliyet çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi tutulduğu, 20. maddesinde teslim ve hizmet işlemlerinin karşılığını teşkil eden bedelin katma değer vergisi matrahını oluşturduğu, 29. maddesinde, mükelleflerin, vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak, düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, 34. maddesinin 1. bendinde ise yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
3065 sayılı Kanun'un 29. maddesinde öngörülen vergi indirimi için vergisi indirim konusu yapılabilecek işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtması ve kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri belgeler üzerinde gösterilen katma değer vergisinin ödenmiş olması gerekmektedir. Gerçekleşmemiş teslim ve hizmetler dolayısıyla katma değer vergisi ödenmesi ve bunun sonucu olarak da bir vergi indirimi söz konusu olamayacağından, vergi indirimine dayanak teşkil eden faturaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığının ortaya konulması icap eder.
Danıştay Üçüncü Dairesinin 11/11/2020 tarih E:2018/5696, K:2020/4525 sayılı kararında, … hakkındaki saptamalardan düzenlediği faturaların gerçek bir emtia teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşılamayacağı görüldüğünden Vergi Mahkemesince yazılı gerekçeyle tarhiyat yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusunun reddinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Öte yandan, yukarıdaki bozma hükmü uyarınca verilecek kararın sonucu dava konusu özel usulsüzlük cezasını da etkileyeceğinden, özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasının da bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz istemlerinin kabulüne,
2. …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
4.Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 25/02/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.